Uzmanlar, kalp krizi belirtileri başladığı anda yere oturup dinlenilmesi ve hareket edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar, göğüste sıkışma hissi, yanma, hazımsızlık, nefes
darlığı, solgunluk, terleme ve yorgunluk gibi belirtileri olan kalp krizinin
gerçekleştiği esnada alınması gereken önlemlere dikkat çekiyor.
Memorial
Dicle Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Cegerğun Polat, kalp krizi
belirtileri yaşandığı sırada alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Göğüste
ağrı, yanma, sıkışma şeklinde başlayıp sol kola ve serçe parmağına doğru inen,
boyun bölgesine doğru yayılan ağrıların kalp krizinin belirtileri olduğunu
belirten Polat, "Alında soğuk terler birikir. Bazen kalp krizi çok ani ve
şiddetli bulgular ile başlar ve kolayca tanı konabilir. Ancak pek çok kişide
olay yavaş ve hafif bir ağrı veya rahatsızlık hissi ile başlar, ne olduğu
anlaşıldığında ise hasta için geç kalınmış olabilir. Ağrı, hareket etmekle
artar, dinlenirken azalır fakat geçmez ve yarım saatten uzun sürer. Ağrıyla
birlikte soğuk soğuk terleme ve mide bulantısı da olabilir. Bazı kişilerde
belirtiler çok gizli olabilir. Özelikle ileri yaşlı hastalar, diyabet hastaları
hemen hemen hiç ağrı duymayabilir, sadece nefes darlığı ve soğuk terleme
şikâyetleri ile kalp krizi geçirebilir. Bazı hastalarda da mide ülseri veya
pankreatit ağrısıyla kalp krizi ağrısı karıştırılabilir. Kriz esnasında zaman
çok önemlidir. En kısa zamanda mutlaka bir sağlık kuruluşuna ulaşılmalıdır.
Hasta, kendi başına hastaneye gitmeye ve kesinlikle yürümeye, merdiven çıkmaya
devam etmemelidir. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbin,
oksijen talebini daha da artırması demektir." dedi.
"Kalp krizi belirtileri
başladığı anda yere oturup dinlenin"
Kalp
krizi durumunun ortaya çıktığı esnada alınması gereken önlemlerle ilgili Polat,
şunları söyledi:
"Kalp
krizi belirtilerinin başladığının hissedildiği anda mutlaka bulunduğunuz yere
oturup dinlenin ve ayakta durmayın. Üzerinizde gömlek ve kravat varsa gömleğin
yaka bölgesini ve kravatı gevşetin, ferahlamaya çalışın. Yanınızda aspirin
tableti varsa onu çiğneyin. Kriz yalnızken sizi yakalamışsa telefonunuz varsa
en yakınınızı arayın ya da ambulans yardımı isteyin. Baş dönmesi ve bayılma
gibi şikâyetler oluşmuşsa kuvvetli bir şekilde öksürmeye çalışın. Bu, kalp
atımını hızlandıracaktır. Yanınızda ilk yardım konusunda deneyimli biri varsa
yardımcı olacaktır. Ancak yanınızdaki kişi bu konuda herhangi bir eğitim
almamışsa size müdahale etmesine izin vermeyin ve ambulans çağırmasını
söyleyin. Pencere ve kapıları açıp oksijen almayı sağlayın. Krize araç içerisinde
yakalandıysanız hemen aracı kenara çekip yardım isteyin."
"Oluşabilecek en küçük
sorunda mutlaka doktorla iletişime geçilmeli"
İkinci
bir kalp krizi geçirmemek için alınması gereken tedbirlere değinen Polat,
"Sigara, puro, pipo ve nargile gibi tütün kullanma alışkanlıkları terk
edilmelidir. Kalp krizi geçiren bir kişinin tütüne devam etmesi, ikinci bir
kriz riskini en az 2-3 kat arttırır. Daha hareketli olmaya özen
gösterilmelidir. Düzenli egzersiz programları stres ve depresyonu azaltacak;
kiloyu, kolesterolü ve tansiyonu dengede tutmaya yardımcı olacaktır. İlaçlar
doktor kontrolünde ve düzenli olarak alınmalıdır. Oluşabilecek en küçük bir
sorunda mutlaka doktorla iletişime geçilmelidir. Sağlıklı beslenmeye özen
gösterilmelidir. Bu sayede kişi hem daha çabuk iyileşir hem de kilosunu kontrol
altında tutar ve kan kolesterol düzeyi ile tansiyonun yükselmesini önlemiş
olur. 'Nasılsa ilaç kullanıyorum, bana bir şey olmaz.' yanılgısına asla
düşülmemelidir. Çünkü yaşam tarzı değişiklikleri, kalp sağlığı açısından en az
ilaçlar kadar önemlidir." ifadelerini kullandı.
28 Şubat 2018 11:00