Yazımın konusunu düşünürken bir anda 18 Aralığın “Dünya Arapça
Günü” ilan edilme afişini gördüm. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür
Örgütü (UNESCO) İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Çince ve Rusça dillerinin
yanı sıra 8 Ekim 2012'de 18 Aralık Gününün ”Dünya Arapça Günü “olarak
kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarih UNESCO'nun Arap Diline karşı gösterdiği
ilk ilgi değildir. 2012 yılından beri kutlanmaya başlamıştır. Anadili Arapça
olan ve 422 milyona varan 22 Arap ülkesinin yanı sıra Türkiye, İran, Çad, Mali,
Doğu Türkistan, Pakistan, Hindistan, Endonezya ve Malezya gibi Arapçayı çeşitli
düzeylerde kullanan İslam ülkeleri de mevcuttur. Sahi bizde Arapça ve İngilizce
başta olmak üzere yabancı dil seviyemiz nasıl? Okullarımızda Türkçe dışında
ikinci-bazen iki ve üçüncü-dil öğretimi konusundaki yaklaşık 100 yıllık serüven
ki gerçekten acıdır.
Sonunda
geldiğimiz nokta kocaman bir hiçtir. Özel yetenek veya çabasıyla bu resim
dışına çıkabilenler bu acı gerçeği değiştirmez. Hâlbuki ilkokuldan başlayıp
yükseköğretime kadar olmazsa olmaz derslerdendir. Ve dersin
eğitmenleri yıllardır “Have are you?”, “Keyfe halük?”ten çıkamadılar. Daha
trajedik olan bir yıllık dil eğitimiyle Arapça dersleri imam hatiplerde
verilebiliyor. Sistemin öğretmenleri bu durumdayken bir de diğer tarafı
öğrencilere bakalım.
Öncellikle
dil öğrenen çocuğun niçin öğrendiğini bilmemesi en temel sorundur. Yabancı dil
niçin öğrenilir? Çok basit gibi göründüğü için üzerinde pek durulmayan sorular,
bu soruların yanıtlarını bildiğini, hem de emin olarak bildiğini zannedip o
yanıtlar doğrultusunda ölesiye çaba harcayan insanlardan fena halde intikam
alırlar. Hatta ve hatta yalnız dersler için değil, yaptığımız ve yapageldiğimiz
her türlü iş içinde sormalıyız: Biz bunu niçin yapıyoruz? Aksi halde, büyük
çabalar hayal kırıklarından başka ürün üretemez. Bu soruya bir açıdan cevaplar
verebiliriz.
Eğitim,
iş, çağa uyma, kariyer, vs. için öğrenmek. Kurumların yabancı dil konusunda
vermesi beklenen, anlamını tam bilmediği, ne işine yarayacağı konusunda net
olmadığı “sesler çıkarmayı öğretmek” değildir. Bir anaokulundaki 3-5 yaşındaki
çocukların 1'den 10'a kadar yabancı dilde saymaları ya da gündelik konuşmalara
alıştırılmaları bir papağanın sayı saymasından farklı mıdır? Bunlar arasında
pratik yapamaması ve farklı formatlarda algılayamaması bunun göstergesidir.
Niçin Öğrenilemiyor?
Bir
yabancı dilin öğrenilmesi tarih, fizik ya da bir başka dersin öğrenilmesinden
farklıdır. Bir dil, ait olduğu toplumun düşünme biçimini yansıtan bir araçtır.
Düşünceyi ifade aracıdır. Daha Türkçe'ye hâkim olamayan birçok insanın ikinci
dile atılması, somut nedenini bilmemesi, tekrara dayalı, modern tekniklerin
bilinmemesi gibi örnekler uzatılabilir. Nereden Başlamalı? Güçlü Öğrenme
Nedeni, Erken Başarı, Öğrenme Sitili, İlgi Alanı, Metot(öğrenci merkezli, toplu
öğretmeden kaçınılması, proje grupları, okul dışında sürenin verilmesi,
etimoloji, periyodik kitap, gazete, dergi okunması, izleme vs.)Bunların
etkisinin olmasıyla beraber elbette en önemli kural; İstikrardır.
FATMA ALTUNTOP
15 Mart 2018 14:37