Psk. Ayşenur Aydoğdu Akten’den tuvalet eğitimine farklı bir bakış
Öncelikle tuvalet eğitiminden bambaşka bir şey olduğunu söylemekle
başlayayım. Bizim bildiğimiz tuvalet eğitimi; dünyaya geldiğinden beri
tuvaletini, altına bağlanan beze yapmayı öğrenmiş çocuğu, tuvalete alıştırmaya
denir. Ve bu eğitimin verilmesi için çocuğun kaslarını kontrol edebildiği bir
yaşa (çocuğa göre farklılık göstermekle birlikte 18-36 ay arası normal kabul
edilir) kadar beklenmelidir. Tuvalet iletişimi ise doğumdan sonra herhangi bir
zaman uygulanabilir; çünkü bu durum adı üstünde çocukla iletişim kurmak
üzerinedir.
Tuvalet iletişimi kavramını ortaya atan ve uygulayanlar özetle şunu
düşünür: Bebekler fıtraten temiz olarak ve tuvalet ihtiyacının farkındalığıyla
doğarlar. Onlara altlarına bez bağlayarak tuvaletlerini beze yapmayı
ebeveynleri öğretir. Sonra da artık hazır olduğu düşünüldüğünde “Hayır, artık
beze yapmayacaksın. Tuvaleti kullanacaksın.” diyerek çocuğun yeniden
eğitilmesi gerekir. Oysa buna gerek yoktur. Çünkü bebekler bazı işaretlerle
tuvalet ihtiyaçlarını izhar ederler. Bunun yanında bebeklerin tuvaletini
yaptığı bazı evrensel vakitler de vardır. (uykudan kalkınca, beslenme sırasında
veya sonrasında, oto koltuğu ya da kanguru gibi taşıma araçlarından çıkınca
vb.) İşte bu ikisi yardımıyla bebekler doğuştan getirdiği tuvalet farkındalığını
kaybetmeden –şayet kaybettiyse tekrar hatırlatmak suretiyle ki sağlıklı bir
tuvalet eğitimi de bu şekilde başlar- tuvalet, lavabo veya lazımlık gibi
bezden hariç bir yere tutularak ihtiyacını gidermesine yardım edilir. Bunu
yaparken verilen bazı işaretlerle de çocuğun tuvalet farkındalığı muhafaza
edilir.
Bu fikirle yeni tanışanlar için kulağa çok acayip geldiğini kabul ediyorum.
Ben de ilk duyduğumda birkaç aylık bebeğin lazımlık üzerine tutularak “çişşşş”
diye ihtiyacının giderilmesini hayâl edememiştim. Ancak şuan bunu yapıyorum ve
bunu deneyimlemek istememi sağlayan düşünce şu oldu: tıpkı açlık gibi tuvalet
de bebekler için fizyolojik bir ihtiyaçsa ve nasıl ebeveynler bebeklerinin
karnının acıktığını anlayabiliyorlar, dikkat ederlerse tuvalet ihtiyaçlarının
olduğunu da belirli işaretlerle anlayabilir ve onları tuvalete götürebilirler.
Önemli not: Birazdan size bu uygulamanın birkaç faydasından bahsedeceğim.
Ancak uyarmam gerekir ki eğer mükemmeliyetçi, hırslı veya takıntılı bir karaktere
sahipseniz çocuğunuza tuvalet iletişimi uygulamaya heves dahi etmeyin; çünkü bu
hem sizi, hem de onu çok yorabilir ve onun için ciddi ruhsal sonuçları
doğurabilir. (ileri yaşta alt ıslatma problemleri, obsesif kişilik bozukluğu
vb) Tuvalet iletişimi belli sonuçlar elde etmek için uygulanacak bir yöntem
asla değildir. Burada önemli olan bebekle bir iletişim dili oluşturmak, onun
işaretlerini takip etmek ve ihtiyacına göre bir sezgi geliştirmektir. Evet,
beze hiç ihtiyaç kalmayacak şekilde bu iletişimi başaranlar veya benim gibi her
zaman bezli tutup yine bu hassasiyeti korumaya çalışan ebeveynler var. Sonuç
değil süreç odaklı bir yaklaşımdan bahsediyorum ve bunun azıcık uygulanması
bile bu sayacağım faydalar için yeterli. Detaylı bilgi edinmek isteyenler
kaynakları yazımın sonunda bulabilirler.
1- Tuvalet iletişimi uygulamanın bana göre en güzel tarafı ebeveyn-çocuk
arasındaki o güzel ilişkiyi kurmaya, güvenli bağlanmaya sunduğu katkı. Bakım
vereni tarafından her türlü ihtiyacı hızlıca fark edilip karşılanan bir
yavrunun huzuru… Evladının sıkıntısını hissedip ona yardımcı olan bir
ebeveynin mutluluğu… Açlıktan ağlayan bir bebeği memeye kavuşturmak kadar
güzel bir şey, sıkıntıdan kıvranan bir bebeği tuvalete yetiştirmek.
2- Bebekler doğduklarından beri bezlendikleri için (hem de uzun süre
kuruluk hissi veren hazır bezlerle) tuvalet ihtiyaçlarını giderdikleri anı fark
etmeyi bir zamandan sonra unuturlar. Ancak sık sık tuvalete götürülen ve
tuvaletini dışarı yapan ve ebeveyni tarafından “şimdi çişini / kakanı
yapıyorsun” diye fark ettirilen bebekler unutmaz.
3- Tuvalet iletişimi uygulanan çocuklar tuvalet alışkanlığını daha kolay ve
çoğu zaman kendiliğinden (bir eğitime ihtiyaç duymaksızın) kazanır.
4- Altı uzun süre kirli kalmayacağı için pişik vb. sağlık problemleri daha
az görülür.
5- Hazır bez kullanımı azalır. Bunun aile ekonomisine sağladığı fayda bir
yana, çöpe giden bez sayısındaki azalmayı düşününce ekonomik olduğu kadar
ekolojiktir de.
Tuvalet iletişimi uygulamanın bana göre en güzel tarafı ebeveyn-çocuk
arasındaki o güzel ilişkiyi kurmaya, güvenli bağlanmaya sunduğu katkı.
Psk. Ayşenur Aydoğdu AktenKaynaklar:
1- Bezsiz Bebek / Christine Gross-Loh / Nesil Yayınları.
2- Tuvalet İletişimi / Evren Bay Şengül / Kuraldışı Yayınları.
28 Eylul 2019 15:08