Uyuşturucu bağımlısının annesine çektirdiği

Kahramanmaraş'ta bir oğlunu kansere diğer oğlunu da kazaya kurban veren Nazife Çetintaş ile Sultan Kenger, uyuşturucu bağımlısı olan çocuklarını "düştükleri bataktan kurtarmak" için mücadele ediyor.

Dulkadiroğlu ilçesinde yaşayan ve daha önce iki çocuklarını kaybeden Çetintaş ailesinin üzüntüsü, uyuşturucu bağımlısı haline gelen çocuklarıyla daha da arttı.

Baba Cumali (67) ve eşi Nazife Çetintaş (57), uyuşturucu batağına saplanan 24 yaşındaki çocuklarını kurtarabilmek için mücadele ediyor.

Anne Çetintaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki çocuğunu kaybettikten sonra diğer çocuğunun da uyuşturucuya bulaşmasıyla çektiği sıkıntıların arttığını söyledi.

Oğlunun uyuşturucudan kurtarabilmek için uzun zamandır mücadele ettiğini belirten Çetintaş, "Allah'tan tek dileğim oğlumun bağımlılıktan kurtulması" dedi.

Hatay Dörtyol'da oturdukları sırada bir çocuğunun kansere yakalandığını ifade eden Çetintaş, şöyle devam etti:

"Ankara'ya götürdüm tedavi ettirmeye ama 13 yaşında gitti. Sonra evimiz köyümüz diyerek buraya taşındık. Diğer oğlum da arkadaşlarıyla gittiği avda silahın kazara ateşlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Bu sefer de onun acısını çektik. Ardından eşim sara hastalığına yakalandı, ben şeker hastası oldum. Artık gücüm kalmadı. Allah'tan tek dileğim evladımın iyi olması. Benim gibi çok analar var, mümkünü varsa analar yanmasın."

Baba Cumali Çetintaş da uyuşturucu kullanan evladın zorluğuna işaret ederek, diğer gençlerin uyuşturucu batağına düşmemesini temenni etti.

- "Evlilik de çözüm olmadı"

Aynı mahallede yaşayan Kenger ailesi de tek oğullarını uyuşturucu batağından kurtarmak için mücadele ediyor.

Sıkıntılara dayanamayan baba Mehmet Kenger, geçirdiği beyin kanaması sonrasında felç olurken, anne Sultan Kenger ise şeker hastalığına yakalandı.

Anne Kenger, uyuşturucuya bulaşan çocuğunu bağımlılıktan kurtarabilmek için evlendirdiklerini ancak bunun da çözüm olmadığını söyledi.

Bir çocuğu olmasına rağmen oğlunun uyuşturucu kullanmaya devam ettiğini, bunun üzerine de gelinin çocuğuyla evi terk etmek zorunda kaldığını belirten Kenger Kenger, şunları kaydetti:

"Bir günden bir güne 'anam da babam da yanıyor' demedi. Onun için bittik tükendik. Eşim önce kalp krizi geçirdi, sonra felç oldu. Belki düzelir diye bir tek oğlumuzu evlendirdik, olmadı. Eşi 'bize yoldaş olur' dedik olmadı. Benim yavrumu kurtarın. Benim gibi olan bütün annelerin yavrularını kurtarın. Benim ciğerim yanıyor, başkası yanmasın."