Son yıllarda cep telefonu ve bilgisayarla Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini her an takip eden bir kitlenin oluştuğu, izlediği diziyi ya da bir maçı yorumlama gayretiyle bu kitlenin eşini ve çocuğunu bile ihmal edebildiği bildirdi.
Son yıllarda cep telefonu ve bilgisayarla Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini her an takip eden bir kitlenin oluştuğu, izlediği diziyi ya da bir maçı yorumlama gayretiyle bu kitlenin eşini ve çocuğunu bile ihmal edebildiği bildirdi.Mersin Üniversitesi (MEÜ) İletişim Fakültesi Dekanı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ünsal Yetim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cep telefonu ve bilgisayarların internet teknolojisiyle birleşmesinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra sosyal yaşamda bazı sorunlara da neden olduğunu söyledi.Her birey için sosyal çevre ile iletişimin önemli olduğunu, bu ihtiyacın devamlı sanal olarak gerçekleştirmenin ise sıkıntı oluşturacağını kaydeden Yetim, dokunmatik dünyanın insanları arkadaşlarından, spordan, sanattan, hobilerinden ve ailesinden kopardığını vurguladı.Üzerinde taşıdığı cihazlarda, mail uyarı sistemi ve sosyal paylaşım siteleri ile her an online olan, devamlı cevap verme kaygısı taşıyan bir kitlenin oluştuğuna dikkati çeken Yetim, söz konusu kaygının insanların üzerine kabus gibi çöktüğünü öne sürdü.Prof. Dr. Yetim, elinde cep telefonu ile hem televizyon izleyip hem de Twitter'dan dizi ve maç yorumlayanların yaşamın tadına varamayacağını belirterek, ''Bu ortam izole bir ortam. Sanal bir hapishane. Sosyalleşme açısından son derece sakıncalı. İnsanla etkileşim mutlaka yüz yüze kurulmalı'' dedi.Türk halkının bir ''aile toplumu'' olduğunu vurgulayan Yetim, şöyle devam etti:''Maalesef iş yerini evine taşıyan, ailesi ve çocuğuyla ilgilenmek yerine sosyal paylaşım sitelerinden insanlara gülümsemeye çalışan bu kitle, tatsız ve tuzsuz bir ev hayatının oluşmasına neden oluyor. Eşini ve çocuğunu ihmal ediyor. Bilgisayar teknolojisini ihtiyacımız kadar ve yerinde kullanmalıyız. Bu teknolojiye ailemizi ihmal edecek kadar bağımlı kalmamalıyız.Türkiye'de hem medya, hem sanat hem de sinema camiasından bazı isimler sosyal paylaşım sitelerinde her an online oluyor. Bir doktor sürekli Twitter'da bulunuyorsa, kendi işini yapamaz. Sanal futbol, sanal kültür ve sanal sohbetleri bir kenara bırakmalıyız. Gençlere örnek olacak bir yaklaşım sergilemeliyiz.''İnternet sosyal hayatı kolaylaştırmak için varTüm İnternet Evleri Derneği (TİEV) Genel Başkanı Yusuf Andiç ise her şeyin aşırısının zarar olduğunu belirterek, internetin bilinçli şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.Andiç, internetin hayatımıza çok fazla girdiğini ve beraberinde getirdiği sorunların farkına varılamadığını belirterek, ''Kendimizi Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine o kadar çok kaptırıyoruz ki, yanı başımızda ne olup bittiğini dahi internetten öğrenmeye başladık'' diye konuştu.Bağımlılık haline gelen uzun süreli kullanımların, başta obezite olmak üzere bazı eklem rahatsızlıkları ve daha pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirdiğine dikkati çeken Yusuf Andiç, şöyle devam etti:''Dünyada sürekli övündüğümüz aile yapımız, kaybetmememiz gereken en önemli değer. İnternet, ailemizi ihmal etmemize neden oluyorsa, doğru kullanmayı bilmediğimizdendir. İnternet sosyal hayatı kolaylaştırmak için var. En önemli ölçütümüz de bu olmalı. Facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri zamandan ve mekandan bağımsız iletişim imkanı sunduğundan, çok ilgi görüyor. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanılması gerekli, ancak doğru kullanım da önemli. Aynı evin içinde yaşayan insanlar internet üzerinden mesajlaşmaya başladı. Odadan odaya telefonla konuşur olduk. Her şeyimizi sanalda paylaşıyoruz. Toplum olarak iletişimi çok seviyoruz ama her zamanki gibi abartıyoruz.''
13 Ocak 2015 12:01