Sık hasta oluyor, ağzı açık uyuyor, genizden mi konuşuyor?
Çocuklarda ihmal edilmemesi gereken önemli bir sorun geniz eti. Öyle ki, ‘ileride nasılsa küçülüyor’ diyerek zamana bırakılması ve tedavi edilmemesi geri dönüşü olmayan sorunlara neden olabiliyor. Acıbadem Bahçeşehir Tıp Merkezi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kurtuluş Delibaş, milliyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada anne-babalara çok önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. Burun ile boğaz arasında üzüm salkımına benzer yapısıyla önemli bir görev üstleniyor geniz eti. Burundan giren bakteri ve virüs cinsi mikropları yakalıyor, vücudun bu mikroplarla savaşmasına yardımcı olan antikorları üretiyor; bademciklere benzer şekilde görev yapıyor. Ancak bu küçük doku büyüyüp de geniz boşluğunu doldurduğunda bu kez; burun tıkanıklığından geceleri ağzı açık uyumaya, kalitesiz uykudan sık sık hastalanmaya, hırıltılı solunumdan kulak enfeksiyonlarına dek birçok soruna yol açıyor. Kimi zaman da anne- babalar çocuklarının genizden konuştuğu için ses tonunun farklı olduğunu, iştahının olmadığını, geceleri terlediğini ve horladığını bazen de ağzının kenarından salya aktığını dile getiriyor. Acıbadem Bahçeşehir Tıp Merkezi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Kurtuluş Delibaş, geniz etinin en büyük çapa 3-5 yaşları arasında ulaştığını, ardından küçülmeye başladığını, ergenlikte de kaybolduğunu belirtirken, buna karşın bu tür sorunları olan çocuklarda ‘nasılsa ileride küçülecek’ diye beklemenin sakıncalı olduğunu söylüyor. Gelişim geriliğine dahi yol açabiliyor Bu noktada anne-babalara çok önemli görevler düşüyor. Zira anne-babalar kimi zaman geniz etinin alınmasından endişe ettiğinden kimi zaman da ‘ileride küçülecek’ diye üzerinde durmadığından sorunun daha da büyümesine neden olabiliyor. Geniz etinin geniz bölgesini doldurup solunum yolunu tıkadığında mutlaka alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Kurtuluş Delibaş “Tedavi edilmeyen geniz eti, sık üst solunum yolu enfeksiyon atakları, sinüzit, geniz akıntısı, öksürük, uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma, kulak enfeksiyonları, kulakta sıvı birikmeye bağlı işitme azlığı hatta kaybına yol açabilir. İşitme azlığı nedeniyle iletişim bozukluğu, okul döneminde öğrenme güçlüğü meydana gelir. Çocuğun psikolojisinden gelişim geriliğine, yüz ve çene kemiklerinde bozulmaya dek birçok soruna yol açabilir” derken, ilaçla tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda geniz etinin mutlaka genel anestezi ile alınması gerektiğini vurguluyor. Buna karşın sık solunum yolu enfeksiyon atakları ve alerjik iritasyon ameliyat olunsa da geniz etini yeniden büyütebiliyor. Kulak tüpü de takılabiliyor Çocukta işitme problemi meydana geldiğinde geniz etinin alınması yeterli olmayıp kulağa tüp takılması da gerekebiliyor. Cerrahi tedavide kulak zarına bir çizik atılarak kulağa, orta kulağın havalanmasını sağlayan tüp takılıyor. Kulak tüpü orta kulak iltihabına tekrar yakalanma riskini önemli oranda düşürürken orta kulakta biriken sıvıdan dolayı oksijen kaybını ortadan kaldırıyor, orta kulak iltihaplarından kaynaklanan konuşma ve denge problemlerini iyileştiriyor. Dr. Kurtuluş Delibaş, “Kulak tüpü kulak zarında genellikle 6-12 ay süreyle kalır. Daha sonra kendiliğinden kulak yoluna düşer. Kulağa su kaçırılmadığı sürece herhangi bir sorun oluşturmaz. Kontrollerde orta kulak iyileşmiş, işitme düzelmiş ve yeterli sürede tüp atılmamış ise tüp alınabilir. 12 ay ile 3 yıl arası beklenebilir” diyor. Dr. Kurtuluş Delibaş, buna karşın tüpün kulağa su kaçması durumunda iltihaplı akıntıya ve kulak zarında zararsız kireçlenmeye neden olabileceğini söylüyor.
06 Haziran 2015 20:23