Çocukların ayrı yatağa ve odaya alışma süreci nasıl olmalı?

 

03 Temmuz 2020 14:20
Çocukların ayrı yatağa ve odaya alışma süreci nasıl olmalı?





  Bebekler
ilk dünyaya geldikleri andan itibaren annelerinin bakımına ihtiyaç duyarlar.
Özellikle ilk aylarda bu ihtiyaç gece gündüz devam etmektedir. Böyle bir
durumda, ebeveynler çocukları ile aynı odayı paylaşırlar, bazen de aynı yatağı
paylaşmak isterler.

Uzmanlar tarafından ise, çocukların mümkünse
doğumlarından itibaren anne-baba ile aynı yatakta yatmaması önerilmektedir.
Fakat elbette bazı anne-babalar 0-1 yaş arasındaki çocukları ile aynı yatağı
paylaşmayı tercih etmektedir.

Aslında çocuklarımız için en sağlıklısı, 0-1 yaş
arasında ayrı yatak (beşik) ve aynı odayı ebeveynleri ile paylaşmalarıdır.
Kendi odalarına geçmeleri ise en geç 2-3 yaşında sağlanmalıdır. Bu durum her
aile için farklı ilerliyor olabilir. Çocuklarından uzaklaşma ve ayrı kalma
düşüncesi özellikle yeni anneleri oldukça rahatsız edebilmektedir. Fakat ayrı
yatakta yatmak çocuklarımızın gelişimi açısından önem taşımaktadır.

ÇOCUKLARIN KENDİ YATAKLARINA ALIŞMALARI NEDEN ÖNEMLİDİR?

Çocuklar her ne kadar küçük yaşlarda anne ve
babalarına bağımlı yaşam sürseler de, aslında bir birey olarak dünyaya
geldiklerini doğdukları andan itibaren

bilirler. Buna ek olarak, onlar büyüdükçe
bireyselleşme ve ayrışma duyguları farklı anlamlar kazanmakta ve onların
kişilik yapılarını etkilemektedir. Çocuklarımız en geç 2-3 yaşlarında, kendi
odasında ve kendi yatağında yatmaya başlamalıdır ki, duygusal bağımsızlıklarını
kazanmaya başlayabilsinler. Bu ayrışma ve bireyselleşme onların özgüven
oluşturmalarında oldukça önemlidir.

Eğer bu ayrışma gerektiği gibi sağlanmazsa,
çocukların yaşı ilerledikçe, bağımlı kişilik yapısı dediğimiz, anne ve babadan
kopamama,çift ilişkilerinde problemler yaşayan, okula gitmek istememe (okul
fobisi), gece görülen sık ağlamalar ve ağlama krizleri, öfke gibi özelliklerin
görülebildiği yapıya sahip olabilirler. Bu noktada, odayı ve yatağı ayırmaya
çalışmak hem daha zor hem daha yıpratıcı bir hal alacaktır.

ÇOCUKLARI AYRI YATAĞA NASIL ALIŞTIRABİLİRİZ?

Bu noktada ilk olarak, anne ve babanın da bunu
istiyor olması önemlidir. Bazen anneler de çocuklarının kokusu ve varlığıyla
uyumaktan hoşlanır, ve yatakları ayırmak istemeyebilirler. Bu noktada
ebeveynlerin, yatakları ayırma durumunun çocukların psikolojik gelişimlerini
oldukça etkilediğinin farkında olmaları gerekmektedir. Eğer bu durumu
değiştirmeye yönelik karar verildi ise, bir diğer önemli nokta, ebeveynlerin
kendi aralarında tutarlı olmasıdır. Çocukların yatak ayırma süreçlerinde anne,
baba, bakıcı, anneanne ve babaanne gibi bakım veren diğer aile üyeleri
birbirinden farklı ve tutarsız bir yol izlerse, bu girişim başarılı olamayacak,
çocuklar için daha yıpratıcı bir hal alabilecektir. Bu nedenle izlenmesi
gereken adımlar çocuğa bakım veren herkes tarafından net olmalıdır.

PEKİ NASIL BİR YOL İZLENMELİ?

Bu noktada kararı birden uygulamaya çalışmak başarılı
bir sonuç alınmasında zorluk yaratabilir. Bu nedenle yatak ayırma konusunda
çeşitli adımlar izlenebilmektedir. Eğer çocuklarımız anlayabilecek yaşta
iseler, onlara ayrı yataklarda yatmanın güzelliklerinden, rahatlığından ve
özgürlüğünden bahsedilebilir. Odalarını sevmeleri, odalarının dizaynı ve
eşyalar konusunda hoşlarına gidebilecek şekilde düzenlemeler yapılması ve
odalarında daha çok vakit geçirmeleri de bu aşamaları kolaylaştıran
noktalardandır. Daha sonra ise çocuklarımız yatmaya giderken onlara eşlik
etmek, onlar uyuyana kadar onlarla oturmak, masal okumak, uykuya dalma
şarkıları işe yarayabilmektedir.

Çocuğun uyku saatinden önce beraber geçirilen bu
zamanlar ile onu rahatlatmak bu noktada daha yardımcı olacaktır. Çocuk
huzursuzlandığında, ağlamaya başladığında onu tekrar ebeveyn yatak odasına
almak tutarsızlık yaratabileceği için önerilmemektedir. Bunun yerine onu
sakinleştirecek başka bir etkinlik ile dikkatin çekilmesi, tekrar kendi
yatağına alışabilmesi için masal okuma, hikaye anlatma gibi öneriler
uygulanabilir. Çocukların kaydettiği her aşamada, onlara geri dönüt verilmesi
de olumlu bir etki yaratmaktadır. Örneğin, önceki akşam yatağına gitmekte
direten çocuğumuz, sonraki gece masal dinleyerek kendi yatağında uzanmayı kabul
ettiğinde “Aferin,kendi yatağında yatıyor olman ne güzel, bu gece kendi
yatağında uzanıp masal dinlemeyi kabul etmen çok hoş.” şeklinde olumlu geri
dönüşler verilebilir.

Çocuklarımızın neden ayrı yatmak istemediklerini
anlamaya çalışmak da bu noktada yardımcı olabilmektedir. Korkuları veya
kaygılarını anlamaya çalışmak, bunları mantıklı şekillerle açıklamak veya eğer
küçük yaşlarında yaşadığı travmatik bir durum varsa bu konuda yardım almak
mantıklı olacaktır.

Çocuklarımızın yaşları ilerledikçe, kendi yataklarına
alışmaları daha da zorlaşmaktadır. Bu durumun uzun süren bir alışkanlık haline
gelmesi, yatak ayırma durumunu farklı şekillerde olumsuz algılamalarına sebep
olabilmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi 2-3 yaşına gelmeden, mümkün olan
en erken yaşta yatak ayırmak için uygulamaya geçilmesi önerilmektedir. Bu
dönemde yaşanan problemler siz ebeveynlere ve çocuklarınıza zarar verecek
boyutta yıpratıcı, duygusal anlamda zorlayıcı bir duruma erişti ise, alanında
uzman bir ruh sağlığı çalışanından gerekli yardımı alabilirsiniz.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.