Uzmanlar, her yaş grubunda görülebilen kekemelik sorununun, terapiler sonucunda giderildiğini belirtiyor.
Kekemelik ve konuşma bozukluğu, çocuklarda olduğu gibi
yetişkinlerde de önemli problemler arasında sayılıyor.
Sağlık
Bilimleri Üniversitesi Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dil ve
konuşma terapisti olarak görev yapan Doktor Üzeyir Aydın, konuyla ilgili
bilgilendirmelerde bulundu.
Kekemelik
ve konuşma bozukluklarının terapiler sonucunda kontrol altına alınabilidiğini
belirten Aydın, bu sorunların her yaş grubunda görülebildiğini söyledi.
Aydın,
"Konuşma bozukluğu daha çok çocuk, yetişkin ve gençlerde oluşan bir
durumdur. Biz her yaş grubuna hitaben burada eğitim veriyoruz. Özellikle
kekemelik yani akıcılık bozukluğu, bir de artikülasyon sorunu yani harfleri
çıkartamama sorunu yaşayanlara eğitim veriyoruz. 'RI, KI, TI, ŞI, SI' gibi
sesleri çıkaramamak artikülasyon bozukluğu olarak geçiyor." dedi.
"Ailenin çocuğa karşı
nasıl yaklaşım sergilemesi gerektiğini anlatıyoruz"
Daha
çok kekemelik sorunu yaşayanların kendilerine başvurduklarını dile getiren Aydın,
sözlerine şöyle devam etti: "Kekemelik 2 ile 7 yaş arasında oluşan
bir sorundur. 2-5 yaş arasında olanlara doğuştan kekemelik, sonradan
olanlara edilmiş kekemelik diyoruz. Edilmiş kekemelik, özellikle trafik kazası,
bir yerden düşüp başına darbe yemek gibi durumların sonrasında görülebiliyor.
Bu da yetişkinlerde çok görülen bir durumdur ama edilmiş kekemelik sorunu çok
nadir görülüyor. Bu, büyük bir orandır. Bu yaş grubunda kekelemenin yüzde
80'i 7 yaşına kadar kendiliğinden bitiyor. Sıkıntı olan kısım yüzde 20'lik
kısımdır. Kekemelik, 7 yaşından sonra yetişkinlik dönemine kadar devam
edebiliyor. Biz daha çok bu hasta kitlesine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama
2-5 yaş arasındaki çocukların da burada değerlendirmesini yapıyoruz. Evde
neler yapılması, ailenin çocuğa karşı nasıl yaklaşım sergilemesi gerektiğini
anlatıyoruz. Bazen öğretmenlere, çocuklara karşı yaklaşımları hususunda bilgi
veriyoruz."
"RI, en zor çıkartılan ve
en geç öğrenilen sestir"
Konuşurken
çıkarılması en zor olan sesin "RI" olduğunu belirten Aydın,
"Artikülâsyon sorunu dediğimiz harfleri çıkartamama durumu da var. 'RI'
sesi en zor çıkartılan ve en geç öğrenilen sestir. Yani çocuk 7 yaşına kadar da
'RI' sesini çıkartmazsa biz bunu normal sayıyoruz ama diğer seslerin 5 yaşından
önce çıkmış olması lazım. Bizim burada yaptığımız terapi sınırlı olduğu için
hastane içinde R'nin ya da diğer harflerin nerede çıkması gerektiğini
öğretiyoruz. Hasta, sesin çıkış yönünü öğrendikten sonra evde bunun
genellemesini yapmaya başlıyor." ifadelerini kullandı.
"Şarkı ve şiir okuyunca
takılmıyor ama normal konuşunca takılıyorlar"
Bölgede
dil ve konuşma terapisi hizmeti veren tek hastane oldukları için çevre illerden
kendilerine hasta sevki yapıldığını anlatan Aydın, "Daha çok Batman ve
Mardin'den gelen hastalar var. Elazığ ve Şanlıurfa'dan gelen hastalarımız da
var. Özellikle şarkı ve şiir okuyunca takılmıyor ama normal konuşunca
takılıyorlar. Bu farklı bir işlevdir. Beyin iki işleve sahiptir. Otomatik,
sayısal kısım sağ beyin; sözel, otomatik olmayan kısım sol beyindir. Şarkı ve
şiir ezber olduğu için sağ beynin işidir. Ama normal konuşmalarda sol beyin
işlev görüyor. Kekemelerde beynin hangi kısmının sıkıntı yaşadığıyla ilgili
bilimsel çalışmalar var. Bunun için kesin bir bölge belirlenmemiştir."
şeklinde konuştu
07 Ocak 2018 14:30