YOLCUSUN
SEN EY ÂDEMOĞLU, YOLUN SONU ÇIKMAZ SOKAK!
Ve Allah insanı bir kan
pıhtısından yarattı. O kan pıhtısı habersizdi nesiller ve asırlar boyu sürecek
bir varlığın başlangıcı olduğundan. Ama Allah Subuti Sıfatlarından olan İlim'le
her şeyi bildiği gibi bunu da en başından biliyordu. Kıyamete kadar yaşanacak
olan süre zarfının salisesine kadar biliyor, çünkü o her şeyin asıl sahibi
olduğu gibi bilginin de asıl sahibidir… Günümüzde ciltlerce kitap ezberlemiş,
yurtdışılarında öğrenimine devam etmiş varlıklar yere göğe sığdırılmazken
onlara onlarca unvan veriyoruz…
Seminerler, konferanslar, ardı
arkası kesilmeyen aydınlatıcı eğitimler veriliyor dünyanın dört bir yanında.
Aydınlık kesim diye anılıyor onlar. Sabah ezanı vakti sönük lambalar misali,
sadece dünya yaşamına kendini adamış aciz ve amaçsız bedenler… Amaçsız
dememizden kasıt okuduğu meslekler ya da aldığı unvanlar değildir elbette.
Bunlar da bir başarının meyvesidir, lakin o başarı sadece dünya hayatına
yeteceğinden asıl yurdumuz olan ahirette hiçbir fayda vermeyecektir.
Amaçsız diyorum çünkü amaç
edinip ulaştığı hedefler ona makbere kadar eşlik edecektir. Aydınlık kesimin karanlığını o gün de gözler göremeyecek. Zira o
gün kendinden ve amelinden başka kimse onun yanında olamayacak, onu annesi dahi
mezar başına kadar gözyaşlarıyla yolcu edecek. Yolcusun sen ey âdemoğlu, yolun
sonu çıkmaz sokak. Dön bir aynaya bak! Aydınlık kesim olarak sizler, her
gecenin akabinde güneşi doğduran Allah'ı düşün. Dön bir aynaya bak! Yüzün,
güzelliğin bile gün geçtikçe senden alınırken canının da tıpkı onlar gibi seni
terk edeceğini düşün.
Düşün
ki düşler solmasın, umutlar kaybolmasın uyuyanların doğrulmasını bekleyen
Müslümanların yüreği kavrulmasın. Sen kalkınca ümmet ayağa kalkacak ey
âdemoğlu! Utbeler yeniden hiçlik
rüzgârında savrulacak… Ansiklopedileri devirsen ne fayda, Yaratanın sıfatlarını
bilmedikten sonra… Kitaplar yazsan ne fayda, en güzel kitabın sahibini
unuttuktan sonra… Ufuklar hala mavi, şimdi bile üzerindeki kiri pası üflesen
kafi!
04 Ocak 2018 11:46