Protein ve mineraller açısından zengin ağız sütü bebek sağlığı açısından altın değerinde


  Necmettin Erbakan
Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Bilim Dalı Başkanı Prof.
Dr. Rahmi Örs, doğumdan hemen sonra annenin salgıladığı, çinko, sodyum,
potasyum ve protein açısından zengin "ağız sütü"nün bir damlasının
bile altın değerinde olduğunu belirterek "Doğumdan sonraki ilk 30 dakika
içinde bebeğe ağız
sütü verilmelidir"
dedi.

Özellikle
"kolostrum"
denilen ağız sütünün, bebek için hayati önem taşıdığına işaret eden Örs, şöyle
devam etti:

"Ağız
sütü, prematüre bebekler için ayrı bir önem taşıyor. Bu tür bebekler hayatta
kalmak için çok iyi bir tedaviye ihtiyaç duyar. Doğumdan hemen sonra gelen,
çinko, sodyum, potasyum, protein açısından zengin, büyüme faktörleri ve
enfeksiyonla mücadelede bebek için birçok faydası bulunan ağız sütünün bir
damlası bile boşa gitmemelidir. Annenin hayatı boyunca tüm hastalıklardan
kazanmış olduğu bağışıklık maddelerini içeren ağız sütüyle bebeğin mikroplara
karşı direkt savunma yapması sağlanıyor. Bir damlası bile altından daha
değerli. Bir damlası bile bebek için hayati önem taşıyor. Kolostrum bebeğin ilk
aşısıdır. Doğumdan sonra annedeki bağışıklık maddeleri bebekte en küçük bir
reaksiyona neden olmaksızın bebeği korur. Doğumdan sonraki ilk 30 dakika içinde
bebeğe ağız sütü verilmelidir. Hayatın ilk yıllarında çok sık görülen ve
ölümlere yol açabilen ishal, zatürre gibi enfeksiyon hastalıklarını
önler."

Ege Üniversitesi Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reşit
Vural Yağcı ise, “İlk iki yıl anne sütü alan bebeklerin öz güveni daha yüksek
olur” dedi. Yağcı.yaptığı
açıklamada, kadınların hamile kaldıkları dönemden itibaren aldıkları
besine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.

Hamilelik
döneminde alınan gıdaların bebeğe kordon vasıtasıyla
ulaştığını aktaran Yağcı, yaptığı açıklamada kadınların hamile kaldıkları
dönemden itibaren aldıkları besine dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.

Bebeklerin
ilk 6 ay sadece anne sütüyle, 24 aya kadar ise sütü diğer gıdalarla
beslenmesi gerektiğini vurgulayan Yağcı, şöyle konuştu:

"Anne
sütünün tarif edilemeyecek kadar faydalı olduğunu herkes biliyor çünkü anne
sütü bireyin tüm yaşantısına etki eder. İlk 2 yıl anne sütü
alan bebeklerin öz güveni daha yüksek olur. Emerek doyuma ulaştığı
için özellikle ruh sağlığı daha iyi gelişir. Anne
sütü hiçbir hazineye değişilmez o nedenle bunun kıymetini bilmemiz
gerekir. Anne sütü almayan çocuklar hayata çok kötü başlamış oluyor düşe
kalka büyüdükleri için fiziken, ruhen ve aklen diğerleriyle kıyaslamak çok
mümkün olmaz."

Yağcı,
6 aydan sonra bebeklerin özellikle hayvansal gıdalarla tanıştırılması
gerektiğini belirtti.

İlk
altı ayda verilen ek gıdanın bebeklerde alerji riskini ortaya çıkarttığını
anlatan Yağcı, "Bu durum aynı zamanda obeziteye de zemin
hazırlanıyor. Dolayısıyla anne sütünü uzun süre verilmesini
istiyoruz" diye konuştu.