Çocuğun dünyasına girebilmenin önemi

 

01 Haziran 2020 03:20
Çocuğun dünyasına girebilmenin önemi




Ders vermekten vazgeçip anlamaya çalışan insan kazanıyor!


  Çocuklarla
yaptığım danışmanlık ve terapi çalışmalarında, onların minik dünyalarına
indiğimde en sık karşılaştığım durum -anlaşılmak yerine- anne babalarının
onlara yüklemeye çalıştığı hayat dersi altında ezilip kalmaları.

Beş yaşında
yarı haşarı tatlı çocuğunuzun, arkadaşıyla arasında olan biteni düzeltebilmeniz
için öncelikle onu dinlemeniz gerekir. Dinlemediğiniz, dünyasına girmeye
çalışmadığınız, onun bakış açısıyla olaylara bakamadığınız durumları nasıl ve
neyle çözümlemeyi umuyorsunuz hiç anlamıyorum.

Bir sorunla
karşılaşıldığında anne babanın ilk tepkisi -kendi anladığı yerden- çocuğuna
ders vermeye çalışması diye düşünüyorum. Düşüncelerimi incelediğim ebeveyn
tutumlarından çıkarıyorum.
Ablası hasta olduğu için davranışları hırçınlaşmaya başlayan bir çocuğun, sırf
yaramazlık olsun diye haylazlaştığına inanamamanız için, onun minik yüreğine
yüklenen endişe ağırlığının farkında olabilmeniz gerekir.

Bu farkındalığı
yakalayabilmek içinse onunla konuşmanız gerekir.

Yaptığınız
konuşmaların belirli bir anlama hedefine ulaşabilmesi için onu gerçekten
dinlemeniz gerekir.

Kendi
geçmişinizden sıyrılarak dinlemeniz, zihninizdeki şablonlardan sıyrılarak
anlayabilmeniz, onun hakkında oluşan algınızın esaretinden uzaklaşarak
değerlendirebilmeniz gerekir.

Çocuğun
dünyasına girebilmek, ders verme kaygısı taşımadan onun ne söylediğini
duyabilmek, onun kendine özgü algılarını hissedebilmek ne kadar önemli biliyor
musunuz?

Benzer şekilde
evlilik terapilerinde en çok dikkatimi çeken noktalardan birisi yine aynı konu.
Çiftler sürekli birbirine ders vermeye çalışıyor. Dinlemek, karşı tarafı
anlamaya çalışmak, onun dünyasına girebilmek, onun baktığı yerden bakabilmek,
onun algılarıyla olayları değerlendirebilmek mümkün olsa, emin olun evlilik
sorunlarının çoğu ortadan kalkar diye düşünüyorum.

İster çocuk
olsun ister yetiştin her insan özeldir ve biriciktir. Karşımızdaki kişinin
dünyasına girmek demek, bize ters veya anlamsız gelse bile onun için önemli
olan durumların önemini anlayabilmeye çalışmaktır. Anladığımız durumlara destek
olabilmektir. Bazen sözle, bazen tatlı bir bakışla, bazen sadece dinleyerek ve
müdahale etmeyerek onu hissedebilmektir.

Ders vermek,
bizim için önemli olanı karşı tarafa aktarmakken; dinlemek, onun için önemli
olanı -bize saçma gelse bile- anlamaya çalışmaktır.

İlişkiler
arasında bağ bu şekilde kurulur. İnsan ilişkisi bu yöntemle gelişir.

Kişi kişiyi
dinleyerek anlar. Anladıkça sever. Sevdikçe yakın hisseder.

Böylece aile
hayatındaki "Biz" fikri oluşur.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.