Küçük yaşta başlayan kitap okuma alışkanlığı büyüyünce de devam eder
Her anne ve baba, çocukların en güzel alışkanlıklara sahip olmasını ister. Ancak çocuklardaki alışkanlıklar anne ve babayı taklit etmesiyle başlıyor. Çocuklarına güzel alışkanlıklar kazandırmak isteyen ebeveynlerin izlemesi gereken yol ise “Çocuğuma nasıl rol model olabilirim?” sorusundan geçiyor.Anne veya babası tarafından hiç kitap okunduğuna şahit olmayan bir çocuğun kendisine yöneltilen ‘Bırak şu bilgisayarı da geç biraz kitap oku’ ikazlarına kulak asmayacağını artık her ebeveyn biliyordur. Zira kitap okuma alışkanlığı, anne ve babanın çocuğa küçük yaşlarda hikâye okumasıyla başlıyor. Daha sonraki süreçte çocuklar, resimli hikâye kitaplarından nesne ve kavramları öğrenmeye başlıyor ve kitap okuma alışkanlığı böyle devam edip gidiyor.Melike Altun, 27 yaşında bir kitap kurdu. Kitap okuma alışkanlığını şöyle anlatıyor: “Bana ufak tefek hatırlatmalar hariç evde hiç kimse ‘hadi biraz da kitap oku’ demedi. Çünkü ben gece uyandığımda babamı koltuk üzerinde elinde kitapla görürdüm. Sabah uyanırdım, gene elinde kitap olurdu. Bazen kitapla birlikte uyuyakalırdı ama hep elindeydi. Ona eşlik etmek için ben de kendime kitap seçer, yanında okumaya çalışırdım. Zamanla sabah uyanır uyanmaz elime aldığım ilk şey kitap olmaya başladı.” Çocuklukta sürekli karşısına çıkan bu davranışı alışkanlığa dönüştürmüş. Babasının hoşnut olduğu bu olayın her zaman anne tarafından desteklenmediğini de belirtiyor. Zaman zaman ‘Bırak şu kitabı da iki çift laf edelim’ serzenişlerini de eklemeden geçemiyor. Bir diğer örnek ise Lütfi Kara’nın taktiği. O, öncelikle televizyonu evden kaldırır. Her sabah oğlunun eline gazeteyi verir ve şöyle der: “Her gün gazetenin kültür sanat ve televizyon sayfasını oku. Beğendiğin filme birlikte bakalım, CD’sini alıp izleyelim.” Her sabah ilk işi gazeteyi okumak olan küçük oğlundaki bu alışkanlık bir süre sonra diğer sayfalara, daha sonra da kitaplara kayar.Evdeki kütüphane, çocukları okumaya heveslendiriyor “Kitap okuma konusunda kesinlikle zorlama olmamalı.” diyen Fatih Üniversitesi Hastanesi’nden uzman çocuk psikiyatristi Ceyhun Caferov, düzenli ve çocuğun sevebileceği konularda kitap okunması gerektiğini belirtiyor. Caferov, kitap okumanın ders çalışmaktan ayrı tutulması gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Ders çalışmak bir sorumluluk/görev ise kitap okuma bir hobi veya faaliyet olarak değerlendirilir. Ayrıca ders çalışmak hayatın belli dönemlerinde gerekli iken kitap hayat boyu faydalı ve gereklidir.” Anne-babaların çocuklarıyla beraber kitap okumak için bir zaman ayarlamalarının faydalı olabileceğine değinen Caferov, “Evde kütüphane veya kitap dolabının olması çocukları kitap okuma konusunda heveslendirebilir. Kitap okunduktan sonra çocukların kitaptan öğrendikleri ve bunu hayatlarına nasıl yansıtabilecekleri sorgulanabilir. Ayrıca kitap okuduğu için çocuklar sevdiği şeylerle de ödüllendirilebilir. Bazı çocuklardaysa disleksi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olur ve bu yüzden çabuk sıkılırlar, odaklanma problemleri yaşarlar.” diyor.
03 Ocak 2015 11:41