Evangelistler yani siyonist Hıristiyanlar…
Sadece
İncil'e değil Eski Ahit'e (Tevrat-Zebur) de iman eden ve Protestanlık mezhebini
farklı yorumlayan ‘Beyaz Saray Dini'nin mensupları…
ABD
başkanları Carter'dan baba-oğul Bush'lara ve en son da damat Kuşner üzerinden
Trump'a kadar uzanan ahtapotvari bir yapı…
Kudüs'teki
son olaylar ve coğrafyamızın savaşa sürüklenmesinin esas müsebbipleri…
Zaman
zaman yazılarımızda dile getirdiğimiz gibi sapıkça ve psikopatça düşüncelere
sahipler.
Evangelizmin
kökleri Martin Luther'e ve Protestanlığın kuruluşuna kadar uzanmaktadır.
“Evangelion”
kelimesi Yunanca bir isim olup “Müjde” anlamına gelmektedir. Martin Luther de
kendi kurduğu kiliseye ‘Evanjelik Kilise' adını vermiştir.
Bu
hareket 2. Dünya Savaşı sonrası güç kazanmaya başlamış, 1970'li yıllardan sonra
ABD'deki Yahudi lobisinin çok güçlü desteği ile altın çağını yakalamıştır.
Evangelizm,
Yahudiliğe hizmeti bir ibadet saydığı için Yahudiler tarafından yakın takibe
alınmış ve siyonist nüfûz ile son halini almıştır.
Mezhebin
misyonerlik faaliyetleri medya üzerinde yoğunlaşır.
TV,
sinema, internet, sosyal medya, video-oyun, bilim-kurgu filmleri ve romanlar…
Gösterime
girdiğinde bütün dünyada gişe rekorları kıran Matrix adlı sinema filmi tam
anlamıyla bir Evangelist projedir.
Evangelistlerin
özellikle Protestanlığı tercih etmelerinin temelinde, Protestanlığın
Katolikliğe göre dünyayı daha çok tercih etmesi yatmaktadır.
Katoliklikte
yasak olan faiz, bu mezhebe göre ekonominin olmazsa olmazıdır.
Evangelizm'in
iman esası “Kurtarıcı Mesih” fikrine dayanmaktadır.
Buna
göre Kurtarıcı'nın gelmesi için kıyametten önce bazı önemli olaylar ve savaşlar
yaşanacaktır.
Bu
kaderdir, yani Tanrı tarafından belirlenmiştir ve beşeri hiçbir güç tarafından
değiştirilemez.
Ancak
Kurtarıcı'nın erken gelmesi adına bu süreç hızlandırılabilir hatta hızlandırılması
gerekir.
Hızlandırılması
için harcanacak en önemli çaba ise Yahudilerle yapılacak işbirliğidir.
Zaman
zaman duyduğumuz “Tanrı'yı kıyamete zorlamak” sözünün kaynağı bu psikopatça
düşüncenin ta kendisidir.
Kıyamete
yakın, iyilerle kötüler arasında yaşanacak kıyamet savaşının adı ise
“Armageddon”dur.
Kurtarıcı
İsa'nın gelmesi için en büyük alamet, Yahudiler'in vaat edilmiş topraklara yani
Nil ile Fırat arasına dönmesidir. Bu toprakların merkezi de Kudüs ve Mescid-i
Aksa'dır.
Yahudiler
bu topraklara döndüğünde hepsi Hıristiyanlaşacak/Evangelist olacak ve beraber
İsa'yı bekleyecekler.
Yani
Büyük israil kurulacak, Süleyman(Sion) Mabedi eski temelleri üzerine yeniden
inşa edilecek.
Sion
Mabedi'nin inşası da Mescid-i Aksa'nın yıkılmasını gerektiriyor.
Bunun
için de bu vadedilmiş topraklar ve mücavir alanları savaşlar yoluyla
Müslümanlardan temizlenerek gerçek sahipleri olan siyonist Yahudilere
verilecek.
Topraklarımızdaki
çok farklı yerel gerekçelerin üzerine bina edilmiş etnik ya da mezhepsel
temelli çatışma, savaş ve kaosun ana sebebi budur.
ABD'de
2005-2009 yılları arasında Dışişleri bakanlığı yapmış Condoleezza Rice'ın 7
Ağustos 2003'te ‘The Washington Post' gazetesinde yazdığı makalesinde 22 İslam
ülkesinin (Fas'tan Endonezya'ya kadar) sınırlarının değiştirileceğinden açık
açık bahsetmesinin sebebi budur.
Oğul
Bush'un Irak işgali ve İslam topraklarına yönelik saldırılarına “Haçlı
Savaşları” adını vermesinin sebebi de bu.
ABD'de
100 milyon, dünyada ise 500 milyon civarında mensubu bulunan bu şeytani yapı,
önce ABD'yi evangelistleştird, şimdi ise bütün dünyayı evangelistleştirmek
istiyor.
11
Eylül olayları sonrası İslam Dünyası'nda yaşanan hiçbir gelişme bu evangelist
sapıklık ve psikopatlıktan bağımsız değildir.
Afganistan,
Irak, Suriye işgalleri; Yemen, Libya, Lübnan, Sudan, Mısır, Somali ile Güney ve
Kuzey Afrika'da yaşananlar; Türkiye'nin 15 Temmuz'u; israil, Trump, Suud ve
BAE'nin İran'a dönük son tehditleri ve en son ABD'nin elçiliğini Kudüs'e
taşıması…
Bir
zincirin halkaları gibi birbirine bağlı ve aynı hedef doğrultusundaki
gelişmelerdir.
Şimdi
ise hedefteki ülkeler önce İran sonra ise Türkiye.
Bu
psikopatların derdinin İsa-Mesih aleyhisselam değil, israil olduğu da açıkça
ortada.
O
yüzden lafı çok fazla uzatmaya gerek yok.
19 Mayıs 2018 01:10