Çocuklarda Öfke Nöbeti

 

03 Ekim 2022 13:27
Çocuklarda Öfke Nöbeti

İnsani bir duygu olan öfke, engellenme, incinme, doyurulmamış istek, istenmeyen sonuç ve beklentilerin karşılanmamasına verilen tepkilerdir.

Öfke baldan tatlıdır, öfke ile kalkan ziyanla oturur gibi birçok atasözü öfkenin her yönünü anlatmaktadır. Uygun biçimde ifade edilen öfke yapıcı ve kişiler arası iletişimi düzeltici olabildiği gibi yıkıcı davranışlar ve saldırganlığa dönerek kişiye ve karşısındakine zarar verici tepkilere sebep olabilir.

Çocuklarda öfke nöbetlerinin en sık görüldüğü dönem 1,5- 3 yaş arasıdır. Yürümeye başlayan bebek özerkliğinin ilk adımlarını atarken, kendisini dünyanın merkezinde görmekte, en küçük bir engellenmede büyük hayal kırıklığı yaşamaktadır. Güçlü bir sahiplenme duygusu içinde her şey onundur, eşyalarını paylaşmak istemez. Yarım yamalak konuşmakta, duygularını kelimelere tam olarak dökememekte, insanlar kendisini anlamamaktadır. Tüm bu sebepler duygularını kontrol etmekte zorlanan çocuğun kızgınlığının bir anda öfke nöbetine dönmesine sebep olur.

Çocuktaki öfke nöbetinin psikiyatrik- psikolojik açıklaması, çocuğun bağlanma ve bağımsızlaşma arasında yaşadığı bocalamanın getirdiği içsel çatışmanın dışa vurumudur.

0-18 aylık bebeğinizde de zaman zaman sinirlenme ve öfke görebilirsiniz. Bu dönemde bebeği en çok açlık, yüksek ses ve yorgunluk sinirlendirir, buna da ağlama ile tepki verirler.

Okul öncesi dönem dediğimiz 3-5 yaş arasında kızgınlıklar kolayca öfke nöbetine dönebilir, çocuk saldırgan tavırlar sergileyebilir. Kendilerini ifade etmekte çektikleri güçlük, farklı düşüncelerin olabileceğini anlamakta zorluk, paylaşmayı henüz öğrenmemiş olma bu dönemdeki öfke nöbetlerinin temel sebebidir.

Okul dönemi yani 6-8 yaş arasında adalet kavramı öne çıkmaya başlar. Haksızlığa uğradıklarına inanırlarsa, ayrımcılık yapılırsa, yanlış anlaşılırlarsa ve amacını aşan ceza alırlarsa sinirlenir, öfkelerini dışarıya vurabilirler. Kötü söz söyleme, fiziksel şiddet ve tehdit bu yaş döneminin öfke nöbetlerinde ortaya konan eylemlerdir.

İnsanlara vurma, itme, ısırma şiddet uygulama, eşyalara kırıp dökme, parçalama şeklinde zarar verme, hakaret ve küfür gibi kötü sözler söyleme ve saçını yolma, elbiselerini yırtma, yüzünü tırmalama gibi kendine zarar verme eylemleri öfkenin patolojik dışa vurumudur. Bu gibi durumlarda durum mutlaka ciddiye alınmalı, altta yatan psikolojik sıkıntıyı anlamak için psikiyatri- psikoloji desteği alınmalıdır.

Öfkenin patolojik dışa vurumunda öncelikle yapılması gereken, ailelerin pekiştirici davranışlarından kaçınması, çocuğun ikincil kazanç elde etmesine olanak vermemeleridir. İstediği gerçekleşmeyince çığlıklar atan, yerlerde tepinen, durmaksızın ağlayan çocuğunuza çatışmadan kaçmak ve uzlaşmak için vereceğiniz taviz bu davranışları ödüllendirmiş olacak, öfke nöbetlerini pekiştirecektir.

Öfke nöbetlerini önlemek, öfke nöbetlerinden kaçınmak için;

-Çocuğunuzun öfke nöbetleri ne zaman, nerede, hangi durumlarda oluyor? Bunu tespit edin ve bunlardan uzak durmaya çalışın.

-Çocuğa çok ani, hazır olmasına fırsat vermeden emir ve isteklerde bulunmayın. Çocuk parkında kaydıraktan kaymaya kendini kaptırmış çocuğunuza, hadi artık eve gidiyoruz demek yerine, 10 dakika daha kay, sonra eve gideceğiz demek daha doğru bir yaklaşımdır.

-Çocuklar uykusuzluk, yorgunluk, açlık gibi durumlara tahammül edemezler. Bunlara özen göstermeniz çocuğu rahatlatacaktır.

-Çocuklarınızın seçim yapmalarına imkan verin, doğrudan fikirlerinizi dikte etmeyin. Soğuk havada başlığını takmadan sokağa çıkmakta direnen çocuğunuza, bugün mavi mi yoksa yeşil başlığını mı takmak istersin tarzı yaklaşım onun yumuşamasını sağlayacaktır.

-Çocuğunuzun kapasitesini iyi bilin, onu zorlayacak ya da yapamayacağı isteklerde bulunmayın.

Öfke nöbetine giren çocuğunuza yapılması gerekenleri ise şöyle özetleyebiliriz.

-Öfke nöbetine giren çocuğunuz karşısında sakin ve soğukkanlı olun. Sözel ve fiziksel şiddet uygulamayın. Dediğini yaparak ikincil kazanç elde etmesine ve öfke nöbetini pekiştirmesine meydan vermeyin.

-Kararlı ve tutarlı olmanız öfke nöbetlerinin en iyi ilacıdır. Öfke nöbetine giren, istediğim olacak diye tutturan, ağlayıp, tepinen çocuğunuza umursamaz bir tavırla göz temasını kesin, ilgilenmiyor görünün, sakinleştiği anda göz temasına geçerek, ilginizi hissettirin.

-Kalabalık bir ortamda iseniz, daha sakin bir ortama geçerek çocuğun yatışmasını bekleyin. Sakinleştiği anda isteklerinin neden gerçekleşmediğini anlatın. Öfke nöbeti sırasında bağırmanız, nasihatlarınız, ders vermeye çalışmanız bir işe yaramayacaktır.

-Öfke krizinde, dediğim olacak diye tutturan çocuğunuzun istediğini o anda yapmamalısınız. Çocuk sakinleştiğinde bu davranışlarını onaylamadığınızı, gerekçelerini anlatın, onu her şartta seveceğinizi söyleyin. Sana küstüm, böyle yaparsan seni sevmeyeceğim gibi söylemler hatalıdır.

-Çocukla yumuşak, sakin ve net bir ses tonu ile konuşulmalı, çocuk sizin paniklediğinizi hissetmemelidir. Çocuğun makul isteklerinin nasıl karşılanacağı ana fikri ona verilmeli, öfke nöbetlerinin ve tutturmanın geçerli bir yol olmadığı anlatılmalıdır.

-Bazen ne yaparsanız yapın öfke nöbetlerinin önünü alamayabilirsiniz. Bu durumda gerekirse psikolojik destek alınabilir. Aile içinde anne baba çatışması yaşanıyorsa, ebeveynler arasında çocuğa yaklaşımda tutarsızlık varsa, çocuk ihmal ediliyorsa öfke kontrol sorunu yaşanması, öfke krizleri, öfke nöbetleri sürpriz değildir. Bu konuda aileye yapılacak danışmanlık, ebeveyn eğitimi, aile terapisi öfke nöbetinin kontrol edilmesinde etkili olacaktır.

-Öfke kontrol sorunu yaşayan çocukta yıkıcı davranış bozukluğu, duygudurum bozuklukları, kaygı bozuklukları, mental retardasyon gibi psikiyatrik bozuklukların olabileceği hiçbir zaman unutulmamalı, mutlaka bir psikiyatristten destek alınmalıdır. Bu gibi durumlarda öfke nöbetlerini azaltacak ilaçlar kullanılabilir, psikoterapi gerekebilir.

-Çocuğunuz 4 yaşını geçmesine rağmen şiddetli öfke nöbetlerine giriyor, bu esnada kendisine ya da çevresine zarar veriyor, öfke nöbetleri gün içinde bir kaç kez oluyor ve uzun sürüp, kolay yatışmıyorsa, bir danışmandan yardım alınması önerilir.

-Ebeveynler olarak çocuklara doğru örnek olmanın önemini bilmeli, öfke kontrolünde de kendi öfkemizi nasıl kontrol ettiğimizi geleceğin güvencesi yavrularımıza göstermeli, onlara iyi örnek olmalıyız.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.