Yaşanan katliamlar, acıları hatırlattı

 

26 Temmuz 2014 14:45
Yaşanan katliamlar, acıları hatırlattı




Gazze'de çocuk katliamı, Bosna'daki vahşeti hatırlattı


  Modern tarihin en uzun kuşatması olarak kabul edilen ve bin 601`i çocuk toplam 10 bin 514 kişi hayatını kaybettiği Saraybosna kuşatmasında çocuklarını kaybeden Bosnalı ebeveynler, İsrail'in saldırılarında çocukları katledilen Gazzeli anne ve babaların acılarıyla yeniden geçmişin hüzünlü günlerini hatırladı.Gazze'den gelen fotoğraf ve görüntüler, 22 yıl önce başlayan ve tam bin 425 gün süren Saraybosna kuşatmasında, evlerinin bodrum katlarında, hastane odalarında, okullarda can veren Bosnalı çocukları hatırlattı. Gazze'ye yönelik askeri harekatın başladığı günden beri, saldırılara tepki gösteren Bosnalılar, iki kez Gazze'ye destek yürüyüşü düzenleyerek, Filistin halkının acısını paylaştığını gösterdi. İsrail'in saldırılarında çocukları katledilen Gazzeli anne ve babaların yaşadığı acıyı ise en iyi Bosna savaşında çocuklarını kaybeden anne ve babalar anlıyor.Kuşatma Altındaki Saraybosna'da Öldürülen Çocukların Aileleri Derneği Başkanı Fikret Grabovitsa, yaptığı açıklamada, aradan geçen 22 yıla rağmen evladını kaybetmenin acısının dinmediğini belirterek, ''Anne ve babaların, evlatlarını kaybettikleri an ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Bu nedenle, Gazzeli anne ve babaların acısını paylaşıyor, onların yanında olduğumuzu bilmelerini istiyorum'' dedi.Zalimlerin, çocuklara yönelik katliamları durdurması gerektiğini kaydeden Grabovitsa, ''Tüm normal ve onurlu insanların, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki şiddet olaylarına tepki göstermeye çağırıyorum. Çünkü görünen o ki, bu saldırıları durdurabilecek olan ABD ve ortakları bunu istemiyor. BM hiçbir şey yapamıyor. Bu konuda bir şey yapabilecek birileri varsa o da dünya genelindeki insanlardır'' şeklinde konuştu.''Çocuklar oynamak ister, onlar savaştan ne anlar''Kuşatma altındaki Saraybosna'da beş yaşındaki oğlu Mirza'yı kaybeden Zlatka İmamoviç, oğlunun 12 Mart 1993'te, evlerinin yakınına isabet eden bir topun patlaması neticesinde öldüğünü, aynı patlamada kayınpederini de kaybettiğini söyledi.İmamoviç, ''O gün hep bir aradaydık. Birkaç dakikalığına ayrıldık, döndüğümde oğlumun cansız bedenini gördüm. Bu tam bir katliamdı. İlk bakışta bu bir kabus gibi göründü, şoktaydım, oğlumun uyanacağını bekliyordum, ancak uyanmadı'' diye konuştu.Oğlunu kaybetmenin acısının her geçen gün büyüdüğünü, ancak insanın bu acıyla yaşamaya alıştığını söyleyen İmamoviç, ''Oğlum yaşasaydı, bugün 26 yaşında olacaktı. Birinin elinizden sevdiğiniz bir şeyi alması nasıldır iyi biliyorum. Bu nedenle Gazzeli anne ve babaların acılarını paylaşıyorum'' şeklinde konuştu.Acılı anne, çocukları öldürebilecek kadar zalimleşen askerlerin nasıl bir zihne sahip olduğunu merak ettiğini belirterek, şunları kaydetti:''Böyle bir eylem yapabilecek bir insanla tanışmak isterdim. Neden öldürmeye kendi çocuklarından başlamıyorlar? Eğer bir çocuğu varsa, o bugün çocuğuyla okula gidiyor, onun mezuniyetine katılıyor, onunla oynuyor, ama buna karşın benim oğlumu öldürdü. Dün bizim yaşadıklarımız, bugün Gazze'de yaşanıyor. Çocuklar oynamak ister, onlar savaştan ne anlar? Askerler sadece çocukları değil, anne ve babalarını da öldürüyor. Çünkü çocukları olmadan hayat, hayat değil.''''Çocukların tek silahı oyuncakları''Kuşatma altındaki Saraybosna'da öldürülen Mirza'nın babası Senad İmamoviç ise savaşlar içir ''bir daha hiçbir zaman, hiç kimse yaşamasın'' ifadesinin geçmişten bugüne sıklıkla kullanıldığını, ancak dün Bosna'da yaşananların bugün Gazze'de, Suriye'de, Mısır'da yaşandığını söyledi.İsrail'in, kimi öldüreceğini seçmeden tüm Gazze'ye saldırdığını anlatan İmamoviç, ''Öldürdükleri çocuk mu, yaşlı mı yoksa sivil mı onların umrunda değil. Allah'ım tüm bunlar sona ersin ve bir daha kimse bunları yaşamasın. Savaşlarda en fazla siviller zarar görüyor, tek silahları oyuncakları olan çocuklar ölüyor. Onlar politikadan, savaştan ne anlar'' dedi.  



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.