İslami camia uykuda

İÇİMİZDEN BİR HÜKÜMET

Doksanlı yıllardan bugüne İslamî gençlikte ne değişti?

Bence olumlu bir değişim söz konusu. Artık gençler geçmişe oranla hadiseleri ölçüp biçiyor ve her duyduğuna hemen inanmıyor.  Kaynağını araştırıyor. Bu yüzden kara bir tablo görmüyorum.  Fakat doksanlı yılların gençleri, bugünün yetişkinleri o aksiyon ve heyecan dolu tavırlarını kaybetti. Eskiden devlet bize küfrettiği için içimiz içimize sığmıyordu ve bunu eyleme döküyorduk.  Şimdi rejim bizden değil ama Cumhurbaşkanı, Başbakan, milletvekillerinin yarısından çoğu bizden, bizim içimizden.

İSLAMÎ CAMİA UYKUDA

Hükümetin dini hassasiyetler taşıması İslamî kesimde rahatlık oluşturdu mu?

Evet! “Biz artık hükümetteyiz, bizim İslami görevimiz bitmiştir” düşüncesiyle camia adeta uykuya yattı.  Hâlbuki Müslüman yaratılma sebebine uygun olarak yaşamak zorundadır.  İsterse hükümet yüzde yüz Müslüman olsun ve İslami bir rejimle yönetilsin. Ya da bütün bakanlıklar, milletvekilleri, belediye başkanları,  A’dan Z’ye en küçük biriminden en büyük birime kadar babanızın oğlu olsun, bizim için asla değişen bir şey olamaz. Biz dini görevimizi yerine getirmek için yaratıldık.

BAŞBAKANIN SÖZLERİNİ TAÇLANDIRACAK KELİME BİLMİYORUM

Dünyada şok etkisi yapan işkence fotoğraflarının ardından savaşın hâlâ devam ettiği Suriye hakkında ne düşünüyorsunuz?

 Başbakanımız Suriye ile alakalı o kadar güzel konuştu ki; dünya liderleri yüzlerine takmak için peçe arıyor olmaları lazım. Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri üzerine söylenecek, bu cümleleri taçlandıracak bir kelime bilmiyorum. Gereken ne ise ifade edilmiştir. Sıra yapılması gerekenlerdedir. Bazen düşünüyorum; devlet nasıl olsa bir şeyler yapıyor diye acaba bizler Suriye’ye boş mu verdik? Yaptıklarımız yeterli değil ama hiçbir şey yapmadan da oturmuyoruz. Maalesef şu anda hep aynı soru etrafında dönmekle yetiniyoruz.

Suriye’ye, Türkiye kadar destek olan İslam ülkesi yok. Sizce bunun nedeni nedir?

İslam ülkeleri oligarşik sistemle yönetiliyor. Bütün dünya, Suudi Arabistan’ın İslam Şeriatı ile yönetildiğini zannediyor. Halbûki İslam Şeriatında babadan oğula hükümdarlığın geçmesi diye bir şey söz konusu değildir.  Bu bağlamda Osmanlı Devleti’ndeki uygulamada yanlıştır. İslam ülkelerine korku hakim.  Ümmet dininden uzak, dinini tanımıyor. Hurafelerle İslam’ı bildiğini zannediyor.  Bize düşünebilen beyinler lazım.  Maalesef hurafelere aldanarak, ‘İslam, devlet işlerine karışmaz, namazını kıl, orucunu tut, bir de tesettüre gir tamamdır’ diyorlar.  Ve haramda yüzerken dini güçleri düşüyor, korkaklaşıyorlar.

BATIL ZİHNİYET MÜSLÜMANIN İKTİDARINI KISKANDI

Son bir yıldır Türkiye’de gerçekleşen siyasi gerginlik ve eylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Paranoyak bir şekilde kendi hayallerini gerçek zannedip gerek sosyal medyadan, gerekse kitaplar ve gazete başlıklarıyla saldırmaya başladılar.  Yolsuzlukla suçladıkları Başbakan, etrafındaki binlerce kişiyi nasıl kontrol etsin? Nitekim Erdoğan tek tek yetiştirmedi bu insanları. Belki de bazı mihraklar, belli oyunlar oynamaları için bu şahısları oraya yerleştirmiştir.  Militanist bir AK Partili değilken, bu olaylar beni militanist bir AK Partili yaptı. Böyle bir yolsuzluk ve sahtekarlık mümkün değil diyorsam;  bunu Başbakanımız ve etrafında çok iyi tanıdığım otuz kırk kişi için söylüyorum.  Parti içinde sahtekâr yok mudur? Elbette vardır. Eşyanın kanunu bu. Tüm topluluğun hepsi dürüst olamaz.

BU KADAR NASIL ALDANDIK

Dershane tartışması ile başlayan ve 17 Aralık operasyonu ile iyice gerilen gündeme bakış açınız nedir?

Mesele sadece dershane değilmiş. Altından başka mevzular çıktı. Aldandıksa bu kadar nasıl aldandık? Hocaefendi bu olanlara nasıl müsaade ediyor? Benim yıllardan beri çok büyük umut ve hayranlıkla takip ettiğim Hocaefendi kim? Büyük bir şaşkınlık içindeyim. Tarafların barış için seri adım atması lazım. Sonuçta bizler kardeşiz. Allah ve Resulünün hakemliğine uyulması lazım. İki tarafta birbirine inanılmaz sözler sarf ediyor. Özellikle Başbakanımızın bu hakaretlere nasıl tahammül ettiğini aklım almıyor.

BELKİ DE ÖLDÜRMEYİ PLANLADIN!

Mit tırlarının durdurulması, İHH’ya yapılan baskın ve akabinde yaşananlara dair neler söylemek istersiniz?

Asker eğitimli olmalı. Komutanı insanlığa aykırı bir emir verdiğinde ona uymamayı bilmeli. Genel olarak söylüyorum; masum insanlara çevrili silahın tetiğine bas denildiğinde asker o kadar izan sahibi olacak ki; karşısındakinin masum olduğunu bilip gerekirse silahı komutana çevirmeli. Müslüman siyasetten uzak olamaz. Eğer siyasetten uzak durulması gerekseydi peygamberimiz uzak dururdu.  Mademki böyle bir cemaatiniz var, neden bu kardeşçe yürüyüş engellendi? Ben Hocaefendinin bu yaşananları tasdik etmediğine inanmak istiyorum. Her iki tarafın ama özellikle cemaatin çok fazla kin beslediğini düşünüyorum. Namazlarını kıldıktan sonra; ‘burası fani dünya biz ne yapıyoruz’ diye tefekkür etmeliler. Çünkü bunun bir adım ötesi Müslümanı öldürmektir. Sen Tayyip Erdoğan’ı hapse atmayı planladıysan,  bir adım öteye gidip öldürmeyi de planlarsın. Belki de planladın! “Biz Erdoğan’ı yapa paça indireceğiz” diyen savcılar var. İHH kadar disiplinli ve güzel işler yapan bir yardım kuruluşu daha gösteremezler. Hadi İsrail İHH’yı yaşatmamak için elinden geleni yapar. Be Müslüman sen ne istiyorsun! Allahtan kork! Vahye iman eden kişi, grubu istedi diye bir başka gruba düşman olmaz. Bu şirktir. Ben gruba değil, Allah’ın ayetlerine ve peygamberin hadislerine bakarım. İsrail siparişiyle kardeşine nasıl hançer indirirsin?

ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERİYORLAR

Sizce cemaat yerel seçimlerde CHP’yi destekleyecek mi?

Ben destekleyeceklerini sanmıyorum. Aba altından sopa gösteriyorlar. İçlerindeki Ergenekon zihniyetli % 5 CHP’ye oy verebilir. Geri kalanı BBP, Saadet ve MHP arasında seçim yapar diye düşünüyorum.