Ailede çocuk eğitimi seminerine konuşmacı olarak katılan Psikoloji ve Kişisel Gelişim Uzmanı H.Gönül Tuna Gende, eğitimin yuvada başladığını ifade ederek, ideal nesiller için ideal aileye ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak, &';Eğitim yuvada başlamalı ki kalıcı olsun” dedi.
Eğitim
yuvada başlamalı ki kalıcı olsun
Çocuk
eğitiminde ailenin çok önemli bir etken olduğunu belirten Psikoloji ve Kişisel
Gelişim Uzmanı H.Gönül Tuna Gende, eğitimin yuvada başladığını ifade ederek,
ideal nesiller için ideal aileye ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak, “Eğitim yuvada
başlamalı ki kalıcı olsun. Ancak yuva eğitim ve terbiye esaslarına uygun
temeller üzerine kurulmamışsa, bu yuvada yetişmiş bir ferdin yada fertlerin
oluşturacağı cemiyetinde terbiyeli, eğitimli olması düşünülemez. Bu sebepledir
ki ideal nesiller için ideal aileye ihtiyaç vardır” dedi.
Çocuk eğitimi anneanne ve babaanne de başlar
Anne ve
babanın çocuk yapmaya karar vermelerinden itibaren çocuğun eğitim sürecinin
başladığına dikkat çeken Gende, “Japon bilim adamları yaptıkları araştırmalar
sonucunda şu açıklamayı yapmışlardır:' “Çocuk eğitimi anneanne ve babaanne de
başlar. Anne ve baba genlerini onlardan aldıkları için onların olumlu yada
olumsuz tüm huy ve karakterleri çocuğa geçeceğinden önce onları eğitmeliyiz”
diye ilave etmişlerdir. Bizim ülkemizde yapılan araştırmacılar ise çocuk
eğitiminde etken dönemin anne ve babanın çocuk sahibi olmaya karar vermesinden
önceki iki yıla tekabül ettiğini söylerler. Nedenini ise her iki yılda bir
baştan sona yenilenen hücreler ve alışkanlıklarımız olarak açıklamışlardır diye
konuştu.
Anne sevgi ve şefkat kahramanıdır
Gende,
“Bir çocuğun psikologu en başta anne ve babasıdır. Çocuklara sevgi ile
yaklaşalım. Dozunda olan sevgi çocuğu asla şımartmaz. Sevgi antibiyotik
gibidir, her türlü sorunu çözer. Yeter ki sevgide ölçülü olalım. Anne sevgi ve
şefkat kahramanıdır. Baba da cesaret kaynağıdır. Çocuğun şifresi bellidir. Buna
aykırı hareket edersek, bu çocuktan ne beklenebilir ki. Eğitimi sadece anne ve
babaya yüklemek tembellikten başka bir şey değildir. Sadece birilerinin elleriyle
terbiye edilen çocuk yakıcı oluyor. Tabiat boşluğu kabul etmiyor. Eşler
birbirlerini çok sevecekler. Sonrasında üçüncü bir sevgiyi yani çocuk için iyi
karar vermeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çocuğu terbiye ederken ne kadar sevmeli
Psikoloji
ve Kişisel Gelişim Uzmanı H.Gönül Tuna Gende, Bir bünyede kanser ne ise çocukta
eğitim ve terbiye eksikliği odur. İyi eğitilmiş çocuk mu yoksa iyi terbiye
edilmiş çocuk mu? Bu iki kavramı ayırmak ne kadar doğrudur? Çocuklarımızı
terbiye etmede sevgi önemlimidir? Çocuğu terbiye ederken ne kadar sevmeli? Çok
sevmek şımartır mı? Çocuk terbiyesinde anne ne kadar önemli baba ne kadar
önemlidir? Ailede çocuk eğitimi ve terbiyesin de H2+O:SU formülü nedir?
konularında katılımcılara bir sunum yaptı.
Çocuklarınızı dinleyin ve fikirlerine saygı gösterin
Çocukları
tanıyarak problemlerinin çözümüne katkı sağlanılabileceğini söyleyen Aile
Danışmanı ve Psikolog Serhat Özallı, “Çocukları dinleyerek ve fikirlerine saygı
gösterirsek onların gelişimine büyük oranda katkı sunmuş oluruz. Çocukların
ilgi duyduğu ve onlarla birlikte zaman geçirmek, onların isimleri ile hitap
etmek, onlara bol bol tebessüm etmek, çocukların anne ve babalarının nazarında
değerli olduklarını gösterebiliriz. Anne ve baba çocuğun gelişiminde ortak
hareket ederlerse çocuğun gelişimi ve başarısı daha fazla olur” dedi.
Televizyona dikkat
Televizyonun
çocuklar üzerindeki zararlarından bahseden Özallı, “çocukların hayatında oyun
oynamak çok önemli. Televizyon nedeniyle çocuklar sokakta oyun oynamak
istemiyor. Aile bireyleri bu konuda çocuklarına daha fazla zaman ayırmalı ve
televizyon izleme ile ilgili kısıtlama yoluna gitmeliler” ifadelerini kullandı.
Hal dili söylemlerden daha etkili
Hal
dilinin söylemlerden daha etkili olduğunu kaydeden Özallı, “Çocuğumuza 10 kez seni
seviyorum dememiz ayrı, onu kucağımıza alıp, öpmemiz ayrıdır. Önce
davranışlarımız bizi anlatacak, sonra da söylemlerimiz bunu teyit edecek” dedi.
Güzel kelimeler sevgiyi, çirkin kelimeler nefreti doğurur
Çocuğa
biçilen rollerin çok önemli olduğunu belirten Özallı, “çocuğa biçtiğimiz roller
olumlu ise bu çocuğun başarılı olmasına neden olur, aksi halde çocuğun
gelişiminde kötü sonuçlar doğurur. Kelimeler hayatın titretişimidir. Güzel
kelimeler sevgiyi, çirkin kelimeler nefreti doğurur. Buda kainatın köküdür”
diye konuştu.
Çocuğun başarısı anne ve babaya bağlı
Kıyaslamanın
çocuklar üzerindeki etkilerinden söz eden Özallı, “Anne ve babaların
çocuklarına kıyaslama yöntemi ile uyarmaları onların üzerinde sürekli kötü ve
olumsuz etki bırakmıştır. Çocuğu sevgi ile motive ederek olumlu yaklaşımlar
sergilememiz, onlarda daha iyi gelişmeler oluşturacaktır. İnsan güçlü bir
şekilde karar verip kendini tamamen adadığı an, ilahi takdirde harekete geçer.
Gerçekleşen her şey başka türlü gerçekleşmeyecek bir şeyin olmasına yardım
eder. Çocuğun başarısı anne ve babaya bağlıdır. Bir şeye yüzde yüz inanıyorsak,
işin içine duamızı da katarsak en büyük yardımcımız Allah’tır. Mutlu bir ailede
mutlu bireyler yetişir” şeklinde konuştu.
19 Mart 2018 13:38