Diyanet'in 'Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan ve Her Zaman' isimli kampanyası basına tanıtıldı.
Diyanet bu Ramazan'da Suriye'den gelen mülteciler için çalışma başlattı. Her ilden ve ilçeden bir din adamının bu konuyla ilgili görevlendirildiğini belirten Mehmet Görmez , bu din adamlarının, cemaatleri içindeki hayırseverlerden birer heyet oluşturacaklarını ve sokakta kalan mültecileri tespit edip onlara yaşam alanı sunacaklarını söyledi.Diyanet İşleri Başkanlığı Ramazan ayında başlatacağı 'Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın, Bu Ramazan ve Her Zaman' isimli kampanyayı Sepetçiler Kasrı'nda düzenlediği basın toplantısıyla tanıttı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet toplantıda Ramazan ayında Diyanet'in düzenleyeceği kampanya hakkında bilgi verdi. Görmez, bu yıl yapılan çalışmalarda yalnızlık, mülteciler, sokak çocukları, yetimler ve huzur evlerindeki yaşlılar konularının öne çıkarılacağını ifade etti. Suriye'den Türkiye'ye gelen mülteciler için özel bir çalışma yürüttüklerinden bahseden Görmez, 81 ilden ve onlara bağlı olan her ilçeden bir kişiyi bu konuyla ilgili görevlendirildiğini belirtti. Görmez 'Türkiye'nin her ilinde görev yapan vaizlerimiz, cemaatleri içindeki hayırsever iş adamlarından birer heyet oluşturacaklar.Bu heyetler her ilimizdeki evi olmayan ve sokakta kalan mültecileri tespit edecek ve onlara yaşam alanı sunacaklar' diye konuştu.BENCİLLİK İNSANLARI YALNIZLAŞTIRDI'Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın Bu Ramazan ve Her Zaman' kampanyasının çağımızın hastalığı 'yalnızlık' konusuna da dikkat çektiğini belirten Görmez, Türkiye'deki intiharlar konusuna özellikle değinmek istediğini ve geçen hafta açıklanan TÜİK verilerine göre 2013 yılında intihar eden kişi sayısının 3 bin 189 kişi olduğunu belirtti. Görmez, 'Bencillik, egoizm insanları yalnızlaştırdı. İnsanoğlunun en büyük kaybı anlam kaybıdır. Hayatın anlamını ve varoluşun anlamını kaybetmek insan için en büyük kayıptır' dedi.İSRAF SOFRASINA DÖNÜŞMESİNİftar sofralarının israf sofrasına dönüşmemesi uyarısında bulunan Görmez, 'Ramazan başlı başına bir manevi ziyafet anlamına geliyor. İftar sofralarının bu anlamda israf sofralarına dönüştürülmemesi gerek. Zira son yıllarda özellikle büyükşehirlerdeki 5 yıldızlı otellerde yapılan iftarlarda geçen senelerdekine göre azalma başladığını görmekten mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum' dedi.İBADETLERİN ÖZÜNE YOĞUNLAŞMALIİslam dünyasında yaşanan en büyük sorunlardan birinin, 'ibadetlerin özü ve ruhundan fazla şekil boyutuyla ilgilenilmesi' olduğunu dile getiren Görmez, son yıllarda Ramazan'ın manevi dünyaları nasıl zenginleştireceğinin konuşulması yerine ekranlarda sürekli 'sahur şu saatte mi başlayacak' gibi tartışmaların yer aldığını söyledi. Görmez, ibadetlerin özü ve ruhuna yoğunlaşılması gerektiğini vurguladı.Propaganda dili kullanılmasınBazı ilahiyatçıların Ramazan'da televizyon programlarından alacakları ücretlerle ilgili tartışmalara ilişkin görüşü sorulan Görmez, iftar ve sahur programlarında mümkün olduğu kadar reklam ve propaganda dilinin kullanılmaması gerektiğini vurguladı. Görmez, programlarda dini bilgiler konusunda öğretici olunması gerektiğinin altını çizerek, sadece duygulara hitap ederek ağlatma kaygısı taşınmaması, akla ve kalbe hitap edilmesi, yanlış bilgilerin düzeltilmesi, efsanevi anlatımlardan uzak durulması, Kur'an-ı Kerim ve sünnet çerçevesinde kalınması gerektiğini sözlerine ekledi.
26 Haziran 2014 13:47