Evlilik hazırlığı içerisinde olan gençlerin ev kurmak için paradan çok huzurlu ev ortamı hazırlaması gerekir
Huzurlu bir aile yuvasının temeli daha ilk hazırlık aşamasında atılıyor. Düğün ve ev kurma arifesindeki netameli alışveriş süreci, her iki tarafı da yıpratıyor. Alışveriş ihtiyacın ötesine geçip, gösterişe dönüştüğünde ise mutluluk, yerini tartışma ve huzursuzluğa bırakıyor.Evlilik için hazırlık yapan çiftler, en büyük telaşelerinden birini de ev eşyası alırken yaşıyor. Eşyaların yanı sıra takılar, düğün mekanı, gelinlik ve damatlık derken konu dönüp dolaşıp maddiyata geliyor. Aylarca hangi renk ve model koltuk alınacağı düşünülürken, evlendikten sonra yuvalar eşyaların çok iyi tanındığı ama çiftlerin birbirlerini yeterince tanımadığı mekanlar haline gelebiliyor. Sosyolog Yrd. Doç. Mehmet Ali Balkanlıoğlu çiftlere, eşyaları tanımak için ayırdıkları zamanı birbirlerini anlamaya ayırmalarını öneriyor. Balkanlıoğlu, eşyaca zengin, ruhça fakir yuvaların huzur getiremeyeceğinin altını çiziyor.Uzun ve mutlu evliliğin sırlarından birinin de çiftlerin buna niyet etmiş olması gerektiğini kaydeden sosyolog, “Niyetlerin karşılıklı olması da en az niyetin varlığı kadar önemlidir.” diyor. 40 yılı aşkın bir süredir mutlu yaşayan çiftlerin boşanmayı hiç düşünmediğini aktaran Balkanlıoğlu, çiftlerin sözlüklerinden ‘aldatma, şiddet, boşanma’ gibi kavramları kesinlikle çıkarması, bunların yerine ‘sadakat, sevgi, birliktelik’ gibi kavramları koyması gerektiğini belirtiyor.Her çiftin kuracağı yuvayı kendi zevkine göre döşemek ve tarzını o mekâna yansıtmak istediği gerçeğinden yola çıkan aile danışmanı Rukiye Karaköse ise iki farklı insanın beğenileri ve tercihlerinin tamamen benzeşmesinin mümkün olmayacağını hatırlatıyor. Maddi konularda iki tarafın anlaşmazlıklar yaşamasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirten Karaköse, düğün alışverişi ve organizasyonunun strese ve yüke dönüşmemesi için ‘ihtiyaç’ kavramına dikkat edilmesini öneriyor. Karaköse, “Pek çok eşya aslında gerekli olduğu için değil, başkaları da aldığı için, moda olduğu için, konu komşu ne der diye alınıyor.” ifadelerini kullanıyor. Aslında yuva kurmak için gerekli olan temel ihtiyaçların çok fazla olmadığını aktaran aile danışmanı, buna rağmen çiftlerin toplumsal baskıya boyun eğerek ‘bir kere alınıyor, her şeyimiz tamam olsun’ diye ağır masraflar altına girdiğini kaydediyor. Çiftlere alışveriş öncesinde oturup konuşarak gerçek ihtiyaçlarını belirlemeleri tavsiyesinde bulunan uzman, acil olmayan parçaları biraz daha toparlanmış olacakları zamanlara ertelemelerini öneriyor. İki tarafın ailelerinin ise bu sürece çok fazla müdahale etmemesi gerektiğini söyleyen Karaköse, “Büyükler, kendilerine danışıldığında fikir ve destek vermenin haricinde seçimleri ve kararları çiftin kendisine bırakmalı. Alışveriş-organizasyon sürecinde kendi hayallerini çocukları üstünden gerçekleştirmekten kaçınmalı.” diyor.
11 Haziran 2014 09:41