Cep telefonları kansere neden olur mu?

 

27 Haziran 2020 14:35
Cep telefonları kansere neden olur mu?





  Radyasyon
Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, "İleriki yıllarda 'ah
keşke' dememek için kendinizden ve özellikle çocuklarınızdan cep telefonunu
uzak tutun, az ve dikkatli kullanın." dedi.

Cep telefonları artık vücudumuzun bir parçası oldu. Günümüzde 5
milyar insanda, cep telefonu var. Yani dünyadaki insanların yüzde 61’inde
cep telefonu var ve bunların büyük çoğunluğu "akıllı" telefon. Peki
bu telefonlar gerçekten zararsız mı? Bu kadar büyük bir ekonomik
pazar varken, yapılan araştırmalar gerçekten güvenilir mi, tarafsız mı?

Türkiye’de 44.8 milyon kişide telefon var. Lüks bir araba almak
için çok ciddi bir para sahibi olmak gerekirken, lüks bir cep telefonuna
ulaşmak çok kolay. Bu nedenle Türkiye’deki kullanıcıların birçoğunda en son
model telefonlar var.

Cep telefonları kansere
neden olur mu?

Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar,
"Yüksek doz iyonlaştırıcı radyasyon, vücuda değdiğinde DNA hasarı yaparak
kansere yol açabiliyor. Gamma, X ışınları ve mor ötesi yani ultraviyole ışınlar
bu özelliktedir, yani tehlikeli radyasyon içermektedirler. Bu özellik,
radyoterapi ve radyolojide kullanılan bazı cihazlarda var. Cep telefonu,
mikrodalga radyo televizyon ise iyonize olmayan enerji taşıyorlar. Bu tür
cihazların kanser oluşturduğuna dair elimizde kanıt yok. Mikro dalga ve cep
telefonlarının değdikleri dokuda, ısıyı arttırdığı biliniyor ancak zararlı
olduğuna dair bulgu yok. 10 yıl öncesine kadar bazı araştırmalarda cep
telefonunun özellikle beyin tümörleri ve akustik nörinom adı verilen beyindeki
bir tümör cinsini tetiklediği ileri sürülmüştü. Ancak son yıllarda yapılan tüm
araştırmalarda, cep telefonları ile kanser arasında bağlantı bulunamamıştır.
ABD Ulusal Toksikoloji Programı tarafından yapılan hayvan deneylerinde, yüksek
derecede cep telefonu dalgalarına maruz bırakılan farelerin kanser riskinin
artmadığı açıklandı. Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), 2008 ila 2019 yılları
arasında hayvanlar ve insanlar üzerinde gerçekleştirdiği toplam 150 deney
sonucunda, cep telefonunun kansere neden olduğuna dair kanıt bulamadığını
açıkladı. Danimarka'da yürütülen bir çalışmada, 358 binden fazla cep telefonu
abonesinden gelen fatura bilgilerini Danimarka Kanser Kayıt Kuruluşu, beyin
tümör görülme sayısı ile karşılaştırıldı. Sonuçta 13 veya daha fazla yıldır cep
telefonu abonesi olan kişilerde bile cep telefonu kullanımı ile beyin tümörleri
glioma, menenjiyom veya akustik nöroma insidansı arasında bir ilişki
gözlenmedi. İngiltere’de 800 bin kadın üzerinde yapılan araştırmada, cep
telefonu kullanımının beyin tümörleri ve diğer kanser türleri arasında bağlantı
saptanamadı." dedi.

Araştırmalar manipüle edilmiş olabilir mi?

"Elbette bu kadar büyük paraların söz konusu olduğu bir
alanda, akla ilk gelen araştırmaların manipüle edilebileceği düşüncesidir.
Ancak bu çalışmaların kalabalık sayıda bilim adamı tarafından yapıldığı
düşünülürse, bunun çok mümkün olamayacağı tahmin edilebilir." ifadelerini
kullanan Hancılar,  "Evet gerçekten de tüm bu bilgiler ışığında cep
telefonu ve mikrodalga fırınlar masum olarak değerlendirilebilir. Ancak benim
önerim, yine de dikkatli olmak gerektiği yönünde. Unutmamalıdır ki; 1900 yıllarının
başından itibaren giderek artan sigara tüketimine rağmen, sigaranın kanser
yaptığı 1940’lı yıllarda ilk kez kabul edildi. O tarihe kadar, sigara konusunda
bilim adamları ciddi uyarılar yapmadılar. Birçok tarım ilacı, özellikle uzun
yıllar kullanıldıktan sonra kanserojen ilan edildi. DDT (Böcek öldürücü zehirli
bir madde) uzun yıllar güvenli ilan edilince, birçok kişi DDT’li ürünler
yedikten sonra o da yasaklandı. Kişisel olarak, cep telefonlarının 30-40 yıl
sonraki etkilerini şu anda bilmiyoruz. Özellikle kafa kemikleri ince olan
gelişme çağındaki çocuklarda, uzun yıllar sonra cep telefonu kullanımının
nelere yol açacağını bilmek mümkün değil. Bu nedenlerle kişisel önerim;
özellikle çocuklarda konuşma süresini kısıtlamak, cihazı bedeninizden mümkün
olduğunca uzak tutmak yani hoparlörle görüşmek ve telefonu kulağınızdan en az
30-40 cm uzakta tutmanızdır. Mesajlaşmak ya da internet aracılığıyla görüşmek,
daha az elektromanyetik dalgaya maruz bırakır." şeklinde konuştu.

Kulaklık kullanmayı tercih edin

Konuşmasının devamında Hancılar şunları söyledi:

"Cep telefonunun iyi çektiği yerlerde kullanılması ve
görüşmelerin mümkün olduğunca kısa tutulması gereklidir. Yolculuk esnasında
cihazın farklı baz istasyonlarına bağlanma esnasında daha çok radyasyon yaydığı
göz önüne alınarak telefon baş kısmında uzak olmalıdır (hoparlör ya da kulaklık
kullanılmalıdır). Günlük konuşmalarda da mümkün olduğunca, kulaklık ile
konuşmayı tercih etmekte fayda vardır. SAR değeri düşük telefonları tercih
etmeye çalışın. Gece cep telefonunuzu mümkünse yatak odanızın dışında tutun ya
da kapatın. Cep telefonunun zararlı olduğu kesin olan tek yer araba içi
kullanımdır. Sürüş esnasında dikkat dağılmasına yol açan cep telefonları kaza
oranını ciddi şekilde arttırmaktadır. Son araştırmalarda cep telefonu kullanımı,
trafik kazalarının yüzde 60‘ından sorumludur. Özetle; ileriki yıllarda 'ah
keşke' dememek için kendinizden ve özellikle çocuklarınızdan cep telefonunu
uzak tutun, az ve dikkatli kullanın."  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.