Böbrekleri koru, kalbini korursun
Örnek, 17 Nisan 2015 20:31
Vücudumuzun “akıllı filtreleri” olan böbreklerin sağlıklı olması, aynı zamanda sağlıklı bir kalp için de büyük önem taşıyor. Böbrek hastalığının, kalp hastalığı ve erken yaşta ölüm riskini 3 kat artırdığına dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Kronik böbrek hastalığı olan pek çok kişi böbrek hastası olduğundan habersiz kalp krizi veya inme geçirmektedir” dedi ve kalp sağlığının büyük ölçüde böbreklerden geçtiğine dikkat çekti.
Kan basıncını düzenleyen ve kalp ritmini koruyan önemli elektrolitlerin dengesini sağlayan böbreklerin sağlığı kalp sağlığı için de büyük önem taşıyor. Vücut sıvı hacmini ve içeriğini korumak için kandaki atık maddeler ile toksinleri temizleme görevini üstlenen böbrekler tansiyonu düzenleyen ve kan yapımına yardım eden hormonları da salgılıyor.
Türkiye’de 18 yaş üstü bireylerde yapılan bir araştırma (CREDIT) kronik böbrek hastalığıyaygınlığının erkeklerde yüzde 12,8 iken kadınlarda yüzde 18,4 olduğunu gösteriyor. Bilimsel araştırmalara göre böbrek hastalığının,kalp hastalığı ve erken yaşta ölüm riskini üç kat artırdığına dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu böbrek sağlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Atasoyu, pek çok insanın böbrek fonksiyon bozukluğunun, kalp krizi veya inmeye yol açan kalp damar hastalığı gelişme riskini büyük ölçüde artırdığından habersiz olduğunu belirtti.
Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam böbreklerin düşmanı
Kronik böbrek hastalığının böbreklerin normal fonksiyonlarının durması sonucu atık maddelerin vücutta birikerek vücudu zehirlemesi anlamına geldiğini belirten Doç. Dr. Atasoyu, “Hastalık sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve vücut yağ dokusundaki artış ile hareketsiz yaşam tarzının olduğu şehirleşmiş toplumlarda gittikçe artıyor” dedi. Vücutta ödem gelişmesi, idrar miktarının azalması, idrarda kanama, her iki yanlarda ve bel bölgesinde oluşan künt ağrılar başta olmak üzere halsizlik, bulantı-kusma, iştahsızlık, kilo kaybı gibi şikâyetlerin böbrek hastalığının işareti olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Kronik böbrek hastalığının erken dönemlerinde hiçbir belirti olmayabiliyor. Bazen beklenmedik şekilde tansiyon değerlerinde yükselmeler görülebilirken, böbrek hastalığının şiddetine göre yukarıda belirtilen şikâyetler ortaya çıkabiliyor” dedi.
İdrar rengine dikkat!
İdrar rengindeki değişikliklerin böbrek hastalığı için uyarıcı bir işaret olabileceğini belirten Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, idrar rengindeki değişime dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Kahverengi idrarın karaciğer hastalığının habercisi olabileceğini belirten Doç. Dr. Atasoyu, “Pembe ve kırmızımsı idrar rengi ise tüketilen bazı gıda ve ilaçların haricinde, idrar yolu enfeksiyonu, taş hastalığı, prostat sorunları, tümör gelişimi veya kanama-pıhtılaşma bozukluğu gibi hastalıkları akla getirir” diye konuştu.
Kalp ve böbrek hastalıkları birbirini tetikliyor
Her sağlık sorununda olduğu gibi kronik böbrek hastalığında da erken teşhisin son derece önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Atasoyu, “Böbrek fonksiyon bozukluğu kalp hastalığı için bir risk faktörü olduğu gibi, kalp hastalığı da böbrek hastalığı için bir risk faktörüdür. Eğer kalp veya böbrek hastalığınız varsa her iki organ ve sistemin fonksiyonlarının değerlendirilmesi ve takip edilmesi çok önemlidir” dedi.
Böbrek ve kalp sağlığı için öneriler
Sağlıklı yaşam tarzını seçerek genel olarak sağlığın korunabileceğine ve dolayısıyla böbrek ve kalp hastalığı riskinin azaltılabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Atasoyu, böbrek ve kalp sağlığı için önerilerde bulundu:
• Sigarayı bırakın. Sağlıklı bir kalbe sahip olmak için en önemli basamak budur.
• Kan basıncı, kolesterol ve kan şeker düzeyinizi sağlıklı düzeylerde tutun.
• Sağlıklı kiloda kalın. Vücut kitle indeksinin ne olduğunu ve kendiniz için uygun olan değerleri doktorunuzdan öğrenin.
• Sağlıklı beslenin. Doymuş yağlardan ve fazla tuzdan sakının.
• Vücudun su gereksinimini karşılamak için bol su ve sıvı tüketin. İçmeniz gereken sıvı miktarı, mevcut sağlık koşullarına göre değişmekle birlikte, günde ortalama 1,5 litre civarındadır.
• Haftada 4-5 gün yaklaşık 30 dakika süreli egzersiz yapmaya çalışın. Her gün sadece 30 dakika yürüyüş, sağlığınız üzerinde büyük bir fark oluşturacaktır.
Örnek, 17 Nisan 2015 20:31
Yorumlar (0)