Affetmek ve bağışlamak bilinçli bir şekilde yapıldığında birçok nimet ve berekete kapı aralar.
Affetmek ve bağışlamak
Af, mümkün mertebe
yapılan hata ve yanlışın üstüne örtmek, hata ve yanlışı üstelememektir...
Af, şahsın hata ve
günahlarından geçmek ve bu günahların karşılığı olan cezalandırmak hakkından
sarfınazar etmektir.
İmam sadık (a.s) affı
tarif ederken şöyle buyuruyor:
"Af, intikam almaya
gücü ve kudreti olduğu halde hatalardan geçmek ve bağışlamaktır. Af,
peygamberlerin ve muttakilerin izlemiş olduğu yoldur."
Af, mümkün mertebe
yapılan hata ve yanlışın üstüne örtmek, hata ve yanlışı üstelememek, yapılan
hatayı unutmaya çalışmak ve hata yapana karşı eskisinden daha çok sevgi
duymaktır.
Ayetler ışığında
"Bağışlamak"
Kuran'da af ve afla
eşdeğer olan rahmet ve mağfiret kelimeleri geçen ayetlere bakıldığında,
Allah'ın insanları af ve bağışlamaya teşvik ettiği açık bir şekilde görülür.
Zira affetmek İlahi bir vasıftır.
Allah affedicidir:
"…İçinizden bazısı
dünyayı istiyordu ve bazısı da ahreti istiyordu. Sonra (Allah), sizi sınamak
için, sizi onlardan (onlarla savaşmaktan) vazgeçirdi. Gerçekten Allah, sizi
affetti. Allah, müminlere karşı lütufkârdır." (Ali imran-152)
Allah'ın velileri
affedicidir:
"(Yusuf) Dedi ki:
Bugün sizin üzerinize bir azarlama yok. Allah sizi bağışlasın. O,
merhametlilerin en merhametlisidir." (Yusuf-92)
Bu ayette Hz. Yusuf'un
kendi hakkından geçtiği gibi her hangi bir azarlamanın olmayacağı ve hatta
Allah katında kardeşleri hakkında bağışlanma dilediği ve Allah'ın merhamet
edici olduğunu belirterekten tedirgin olmamalarını vurgulamıştır.
Yine başka bir ayette
bağışlama ve affetmenin güzel ve ilahi bir sünnet olduğu, bu ahlaki erdemi
insanların yaşamlarında icraata geçirmeleri buyurulmuştur:
"Biz, gökleri, yeri
ve her ikisinin arasındakileri hak dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık.
Hiç şüphesiz o saat (kıyamet) de mutlaka gelecektir; öyleyse güzel bir
hoşgörüyle hoş gör. (göz yum)" (Hicr-85)
Allah, insanların yapmış
oldukları inatçılıkları, cahillikleri, önyargıları ve verdikleri sözlerinden
caymaları karşısında peygamberinden muhabbetli ve hoş görülü davranmasını ve
onları bağışlamasını istiyor.
Rivayetler Işığında
"Bağışlamak"
Affedici ve bağışlayıcı
olmak ve insanları buna teşvik etmek hususunda Ehlibeyt 'ten nakledilen
rivayetlerin çokluğu bu konunun önem ve değerini göstermektedir. Af ve
bağışlamak belirlenen koşul ve şartlar çerçevesinde yapılmadığı takdirde
“methedilen affedicilik” olma özelliğinden çıkar.
Peygamber efendimiz(s.a.a)
şöyle buyuruyor:
"Kim (intikam
almaya) gücü olduğunda affederse Allah kıyamette onun hatalarından geçer."
İmam Ali (a.s):
"Dine zarar
vermeyecek ve İslam'ın gücünü zayıflatmayacaksa iyiliğe iyilikle karşılık ver
ve kötülükleri affet."
Affın çeşitleri
Affetmek her zaman
tasvip edilen ve övülen bir şey olmayabilir. Affetmek suçlunun suça olan
eğilimini körükleyecekse veya günahkârı günah işlemesi için cesaretlendirecekse
güzel bir sıfat olmaktan çıkar. Bu durumlarda affedici olmak övülmeye değil aksine
kınanmaya sebebiyet verir. Bu nedenle affetmek iki çeşittir.
Beğenilen (methedilen)
af:
Beğenilen af, Ehlibeytin
tarif ettiği üzere; intikam almaya gücü olduğu halde bağışlamak ve
bağışladıktan sonrada her türlü kınama ve azarlamadan kaçınmaktır. Elbette daha
öncede değinildiği gibi affetmek, suçlunun veya günahkârın cesaretlenmesine
sebep olmamalıdır.
Beğenilmeyen (kınanan)
af:
Affetmenin, bağışlamanın
ve intikam peşinde koşmamanın fazileti konusunda hiçbir şüphe yoktur. Ama bu
fazilet istisnai durumları kapsamaz. Bazen affetmek insanın günah ve suçta
ısrar etmesine ve hatta işlenen suç ve günahın çoğaltmasına neden olabilir.
Böyle durumlarda toplumun emniyet ve asayişini korumak ve suçlunun hatasını
tekrarlamaması için bağışlama göz ardı edilmelidir. çünkü kullarını affedici
olmaya davet Allah, diğer taraftan İslami öğreti ve kanunların korunması için
insanları suç ve günaha karşı mücadeleye davet etmektedir.
Allah Kuran-ı Kerim'de
şöyle buyuruyor:
"Fitne yok oluncaya
ve din (kulluk) yalnız Allah'a yönelik (ait) oluncaya kadar onlarla savaşın.
Eğer vazgeçerlerse, zalimlerden başkasına saldırı yoktur." (Bakara-193)
Affın Faydaları
Affetmek ve bağışlamak
bilinçli bir şekilde yapıldığında birçok nimet ve berekete kapı aralar. Bu
nimet ve bereketlerden bazılarını şöyle sıralaya biliriz.
Dünyevi Faydaları:
a-Takva:
Allah Kuran'da şöyle
buyuruyor.
“…affetmeniz, takvalı
olmaya daha yakındır…” (Bakara-237)
İnsanın Allah'ı razı
etmek için kendi hakkından vazgeçmesi takvanın bir nişanesidir.
b- Saygınlık ve İtibar:
Affetme ve bağışlama
insanların gözünde büyüklüğün göstergesidir. Affetmesini bilen insan cömerttir.
İntikam peşinde koşmayan ve kin gütmeyen insan, nefsinin dizginlerini elinde
bulunduran mutmain bir nefsin tecellisidir.
Allah'ın Resulü şöyle
buyuruyor:
"Affetmek ve
sabırlı olmak, izzetli ve şahsiyetli olmanın göstergesidir. çünkü affetmek
insana izzet kazandırır."
c- Bedensel ve
Psikolojik Huzur:
Affetmek ve kin gütmemek
insana stresten uzak huzurlu bir hayat sunar.
Huzurlu ve stresten uzak bir hayatın semeresi ise uzun ömürdür.
Allah'ın Resulü şöyle
buyuruyor:
"Affetmek, ruhun
huzurlu, bedenin sağlıklı ve ömrün uzun olmasına sebep olur."
d- Zarar İhtimalini Yok
Etmek:
İntikam peşinde koşmak
kalpteki kin ve nefret ateşini alevlendirir. İnsanın intikam alma dürtülerini
coşturur. Böyle bir çıkmazın getirisi kabiller ve ırklar arasında savaşa kadar
uzanabilir.
İmam Rıza (a.s) şöyle
buyuruyor:
"İki gurup karşı
karşıya geldiğinde zafere ulaşan taraf affetmesini bilendir."
Uhrevi Faydaları:
a-Cennete Giriş
Hz. Muhammed'den (s.a.)
şöyle rivayet ediliyor:
"İnsanlar mahşerde
bir araya toplandıklarında “onlar cennete girsinler. Onların mükâfatı Allah'a
aittir.” diye bir ses duyulacak. “Mükâfatları Allah katında olanlar kimlerdir”
diye sorulduğunda “Onlar insanların hatalarını affeden ve bağışlayandır” diye
cevap verilir."
b- Mükafat ve ödüllendirme
Bir rivayette şöyle
geçer;
"Cezalandırmada
acele etmeyin. Suç ve ceza hususunda affetme yolunu seçin. Böyle yaparsanız
ahirette sevaba ulaşırsınız."
Bağışlayıcı Olmanın
Yolları
a- Allah'ın Kudretine
Teveccüh:
Affetmek ve bağışlamak
ahlaki erdemlerdendir. İnsanın bu yönünü güçlendirmede en önemli etken,
Allah'ın kudretine teveccüh etmektir.
Allah (c.c), dünyada
insanları adaletiyle değil merhameti ile sorgular. Eğer ilahi adalet devreye
girerse insanların kahır ekseriyeti ilahi cezanın muhatabı olmaktan
kurtulamaz. Burada Allah'ın merhamet ve
bağışlayıcı sıfatı ön plana çıkar. Bu ise merhamet ve bağışlamanın aslında yüce
bir İlahi sıfat olduğunu gösterir. Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:
"(Yapmış olduğunuz)
bir iyiliği açıklasanız veya gizleseniz ya da bir kötülüğü affetseniz,(tüm
bunları Allah bilir,) kuşku yok ki Allah çok affedendir." (Nisa-149)
Allahu Teala,
cezalandırmaya muktedir olduğu halde bağışlayıcı olduğunu vurgulayarak
insanların da ilahi renge bürünmelerini yani bağışlayıcı ve affedici olmalarını
tavsiye etmektedir.
b- Kapasitenin Farkında
Olmak:
"Allah, hiç kimseyi
gücünün yettiğinden fazlasıyla yükümlü kılmaz…" (Bakara-286)
Ayetten de anlaşılacağı
üzere Allahu Teala, kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez. Allah, adil olma,
affetme ve bağışlama yetilerini bütün insanlara kendi kapasitelerince
vermiştir.
c- Allah'ın Affına
Teveccüh:
İnsanı affedici olmaya
teşvik ve sek edecek diğer bir etken Allah'ın affedici sıfatına teveccüh
edilmesidir. Peygamber efendimiz (s.a.) şöyle buyuruyor:
"İnsanların günah
ve hatalarından geç ki Allah'ta seni cehennem ateşinden uzaklaştırsın. Allah'ın
rahmetine nail olmak istiyorsan kendin merhamet edici ve de bağışlayıcı
ol."
d-Öfke Kontrolü:
Allah (c.c) şöyle
buyuruyor:
"Onlar büyük
günahlardan ve çirkinliklerden kaçınırlar ve öfkelendikleri zaman
bağışlarlar." (şura-37)
Öfkeyi kontrol altına
almak, bağışlamaktan önce gelir. Yani insan öfkesini ve sinirini yenmeden
kimseyi affedemez. Bu nedenle insan önce öfke kontrolünü yapabilmeli ki kendisine
karşı yapılan hatayı affedebilsin. Bu bağlamda affetmek ve bağışlamak öfke
kontrolünün getirilerindendir.
15 Şubat 2016 11:38