Bütün bu örnekleri, Hacer üzerinde görmeye çalışırız.İyi de kim bu Hacer.
Aslına
bakılırsa, Hz. Hacer’in kim olduğundan çok nasıl biri olduğunu öğrenmeye
çalışmak daha iyi sonuç verir. Zira Hz Hacer’in bir insan olarak nerede doğup
nerede vefat ettiği, hangi aileye mensup olduğu gibi sorulardan ziyade bizi
ilgilendiren kısmı onun nasıl bir kişiliğe sahip olduğudur. Temsil ettiği
anlayış, ortaya koyduğu tavır bizi ilgilendirir.
Bir köle,
bir cariye olmasından çok bir eş olarak Hz. İbrahim’e karşı tavrı ilgilendirir. Ve tabi ki, bir köle, bir
cariye gibi yaklaşımlardan çıkarak Hz. İbrahim’e eş, Hz. İsmail’e anne olması, itaati,
teslimiyeti ve dönemin şeytanlarına ve zorbalarına karşı dik duruşu önemlidir.
Yaşadıkları karşısında zor da olsa, şükredebilmesi önemli, sabredebilmesi
önemlidir bizim için.
Aslında Hz.
Hacer’de, bir çok insan tiplerini görürüz. Bir çok insan tipi darken genel
anlamda bizim için örneklik teşkil eden tiplerdir elbette.
Bir eştir
Hz. Hacer, Hz. İbrahim’e, eşine güvenen, ve ona güven veren bir eştir. Sadık
bir eştir. Iffetli bir eştir bütün gelecek kuşakların eşlerine örnek biridir.
Hz.Hacer,
Hz. İsmail gibi bir Peygamberi yetiştiren annedir. Bir çölde, ıssız bir vadide çocuğu ile yalnız
başına kalmış, çocuğuna yiyecek içecek
arayışı içinde çırpınan bir annedir. Yüreği çocuğunun susuz dudakları için atan
bir anne, gelecek kuşakların annelerine sembol bir annedir.
Hz.Hacer, Hz.
Sare’ye kuma olmuştur. Çocuğu olmayan Sare’ye karşı tevazudan ödün vermemiştir.
Saygıda kusur etmemiş, vakarlığını her daim korumuştur. Gelecek kuşaklara
vakarlık timsali bir örnek olmuştur.
Hz. Hacer
mümindir. Teslim olmuş biridir. Yaradan’a ve Yaradanın gönderdiği peygamber
olan Hz. İbrahim’e İnanmıştır. Hiç bir zaman, peygamber eşi olmasından dolayı
gurura kapılmamış, teslimiyet ve itaati seçmiştir. Ilahi emirlere teslim olan
kişliğiyle gelecek kuşaklara tevekkülün örnekliğini göstermiştir.
Hz. Hacer,
şeytan ve şeytanlaşanlara karşı bir dik duruşun örneğidir. Sare’nin itirazları
karşısında gönüllü sürgün, ilahi hicrete çıkar ama olayların ilerisini görmeden
teslim olur, şeytanın vesvesesine aldırış etmez. Hz. İbrahim’in çölde, ıssız
vadide yalnız bırakmasına niçin bırakıyorsun bu ıssız yerde demez.
Hz.İbrahim’in, biricik oğulları İsmail’I kurban etmek istemesine karşı şeytanın
oyunlarına gelmez ve Rabbim böyle emretmiş ise böyle olmalı teslimiyetini
sergiler, gelecek kuşaklara şeytan ve şeytanlaşanlara karşı nasıl olması
gerektiğini gösterir. Dönemin büyük
şeytanlarının fitnelerine vesveselerine karşı bir nasıl tavır konulması
gerektiğini gösterir.
Hz.Hacer,
ibadet, tevazu, zikir, şükür, sabır tevekkül, tefekkür teslimiyet abidesidir.
Imtihanda her daim Allah’I yanında hisseden bir
inançla şeytanın şerri, fitnecinin fitnesine karşı basiret örneğidir.
Hac
ibadetinin, semboller üzerine kurulu olduğunu söylemiştik. Semboller içinde
özellikle İbrahim, ismail ve Hacer üzerinde tiplemeler yapacaksak, Rabbimin
bizlere İbrahim as. gibi zamanın putlarını kıran, İsmail gibi teslimiyeti
kuşanan, Hacer gibi tevazu ve teslimiyietin yanında, en umutsuz anlarda dahi çaba
telaş içinde olmayı seçen kullarından
olmayı nasip etmesini diliyorum
11 Ağustos 2020 17:20