Uyku apnesinde ölüm riskini dikkate alan çift çareyi dil altına pil takılmasında buldu
İzmir’de ileri derecede uyku apnesi teşhisi konulan 51 yaşındaki hastaya dil kökü pili takıldı. Pili çalıştıracak uzaktan kumanda ile uyuyacak olan hasta Türkiye’de pili taşıyan 4 hastadan biri oldu. Manisa’nın Salihli ilçesinde yaşayan iş adamı 2 çocuk babası Recep Gür, özellikle son bir yıldır geceleri iyi uyuyamadığından, sabahları yorgun kalkmaktan, ağız kuruluğundan şikayet ederken, emekli öğretmen Dilek Gür de horlaması “sokaktan duyulan” eşinin nefesinin sık sık durup “ölü gibi” kalmasından endişe edince çift soluğu doktorda aldı. İzmir Kent Hastanesi’ne başvuran Recep Gür’e şikayetlerine yönelik tetkikler yapıldı, uyku testine tabi tutuldu. Gece uykusunda nefesinin normalin çok üzerinde durduğu saptanan Gür’e, tedavi seçenekleri sunuldu, o dünyada geçmişi çok yeni olan yöntemi tercih etti. Nitekim dün Gür’e, KBB Uzmanı Prof. Dr. Alp Demireller başkanlığında Prof. Dr. Mustafa Gerek, Uzm. Dr. Nihan Akça ve hemşire Umut Erekli’den oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen operasyonla “dil kökü pili” takıldı."ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 25"İzmir’de ilk kez uygulanan yöntemle Gür, Türkiye’de bu pili taşıyan 4 hastadan biri olurken, Prof. Dr. Demireller şöyle konuştu: “Uyku sırasında nefesin on saniyeden uzun durmasına uyku apnesi diyoruz. Saatte 5’e kadar olan nefes durmaları normal. Bunun üzerindeki apneleri hastalık kabul ediyoruz. Apne sayısı 5-15 arası ise hafif , 15-30 arası orta, 30’dan fazlası ciddi hastalık. Dünyada diyabet ve astım hastalıklarının görülme sıklığı kadar yani her 100 kişiden 4-7’sinde uyku apnesi görülüyor ama pek çok insan habersiz birlikte yaşıyor. O hastayı tedavi etmezseniz kalp krizinden ölüyor, beyin kanamasından ölüyor, kayıtlara uyku apnesi değil böyle geçiyor. Uyku apnesi olanlarda yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, aritmiler, kalp yetmezliği, miyokard enfarktüsü , beyin kanaması, diyabet, obezite, gün içinde uyku hali gibi patolojiler normal insana göre yüksek oranda görülüyor. Bu kişilerin trafik kazası yapma riski diğer insanlara 7 kat daha fazla. Bir sürü yan etkisi olan, ani ölümlere yol açan bir hastalık. Apne indeksi 30’un üstünde olanlarda beş yıl içinde ölüm riski yüzde 25’e ulaşıyor. Biz böyle tabloyla gelen hastalara üç tedavi şeklini öneriyoruz. Biri cerrahi, diğeri ömür boyu maske, üçüncüsü ise dünyada iki yıl geçmişi olan dil kökü pili. Hasta kendine uygun olanı seçiyor. Ancak 70 yaşındaki bir hastaya ameliyat önermiyoruz, maskeye yönlendiriyoruz. Maske hastalığı tedavi etmiyor ama diğer ortaya çıkacak komplikasyonları engelliyor. Buna karşın gelişmiş ülkelerde bile maske kullanımı iki yılın sonunda yüzde 20-40’lara iniyor. Bu oran biz de daha düşük. Pil, maske kullanamayanlarda, apne sayısı 20’den fazla, obez olmayan, dil kökü tıkanmalarının ön planda olan hastalarda iyi bir alternatif. Başarı oranı yüzde 85-90.”"OPERASYON BASİT, MALİYET YÜKSEK"Prof. Dr. Demireller, bir buçuk saat süren operasyonla dil siniri uyarıcısını hastanın boynun sağ tarafına, pili de sağ göğsünün üzerinde cilt altına yerleştirdiklerini belirterek, yöntem hakkında şu bilgileri verdi: “Bu yöntemin eğitimini alan KBB uzmanlarınca rahatlıkla yapılabilecek bir operasyon. 1.5 saat sürdü. Sistem şöyle işliyor; pilden gelen sinyaller siniri uyararak dil kökünü çalıştırıyor, dili öne çekip apneyi engelliyor. Bu hastaya kesintisiz solunum, horlamadan, nefesi durmadan sağlıklı uyku sağlıyor. Kalp pili gibi düşünülebilir. Pilin ömrü 20 yıl. Bu sürenin sonunda kolaylıkla değiştirilebilir. Geri dönüşü de olabilen bir yöntem. Operasyonu dün yaptık, sistemi ameliyat sırasında kontrol ettik, çalışıyor. Hastamız bugün taburcu, bir ay sonra tekrar hastaneye gelecek. O zaman pili çalıştıracağız, uykuda ayarları yapılacak. Hastaya pili çalıştıracak uzaktan kumanda vereceğiz. Hasta kumandaya basacak, yarım saat uyuma süresinden sonra pil çalışmaya başlayacak. Operasyon basit, pil maliyetli. Yurt dışı sağlık sigortası olanların masrafını sigorta şirketleri karşılıyor. Pilin maliyeti 20 bin avro.”MASKELİ YAŞAM YERİNE PİLLİ YAŞAMÖte yandan maskeli yaşam yerine pilli yaşamı tercih ettiğini belirten Recep Gür, “Ben uykusuzluktan, yorgunluktan şikayet ediyordum. Eşim uyurken defalarca nefesimin durduğunu, televizyon seyrederken bile uyuduğumda ölü gibi kaldığımı söylüyordu. Biz reflüden şöphelenmiştik, ciddi uyku apnesi çıktı. Maskeyle ömür geçmez, yaşayamazdım. Pil, yeni bir teknoloji ama mantıklı. Üstelik başarı oranı diğer cerrahi yöntemlerinin çok üzerinde, yüzde 90’larda. Doktorumuza da güvendik. Bir ay sonra çok daha konforlu bir yaşama ulaşacağım” dedi.
30 Haziran 2014 11:48