Geçen tesadüfen karşılaştığım bir görselde yaşlı bir teyze eline
bir avuç toprak almış ve görselin altına şu sözler kaydedilmişti ; "burası
dünya yahu, burası bu kadar işte.."
Evet, dünya sadece bir avuç topraktan ibaretti.
Dünya sadece müminlerin hizmetine sunulmuş bir mahlûktu.
Yalnızca amaca ulaşmak için emanet edilen bir araçtı.
Fakat yarım asırdır Müslümanlar tedrici bir yozlaşma
yaşamaktadır.
Ölüm sonrası hayatı dikkate almayıp, dünyayı hep ön planda
tutarak yaşayan ve hep dünyevi menfaatleri korumak için mücadele veren bir
toplum haline gelmiştir ne yazık ki.
Başta körfez ülkeleri olmak üzere İslam ülkelerinde dünyevileşme
inanılmaz bir hızla ilerlemektedir.
Müslümanlar yaradılış sebebini unutmuş ve azı dişleriyle
dünyanın çürük ipine tutunmuş durumdadırlar.
Dünyanın cazibesine kapılıp giden Müslümanlar artık öyle bir hâl
almıştır ki; fiilleri ve kavilleri ile Allah-u Teâla'nın Kur-an'da
"ahireti verip dünya hayatını satın alan kimseler" (1) tanımına duçar
olacak kıvama gelmişlerdir. Dünya hayatının çekiciliğinin insanı
dünyevileştirme tehlikesiyle karşı karşıya getireceğini ezeli ilmiyle bilen
Allah-u Teâla Kur-an'da sık sık müminleri bu konuda uyararak değişen rotalarını
tekrardan selamet sahiline çevirmelerini buyurmuştur;
"Ey însanlar! Haberiniz olsun ki, Allah'ın vaadi
muhakkaktır. Sakın bu dünya hayatı sizi aldatmasın, sakın o aldatıcı şeytan
sizi, Allah hakkında da aldatmasın"(Fatır,35/5)
Ne yazık ki, günümüz toplum Müslümanları, dünyevileşerek daha
medeni, modern, elit olduklarını düşünerek bu konuda en güzel vasıflarını
kaybetme yolunda ilerlemektedirler. Öyle ki, Allah-u Teâla'nın emirlerini
çiğneyerek batı tarzı modeli oluşturulmaya başlanmış; bebek mevlidleri gibi
güzel olan bir merasim bile 'baby shower'a dönüştürülmüş, sünnet merasimlerini,
düğünleri v.b birçok daveti israf ve lüks esir almış, burnunun dibindeki
ihtiyaç sahiplerini göremez hale getirmiştir. Erkeklerimizin, kadınlarımızın
güneş gözlüğü fiyatları 8 kişilik bir ailenin 1-2 haftalık masraflarını
karşılayacak cinsten olurken, sırf marka takıntısı yüzünden evliliği zedelenen
yeni genç nesil çiftler var.
Etiket, marka, mal ile gözde olma vb. birçok konu artık
sohbetlerin ana konusu olmuş ve bu illet (dünyevileşme) sebebi ile zekât,
sadaka, borç verme, yardımlaşma, infak duyguları oldukça zayıflamış. Ve
maalesef gitgide dünyevileşme normal algılanmaya, görülmeye başlamış ve öyle ki
Müslümanların ahlaki dejenerasyonuna dahi sebep olmaktadır. Eskiden yanlış bir
iş yapınca yüzü kızaran bir Müslüman, sekülerleşme sürecine girdikten sonra
yüzü kızarmamaya ve utanmamaya başlamıştır.
08 Ocak 2018 11:56