Bilge Kadın
Kıssaden hisse kabilinde, günlük hayatımızda farklı
örneklerini gördüğümüz belki de önemsemediğimiz olaylardan biri.
Fakir adam, manavın yanından geçiyordu. Tezgahda bulunan
karpuzları gördü. Kırmızı kırmızı. Canı karpuz çekti. Manava, “Ben yoksul
biriyim. Üzerimde fazla para da yok. Bana Allah rızası için bir karpuz
verirmisin” der.
Manav suratını ekşiterek, tezgahın arkasında bulunan, henüz
kelek olan, olgunlaşmamış bir karpuz verir. Fakir adam, karpuzu alır eline.
Yenilmeyecek bir karpuz olduğunu anlar. Sesini de çıkarmaz. Üzerinde bulunan
bir miktar parayı çıkartır ve “Param kadar karapuz verebilirmisin bana!?” der.
Manav parayı alır ve tezgahda bulunan küçük ama kırmızı bir
kapruzu verir fakir adama.
Fakir adam, bir elinde manavın verdiği yenilmeyecek durumda
olan karpuz, diğer elinde ise para ile satın aldığı nisbeten küçüm ama kırmızı
karpuz’a bakar. Ellerini havaya kaldırır ve “Ey Yüce Yaradanım. Bu kulunu
görüyormusun. Bunun senin için verdiği karpuz budur. Bu da parayla vermiş
olduğu karpuzdur” der ve elindeki karpuzları gösterir. İyi karpuzu parayla
vermiş, kötü karpuzu ise Allah’ın rızası için vermiş olduğunu yaradan şikayet
eder..
28 Şubat 2018 20:31