Yetimler için psikolojik destek zamanı

Tüm Türkiye’nin yasını tuttuğu Soma’daki elim maden kazasında en çok acıyı geride kalan gözü yaşlı aileler yaşadı. Kimi babasını, kimi eşini, kimi evladını kaybetti. Yaşanılan bu üzücü durumun ardından birçok dernek ve sivil toplum kuruluşları, ailelere destek olmak için harekete geçti. Ancak uzmanlar ailelerin maddi ihtiyaçları dışında psikolojik olarak da desteklenmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Annelerin kendini toparlaması halinde çocukların süreci daha çabuk atlatacağını ifade eden psikolog Gülden Esat, ailelerin kendi beldelerinde kalmalarının daha uygun olacağını dile getiriyor. Esat, “Akraba ve arkadaş çevresi kaybın aşılması için en iyi destektir. Hem de kendileri ile aynı acıyı paylaşan kişilerin birbirleri ile iletişim içinde olmaları yardımcı bir faktördür.” diyor.  İlahiyatçı Prof. Dr. Osman Güner ise yapılması gereken ilk şeyin kardeşlik duygusu içerisinde insanların acılarını hafifletmeye çalışmak olduğunu aktarıyor. Güner, “Türkiye’nin değişik yerlerinden birçok insanın oraya giderek o insanların yanında olması, çocukların başlarını okşaması, onlara yardım götürmesi önemli. Bu sayede yalnız olmadıklarını anlayacaklardır.” ifadesini kullanıyor.

Maden kazasında eşlerini kaybeden annelerin moralinin ilk aşamada suçluların bulunup cezalandırılması ile bir nebze toparlanacağını belirten Esat, ölen kişilere verilen kıymetin ülkede çeşitli faaliyetlerle ifade edilmesi gerektiğini kaydediyor. Uzman psikolog, “Kişi kaybettiği kişinin ölümünün kıymetsiz olarak algılandığını düşünürse daha çok üzülür. Toplumsal desteğin yanı sıra verilecek tazminat, ayrıcalık gibi maddi takviyeler bu kıymetin bir çeşit sembolü gibi vazife görür. Çocukların çeşitli sanat ve spor faaliyetlerine katılmasını sağlamak, kendilerini ifade etmeleri için bir mecra oluşturmasını sağlar. Boş kalan ergenler yas döneminde çok yanlış yollara sapabilirler. Mutlaka bir uğraşları bir hedefleri olmalıdır.” şeklinde konuşuyor.

PSİKOLOJİK DESTEK İNANÇ TEMELLİ YAPILMALI  

İslam dininin bu durumlarda en büyük tavsiyesinin acıları paylaşmak olduğuna dikkat çeken  Prof. Dr. Osman Güner, herkesin Soma halkının yanında olduğunu göstermesi gerektiğine vurgu yapıyor. Özellikle babasını kaybeden küçük çocukların her insanın bir sebep sonucu hayatının son bulacağını uygun bir dil ile anlatılması gerektiğini belirten Güner, sözlerine şöyle devam ediyor: “İnanç boyutu ile de temellendirebilecek anlatımlar yapılmalı. Önce tabii ki annelere anlatılmalı. Çünkü en çok acıyı onlar çekiyor. Yalnızca çocuklar değil annelerin de yanan ateşlerinin söndürülmesi gerekiyor. Çocuklara somut olaylardan örnekler verilerek durum anlatılmalı.”