Basit kâbuslarla karıştırılan, gece terörü ya da uyku korkusu
olarak da adlandırılan uyku terörü; bir uyku bozukluğudur. Çocukların geceleri
düşmanı haline gelen gece terörü hakkında Uzman Pedagog Zeynep Şimşek, ailelere
tavsiyelerde bulundu.
UYKU
TERÖRÜ NEDİR?
Uyku
terörü, bir uyku bozukluğudur. 2 yaş döneminden, ön ergenlikdönemine kadar
yaşanılan bir durumdur. 2-11 yaş aralığında görülür. Rem uykusu adı verilen
aşamada yani uykunun en derin aşamasında ortaya çıkar. Bu da; çocuk uykuya
daldıktan sonra ortalama 90 dakika içinde gözlemlenmektedir. Çocuğun aniden
uyanması, çığlık atması, ağlaması, hızlı nefes alıp vermesi, yoğun kalp çarpıntısı
olarak kendini gösterir. Çocuk yatakta oturur vaziyette ve gözleri açık da
olabilir. Ancak çocuk hala uyuyordur ve ertesi gün yaşanılanları
hatırlamayacaktır. Bu yaşanılanlar aileyi oldukça korkutan durumlardır. Bu
kaygılandıran ve korkutan anların, gecede bir kez yaşandığı görülmektedir ve
1-5 dakika sürmektedir. Çocuğun tekrar uykuya geçişi de bazen 30 dk’ya kadar
çıkmaktadır.
UYKU TERÖRÜ NEDEN OLUR?
Uyku
terörü genellikle 3,5 yaş dönemindeki çocuklarda görülme sıklığı en üst
seviyeye ulaşmaktadır. Cinsiyete göre görülme sıklığı farklılık
göstermemektedir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; gün içerisinde stres
oluşturacak durumlara maruz kalınması, uyku düzensizliği, ateş, kullanılan
ilaçlar da etkilemektedir. Kesin olmamakla birlikte bir diğer neden ise; aile
bireylerinden birinin çocukluk döneminde aynı durumu yaşamış olması da uyku
terörüne neden olduğu söylenebilir.
AİLELERİN
YAPMASI GEREKENLER NELERDİR?
Belirtildiği üzere, uyku terörü aileleri
oldukça korkutan bir durumdur. Ama aileler doğru bir yol izleyerek bunu
çözümleyebilirler. Öncelikle çocukta görülen bu semptomların nedeni başka bir
durumun habercisi olup olmadığı doktora gidilerek; doktorun önereceği EEG gibi
bazı ölçme araçları kullanılarak kesin tespitin yapılması gerekmektedir. Yani
bu semptomların nöbet olup olmadığı kesinleştirilmelidir.
PEKİ,
ÇOCUK KÂBUSU YAŞARKEN NE YAPILMAMALIDIR?
Yapılmaması gerekenler arasında çocuk
kesinlikle sarsılmamalı, zorla uyandırılmaya çalışılmamalıdır. Yüzüne su,
kolonya gibi şeyler sürülmemelidir ve asla tokat atılmamalıdır. Çünkü bu durum
onu çok korkutacaktır ve çocuğun yaşadığı kâbusun sıklaşma ihtimalini
arttıracaktır. Bunun yanı sıra; kendisine ve etrafına zarar vermesine neden
olacaktır. Gözlemlenmesi ve dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şu
şekildedir; Çocuk üst üste bu durumu yaşıyor ise, uyandığı saat dilimi not
edilmelidir. Ertesi gün çocuk o saat aralığında uyandırılabilir ve bu süre
içerisinde uyanık kalması sağlanabilir. Diğer husus ise, uyku düzeni
aksatılmamalıdır. Gündüz uyku süreleri uzatılabilir. Uykuya geçişte ışık
kaynakları kapatılmalıdır ve uykuya geçişte masal anlatılabilir ya da
sakinleştirici bir müzik eşliğinde uykuya geçmesi sağlanabilir. Uyku terörü 5
günden fazla tekrar ettiyse, çocuğun kaygı ve stres düzeyini anlamak adına
mutlaka psikolojik desteği de kapsayacak olan bir değerlendirmeden geçmesi
önerilmektedir.
23 Haziran 2020 11:32