Beslenme
insan hayatı için önemli bir eylem. Beslenme süreci diyebileceğimiz, beslenmede nelere dikkat edilmesi gerekiyor, neler
yapması gerekiyor sorusu da önemli bir konu insan için. Yer yüzündeki nimetleri
İnsan’ın hizmetine sunan Yaradan, nimetlerin tamamını aynı ölçüde yararlı , aynı
etki yapan özelliklerde yaratmamıştır.
Yeryüzündeki bütün nimetlerin, beslenme amaçlı bakılması da doğru değildir.
Bizim zararlı gördüğümüz bazı varlıkların dolaylı olarak insanlığa hizmet ettiğini görebiliriz.
Beslenme süreci
diye belirlediğimiz, temin etme, hazırlama ve yeme süreci, insanlık tarihi
kadar uzun bir serüveni oluşturuyor.
Hatta konuyu
biraz daha ileri, biraz daha başlangıç noktasına doğru götürdüğümüzde, Hz.Adem ve Hz
Havva’nın cennetten çıkmasına neden
olanın da “yasak üründen” yenmesi, “yasak ürüne yaklaşılması” olarak yorumlamak
ta mümkün. Yani, İnsanoğlu’nun dünyaya gelişine yol açan “yemek” eylemi
olduğuna dair yorumlar da var. Bizim yeme hikayemiz dünyaya geliş öncesine
dayanıyor kısaca.
Beslenme
konusunda Cennet’te başlayan seçicilik
dünya’da da devam ediyor. Yasaklı yiyecekler ile serbest olan yiyecekler ayrımı
her daim olmuş insanlık tarihinde.
Ve dünyaya
gelindiğinde ise önce av hayvanlarıyla başlayan serivün ve ardından toprak ürünleriyle devam eden bir süreç var.
Bu tersine de olabilir. Ama, elde bulunan
mağara resimlerinden anladığımız kadarıyla yiyecekler, av hayvanlarından
oluşuyordu ilk dönemler. İlk dönem insanları, yiyeceklerini temin için av
hayvanlarını kullanırken, barındıkları
yerlerin mağralar olduğu, av malzemelerinin de taşlar olduğunu anlıyoruz.
Geçen süreç
içinde her dönemde yeni imkanlar oluşturan insanoğlu, besinlerine çeşitlilik
katmıştır. Av hayvanlarının çeşitliğini arttırmış, toprak ürünlerini kullanmayı
ve yemeği de öğrenmiştir. İnsanoğlu’nun çeşitliği arttırdığı yiyeceklerde
seçicilik de olmaya başlamıştır. Bu seçicilik bazen ilahi emirlerle olmuş bazen
sahip olduğu imkanlarla olmaya başlamıştır.
Sahib olduğu
imkanları mağaradaki yaşamın ovaya taşınması olarak da görmek mümkün. Zira,
mağaradaki yaşam ovaya taşınınca toprak ürünleri, tarım ürünleriyle daha
fazla tanış olmaya başlamıştır. Et yiyeceklerinin
yanı süre netabat da insanoğlu’nun yiyecekler
listesine girmiştir.
İnsanoğlu’nun
dünyadaki yerleşik yaşamı devam ettikçe, yiyecek listesindeki sayılar da
artamaya başlamış, geçen süre içinde nelerin yenilmesi gerektiği, nelerin
yenilmemesi gerektiğini, nelerin zararlı nelerin yararlı olduğunu da tecrübe
etmeye başlamıştır.
Ve tabi ki,
yiyeceklerle tanışma tecrübeyle olduğu kadar kendisine verilen ilimle de olmaya,
bilgiyi de kullanmaya başlamıştır. Öğrendikçe, ve imkanlarını arttırdıkça yiyecekleri sadece karnını doyurmak amaçlı
değil keyif verici bir araca dönüştürmüştür. Beslenme aynı zamanda bir keyif
aracı, bir statü aracı şekline bürünmüştür.
Yiyeceklerdeki
çeşitlilik, sadece gıda olarak değil aynı zamanda keyif ve stütü aracına dönüşmesiyle,
yukarıda da değindiğimiz gibi seçilik da
devreye girinci yasakların insanoğlunun hayatına daha renkli girdiğini
görmekteyiz. Bu yasaklar bazen ilahi dinlerin emirleri, bazen bulunduğu
topluluk tarafından bazen de insanoğlu’nun kendi kişisel tercih yada sağlık
durumuna bağlı olarak şekillenmiştir.
Ve tabi ki,
yiyeceklerdeki çeşitlilik aynı zamanda yiyeceklerde yapılan işlemlerde de
arttırmıştır. Yani, ilk önceleri taşlarla etler
parçalanıp yenirken, ateşin bulunması ve etin pişirilmesi, taşların daha
kullanılır hale getirilmesi, demirin bulunması, demirlerden yararlanarak et
yada bitkilerin daha küçük parçalara
bölünmesi yiyeceklerin tek ve sade değilde bir dizi meteryaller, baharatlar
yada işlemden geçirilerek yapılan
yemeklerin de çeşitliğini arttırmıştır. Ulaşım
imkanlarının artış göstermesi ürünlerin bir yerden bir yere taşınmasını da
kolaylaştırmıştır.
İnsanoğlu, besin
ürünlerine rahat ulaştıkça, bunu sadece gıda olarak değil aynı zamanda, bir keyif veren ürün, bir itibar, bir
statü, bir hakimeyet aracına da
dönüştürmüş. Gıda ürünleri, beslenmek
amacının dışında farklı alanlarda
kullanılmaya başlanmış. İnsanlar zaman içinde geçirdiği tecrübeyle,
birbirine karşı üstünlüğünü, toplumların birbirine karşı savaşmasına sebep
olmuş, ülkelerin birbirlerine karşı gümrük duvarı oluşturmasını da öğrenmiş.
İnsanoğlu’nun
rahat elde ettiği besin/gıda ürünlerine karşı kısıtlamalar, sınırlamalar,
yasaklar konusu da dikkate alınması gereken bir konu. Gelecek yazımızda da
kısıtlamalar, sınırlamalar ve yasaklar konusuna temas etmeye çalışacağız.
11 Temmuz 2020 14:35