Kötü hissettiren 9 hatalı düşünce tarzı
Örnek, 29 Mayıs 2015 14:43
İnsan bünyesi, fizik olarak güçlü hissetmesi gerektiği gibi, zihin olarak da güçlü davranmak ve o şekilde hissetmek zorundadır. Manevi yönden sizleri güçlü kılan tüm özellikleriniz, aslında kafanızda bitiyor ve sizler de bunu bildiğiniz için daha iyi hissetmek istiyorsunuz. Özellikle mental anlamdaki güçlülük, iş hayatınıza da meslek yaşamınıza da sosyal aktivitelerinize de ilişkilerinize de yansıyor.
Bazen farkında olmadan, mental olarak sizi kötü etkileyen yanlış düşünce tarzlarının etkisinde kalıyorsunuz. Bu yanlış durumları düzelterek zihninizi çok daha özgür ve güçlü kılabilirsiniz.
İşte mental açıdan güçlü olmanızı engelleyen, size kendinizi kötü hissettiren düşünce tarzları...
Ya hep ya hiç düşünce tarzı
En tehlikeli durumlardan birisi, ya hep ya hiç olarak olayları yorumlama şekli… Hayat her zaman siyah ve beyaz değildir. Dolayısıyla, olaylar bütünü ile iyi ya da bütünü ile kötü değildir. Bazen griyi fark etmek gerekir, orta yolu bularak daha iyi hissetmeniz mümkün olacak!
Genellemeler
Bu genellemenin de olduğu gibi, bütün genellemeler yanlıştır! Aslında burada anlatılmak istenen, bir konuda bir defasında tökezlediğinizde, kafanızda bu konuda kötü olduğunuza dair ön yargıların oluşmasının yanlış olduğudur. Örneğin, bir sektörde kötü bir deneyim elde ettiyseniz, beyniniz hemen bu sektörde sizin daha yeteneksiz ve daha başarısız olacağını düşünür. Buna izin vermeyin, kesinlikle genellemeyin!
Realist olmamak
Çoğu zaman yapılan zihni hataların en önemlilerinden birisi de realist olmayan düşünce tarzlarıdır. 10 işten 9’u güzel ve 1’i kötü ise, yalnızca kötüye odaklanmak yanlıştır. O nedenle bütünü görmek ve olayları eğrisiyle, doğrusuyla değerlendirmek gerekir.
Akıl okumak
Aslında kimsenin aklından geçenleri bilemeyiz, ancak maalesef ki niyet okuruz. Çünkü beynimiz buna yatkındır. Örneğin herhangi bir kimsenin, hakkımızda ne düşündüğünü bilemeyiz; ancak olumlu ya da olumsuz bir şekilde ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışırız ve bu durum bizi fazlası ile yorar. Sakın ola, emin olmadığınız düşüncelere dalmayın; akıl okumayın!
Kötümserlik
Aramızda mutlaka felaket tellallığı yapan arkadaşlarımız vardır. Kimi zaman bunu biz de yaparız. Aslında gerçekte o kadar da kötü olmayan durumları, bütünüyle çok kötüymüş gibi düşünüp boşu boşuna yıpranırız. Bu kadar kötümser olmak, mental güçlülüğü imkânsız kılar!
Duygusal seçimler
Herkes hayatının önemli noktalarında birtakım kararlar alır. Meslek hayatında yapılan iş değişiklikleri ve benzeri uygulamalar da bunlara dâhil. Rasyonel olmamak, duygular ile mantık aramak, kesinlikle manevi açıdan sizi zorlar.
Etiketleme / Kategorize etme
İnsanları belli özellikleri nedeniyle etiketlemek, bir başka deyişle kategorize etmek bütünüyle yanlış ve bizim açımızdan da beynimizi gereksiz yere yıpratıcı bir durum. Yapmayın, insanları sınıflandırmayın.
Kişiselleştirme
Olayları yorumlarken, bir anda mevzuyu kişiselleştirmek mental açıdan zayıf bireyler yaratır. Çünkü yaşananların kişiselleştirilmesi ve buna göre kararlar alınması, sağlıklı bir süreci getirmeyecektir. Aynı zamanda kişiyi de gereksiz yere yoracaktır. Kişiselleştirerek düşünmek ve yorum yapmak, yaşananlar karşısında bizleri de iyi etkilemeyecektir.
Gerçekçi olmayan idealler
Beynimiz, birtakım hedefleri ve idealleri hafızasında taze olarak tutar ve buradan bize güç verir. Ancak kurulan hayal ya da gerçekleştirilmesi gereken ideal gerçekçi bir yapıya ait değilse, bu durum mental olarak bizi sarsacak ve eylemlerimizi desteksiz bırakacaktır.
Örnek, 29 Mayıs 2015 14:43
Yorumlar (0)