Evlilik kriterleri ve hedefler

İletişim teknolojisi, toplumun değerlerini de değiştiriyor. Özellikle gençlerin evlenmeleri ve evlenmeleri konusunda belirlenen hedefler ve beklentileri de yükseltiyor. 

Artık, izlenme rekorları kırmaya başlayan, yediden yetmişe herkesin dikkatlerini çeken "Evlilik programları" hedefleri de değerleri de değiştirmekte. Henüz evlilik ve aile konusunda tecrübesi olmayanların, bir kaç evlenip boşananların müracaat alanına dönüşen bu programlar aynı zamanda aile yuvalarının dağılmasını da tetikliyor.

Ekran'da görülme uğruna programlara çıkan, şov yapan, asılsız vaadlerle "elektriklenme"ye çalışan kişilerin beklentileri de hedefleri de değişiyor. Bu yaşananların uzmanlar tarafından ele alınıp incelenmesi de olumlu bir gelişme gibi gözüküyor. Zaman gazetesinde yer alan konuya ilişkin bir yazı dikkatleri çekiyor. işte o yazı

"2 buçuk milyar maaş benim aracımın mazotuna yetmez." diyen fenomen gelin adayı, Türk gencinin evlilik kriterleriyle imtihanını gözler önüne seriyor. Evlilik programlarındaki kıstaslar evlenmek isteyen gençleri gerçeklikten uzaklaştırıyor.

Evleneceksen Gel' adlı evlilik programında kendisine talip olan damat adayının maaşına, "2,5 milyar maaş benim aracımın mazotuna yetmez." diyerek tepki veren gelin adayı hâlâ konuşuluyor. İnternet fenomenine dönüşen gelin adayı, ister istemez 21. yüzyıl evlilik ölçütleri üzerine düşünmemizi sağlıyor.

Evlilik programlarında talepler bitmek bilmiyor.  Oturmasını kalkmasını bilsin, beni taşısın, yanıma yakışsın, kendine ait bir evi olsun, maaşı iyi olsun… Böyle olsun, şöyle olsun'lar bitmek bilmiyor. Evlilik gibi kutsal bir olgu, bu programların da katkısıyla amacından uzaklaştırılıyor. ‘İki gönül bir olunca samanlık seyran olur’ anlayışı ne yazık ki yerini başka kıstaslara bırakıyor. Bu programlar ölçü alınırsa kimsenin evlenmesi mümkün görünmüyor. Peki gençlere dayatılan algı onlarda nasıl karşılık buluyor? Gerçeklerden nasıl uzaklaştırıyor? Uzmanlar ne diyor? İşte günümüz gençlerinin evlilik ölçütlerine bakışının tirajikomik hali... 

İdeal kriterler ne?

Uzman psikolog Rümeysa Ölmez'e göre evlenecek gençlerde bulunması gereken özellikler:

 Ruh ve beden sağlığı, evliliğin getirdiği sorumlulukları yerine getirecek düzeyde olmalı. (Eşinin şizofren olduğunu evlendikten sonra öğrenenlerin sayısı az değil.)

 Hazların üzerine kurulu bir evlilik hayal edilmemeli.

 Rol yapılmamalı ve kesinlikle dürüstlük esas olmalı. Güvenmediğiniz biriyle bir gelecek inşa edemezsiniz.

 Evlilikten önceki süreçte kendi isteklerinizi ve muhatabınızın beklentilerini yazıp üzerinde düşünün.

 Aklına fikrine güvendiğiniz büyüklerinize danışın, istişare edin. Bu, sonradan avukata danışmaktan daha ekonomik ve akılcı bir çözümdür.

 Eş adayınızın nasıl bir ailede yetiştiğini göz ardı etmeyin. Muhatabınız gördüğünü modelleyecek ya da gördüğünü eleştirip tersini benimseyecektir.

 En önemlisi evliliği düşünmeye başladığınız andan itibaren duaya da başlayın. “Ooo işimiz duaya kaldıysa!” demeyin, zira her işimiz duayla…

Erkekler ne ister?

Güzel olsun: Kriterlerin en önemlisi.  

Zengin olsun: Para hiç önemli değil. Hiç. Asla. Kesinlikle. (Diyemiyoruz malesef)

Hamarat olsun: Ütüyü ters çevirip menemen pişirdiğimiz günlerin hatırına çok şey mi istiyoruz! Deodorant paraları batan bir bankayı kurtarır. Ütülü, temiz elbise giymek her erkeğin hakkı. En azından bazılarının.

Çok konuşmasın: Net.

Ailesi bize karışmasın: Kim ister kayınvalidenin yengesinin kızının takı töreninin görüntülerini ailece oturup izlemeyi.

Tutumlu olsun: Halıyı kemirmek hiç hoş bir şey değil. Allah korusun görüntü kayıtları reis-i cumhurun eline düşer.

Güzel koksun: Su faturasını çerçeveletip duvardaki düğün fotoğrafının yanına asacağımız günleri görmek istemeyiz.

Güzel yemek yapsın: Sadece gözlerindeki beyazı görünen kıl yumağı arkadaşlarla gece yarıları buzdolabı girişinde karşılaşmak is-te-mi-yor-uz. Yaşasın yemek yemek.

Sorunları değil çözümleri konuşsun: Çözümleri konuşurken sorun çıkaranlardan olmasın.

Erkek gibi davranmasın: Halı saha maçına adam seçmiyoruz.

Az bekletsin: Kadınlar tuvaletinin önünde bekleyen erkek ordusuyla can ciğer olmak hiç hoş değil.

Fala inanmasın: Kahve uykuyu kaçırır. Yoksa başka niyetimiz yok. Gerçekten.

İngilizce bilsin: Ama yabancılarla konuşmasın.

Spor yapsın: Mutfağın ortasına çapraz bir şekilde yürüme bandını kurmadığı sürece hep destek tam destek.

Hobisi olsun: Rengarenk boya sponsorları olan, ağzı sakızlı Seda Sayan teyzeleri örgütüyle altın günleri çatısı altında eylem yapmaması için şart.

Dizi izlemesin: Konuşma seanslarına başlamaktansa izlesin ama yalvarırım bahsetmesin.

Kültürlü olsun: Ama erkekten çok değil.

Şaşalı düğün istemesin: Hiç olmaması daha iyi. Beş yıl düğün sürecindeki borcu ödemek için çalışmayı kim ister?

Kadınlar ne ister?

Zengin olsun: Beylere göre kadını etkileyen iki sihirli sözcük ‘seni seviyorum' değil, ‘zengin koca'dır. Onlar bu meseleye ‘her genç kızın rüyası' şeklinde yaklaşır. Haksız da sayılmazlar. Zira geçtiğimiz haftalarda bir internet sitesinin “Nasıl bir eş hayal ediyorsunuz?” konulu anketine katılan kadınların yüzde 68'i ‘zengin olmalı' cevabını vermiş. Yine de isteyenin bir yüzü kara.

Romantik olsun: Üzgünüz kızlar, bu beylerden biri Pamuk Prenses'le, diğeri Külkedisi'yle, öteki de Uyuyan Güzel'le evlenmiştir.

Yakışıklı olsun: Kutsal üçlemenin son ayağı! Kurbağa Prens sadece Grimm Kardeşler’in hikâyelerinde yaşamaya devam etmesi temennisiyle…

Arabası olsun: ‘Her genç kızın hayali Zetina dikiş makinesi'ydi bir zamanlar! Köprünün altından çok sular aktı.

Kariyerli olsun: Tapu ve kadastro memurları çok iyi insanlar. Vallahi. Ama.

Cimri olmasın: Cebinde akrep taşıyan erkek, genç kızların korkulu rüyası. Ne yalan söyleyelim, en makul kıstas.

Beni taşısın: Aradığınız kritere şu anda ulaşılamıyor!

Balık burcu olsun: Sapsız armut, çöpsüz üzüm bulmak yeterince zaman alır. Hezeyan kriterler arasında yer alıyor.

Esprili olsun: Kadının kalbine giden yollardan biri erkeğin espri anlayışı ve gülmek hepimizin hakkı!

Düzenli olsun: Fiskos masasının üzerinde giyilmiş çorap koleksiyonu yapan biri çok tercih edilmiyor.