Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre; geçen sene yaşanan boşanmaların yüzde 40'ı evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşti. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog/Çift ve Aile Terapisti İnci Canoğulları boşanmaların artmasını, evlilik ve ilişki konusunda uzun yıllar araştırmalar yapmış biri olan Dr. Gotman'ın "Mahşerin Dört Atlısı" adını verdiği dört hata ile değerlendiriyor. Yapılan hatalar çiftler arasında sıklıkla tekrarlandığı takdirde boşanma kaçınılmaz oluyor.
- Suçlama
Bunların ilki suçlamadır. Suçlama doğal olarak savunmayı doğurur. Eşinizi suçlamaya başladığınızda o da kendisini savunmaya başlayacaktır.
- Aşağılama
İkincisi, aşağılama-hor görmedir. Bu, tartışmalar sırasında karşımızdaki kişiyle dalga geçme, alay etme, küçük düşürme gibi sözler ve bunlara uygun beden hareketlerini içermektedir.
- Savunma
Üçüncüsü, savunmadır. Herhangi bir saldırıya maruz kaldığında kişi kendini savunmaya başlar.
- Boşanmanın habercisi: Duvar Örme
Sonuncu ve dördüncü de, duvar örme olarak tanımlanan eşlerden birinin iletişimi kesmesi, çoğunlukla da ortamı terk etmesi anlamına geliyor. İlişkilerde erkeklerin kadınlara oranla daha çok duvar ördüğünü anlatan Canoğulları, “Gottman’a göre erkekler kadınlardan daha fazla duvar örer. Bu oran yüzde 85’dir. Bu yüzden, eğer duvar ören kişi bir kadınsa bu gerçekten boşanmanın habercisi olabilir. Evliliklerinin ilk yedi yılında boşanan çiftlerde suçlama, savunma, duvar örme ve aşağılama-hor görme daha fazla görülürken, evliliklerinin ilerleyen dönemlerinde boşanmanın görüldüğü çiftlerde, duygusal olarak bir bağın olmaması, olumlu herhangi bir duygunun gösterilememesi boşanmayı en fazla tetikleyen etken olarak tespit edilmiştir” diyor.
Her ilişkide tartışma yaşanabileceğini anlatan Canoğlulları, “Tartışmalar tabii ki olacaktır. Tartışılan konular çoğunlukla net bir çözüme ulaşmayan konular olur. Özellikle yeni evlenen çiftlerde eşlerin aileleri, tartışma konusu olabilir ve bu büyük çoğunlukla net bir çözüme ulaşamayan bir sorun olur. Ancak önemli olan konunun bir çözüme ulaşması değil, bu tartışmaların nasıl yapıldığıdır" diyor.
Yorumlar (0)