Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
“Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs,
aranızda karşılıklı bir övünme, çok mal ve evlat sahibi olma yarışından
ibarettir. (Nihayet hepsi yok olur gider)” (Hadid/20)
Kur'an-ı
Kerim'de geçen bir çok ayette “Dünya hayatı sizi aldatmasın” (Fatır/5) gibi
ikazlar yapılmaktadır.
Dünyevileşme
insanları her şeye maddi açıdan bakmaya sürükler. Mala, mülke, makam ve mevkiye
olan sevginin tutkuya dönüşmesine sebep olur. Allah Resulü dünyevileşme ile
ilgili endişesini bu sözlerle dile getirmektedir:
“Korktuğum
şeylerden birisi de benden sonra size dünya nimet ve ziynetlerinin açılması,
sizin de onlara gönlünüzü kaptırmanızdır” (Buhari/Müslim)
Toplum
olarak kadın-erkek hepimiz dünyevileşmenin hayatımızı kuşatması altındayız.
İmam
Zeynel Abidin (a.s)'a "Halkın en değerlisi kimdir?" diye
sorduklarında: "Dünyayı kendisi için bir değer bilmeyen kimsedir. "
buyurdu..
Her
insan İslam fıtratı üzerine doğar ama dünyevileştikçe dünyanın kiri pası tüm
benliğini sarar ve bir ömür, izi kalır. Bu dünyevileşme tüm hayatına yön verir.
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp dünyanın ihtişamına kapılır. Dünyada yalnızca
menfaatini, makamını, mevkisini düşünmeye başlar.
İmam
Ali de dünya hayatı ile ilgili şu sözleri söyler: ”Şüphesiz dünya sıkıntılar
yuvası, fitneler yurdudur. Kim onu elde etmeye çalışırsa kaybeder. Kim onu
istemezse karşısına çıkar, kim ona bakarsa kör eder.”
Dünya
hayatının süsüne kapılıp ahireti unutanlardan olmamamız gerektiğini, Dünya
hayatının geçici olduğunu malın mülkün bizler için yalnızca birer imtihan
vesilesi olduğunu unutmamalıyız.
22 Mart 2018 11:38