Çocuğun beslenme, bakım, korunma, sevgi ve eğitim ihtiyaçları ailede karşılanıyor. Aile aynı zamanda çocuğa güven ortamı oluşturup, yeteneklerinin gelişmesine zemin hazırlıyor
Çalışan annelerin giderek arttığı günümüzde bazı
ebeveynler, evlatlarını aile büyüklerinin yanına bırakıyor. Kimi aileler ise
rahat çalışabilmek için çocuğunu başka bir şehirde yaşayan aile büyüklerine
gönderiyor. Bu durum bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Anne ve babası
çocuğuna yeterli zaman ayıramadığında aralarında yeterli güven ilişkisi
kurulamıyor. Böyle olunca da çocukta depresyon, agresiflik, içe kapanım, uyum
sorunları, alt ıslatma, çiş kaçırma, kekemelik gibi davranış sorunları
görülebiliyor. Ayrıca çocuklardan birisi ailenin yanında, diğeri farklı bir
yerde olduğu durumda aileye kızgınlık, kardeş kıskançlığı, suçluluk duyguları,
daha yoğun yaşanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık Uygulama
ve Araştırma Merkezi Etiler Polikliniği’nden Çocuk Ergen Psikologu Aynur Sayım,
çocuğun temel güven duygusunu ailesinden, özellikle bakım veren kişiden
aldığını belirtiyor. Çocukların anne-babayı model alarak davranış şekillerini
oluşturduğunu dile getiren Sayım, cinsel kimliğinin oluşmasında anne-baba ve
aralarındaki ilişki tarzının son derece anlamlı olduğunu vurguluyor.
Anne-babanın çalıştığı bazı ailelerde, çocuğun aile
büyüklerinin yanında büyüdüğünü hatırlatan Sayım, "Anne ve baba
çocuk için güveni temsil eder. Bu konuda ilk dönemlerde annenin rolü daha
etkinken, 3 yaştan sonra babanın rolü de daha fazla önem kazanmaya başlar.
Ebeveynlerin sorunları, çocukla kurdukları ilişkinin kalitesini etkiler.
Örneğin, anne baba ve çocuğun ayrı olması durumunda ebeveynler çocuğa yeterli
zaman ayıramayacaktır. Güven içeren bir ilişki kurulamazsa çocukta depresyon,
agresiflik, içe kapanım, uyum sorunları, alt ıslatma, çiş kaçırma, kekemelik
gibi davranış sorunları görülebilir." uyarısında bulunuyor.
Çocuk Ergen Psikologu Aynur Sayım, çok önemli bir
sorun yoksa çocuğun ait olduğu yer anne-babasının yanı olduğunu kaydetti.
Sayım, önemli bir tavsiyede bulunuyor: "Anne-babanın kaybı, bakım
güçlükleri, ailede hastalık, çok ciddi maddi sorunlar durumunda çocukların
ailelerinden ayrı kaldıklarını görüyoruz. Fakat bu derece önemli olmadığı
durumlarda çocuk mutlaka ailesinin yanında olmalı."
Çocukların kültürel değerleri, anne-baba arasındaki
ilişkinin niteliğini, aile olma kavramını, kardeş duygusunu aile içinde
yaşadığını bildiren Sayım, şu bilgileri veriyor: "Aile içi
dinamiklerin çocuğun yaşamında, kuracağı ailenin niteliği açısından da anlamı
büyüktür. Çocuk, kardeşi olunca sevgiyi paylaşmayı, yardımlaşmayı, işbirliği
yapmayı öğrenir. Aynı şekilde anne-baba da yeterli derecede çocuklarıyla
ilişkilerini geliştiremeyecektir. Çocuklardan birisi ailenin yanında, diğeri
farklı mekânda olduğu durumda ayrıca aileye kızgınlık, kardeş kıskançlığı,
suçluluk duyguları, daha yoğun yaşanacaktır."
Çocuğun sosyal ortamlarda bulunmasını da tavsiye eden
Sayım'a göre, çocuk sürekli büyüklerle bulunmamalı. Ona yaş düzeyine uygun ve
kısa açıklamalar yapılmalı. Ebeveyn ile bakım veren kişiler ortak tutum
sergilemeli.
30 Aralık 2017 11:55