Eskileri fırsata dönüştürme
Örnek, 31 Mart 2016 14:44
Bazen yolda
giderken gördüğümüz bir manzara . yaşanan bir olay yada okuduğumuz bir yazı,
izlediğimiz bir haber,film, belgesel hayatımıza yön veren kapılar açar. Bazen,
farkında olmadığımız her gün gördüğümüz insanlar, rutin hayatına anlık bir
olayla yeni renkler katar. Bu hayatımızın her yönü için geçerli.
Özellikle, modernizmin hayatımızı kuşattığı bir dönemde, şehir hayatının her yönüyle bizi etkisi altına aldığı şartlarda, ekonomik gelir elde etmenin yanı sıra insanların etrafında var olan bazı fırsatları değerlendirmesi için de güzel örnekler var. Etrafında var olan imkanları görüp, bunu fırsata çeviren kişiler topluma da güzel örnek oluşturmakta. aljazeera.com.tr sitesinde yer alan bir haber de imkanları fırsata çeviren kadınların çalışmalarına bir önrek sunuyor. Sitede yer alan haber şöyle;
İzlediği belgeselde köyde bir kadının dokuduğu çaput kilimleri gördü, yollara düştü, aklına gelen fikir yok olmaya yüz tutan kültürü bir markaya dönüştürdü. Boğaziçi Üniversiteli 22 yaşındaki Yasin Sert ve Balıkesir'in Sarıbeyler köyünden 71 yaşındaki Faize Yoldaş'la tanışın.
''Hayâlim öyle bir tesis kurmak ki, insanlar kullanmadıkları kıyafetleri göndersinler. Teyzeler bu kıyafetleri alsın, şerit şerit kessin, tezgâhlarında dokusunlar. Kesilip dokunan eski kıyafetler bize gelsin, biz de onları tasarım ürünleri haline getirelim, kıyafet sahiplerine geri gönderelim. Böylelikle hem geri dönüşüm olmuş olsun, hem de çaput kilim dokumacılığı tekrar değer bulan bir kültür haline gelsin.''
Bu sözler, Boğaziçi Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler öğrencisi olan 22 yaşındaki Yasin Sert'e ait. Yasin, yok olmaya yüz tutan meslekleri konu edinen bir belgeselde Faize Yoldaş'ı görene kadar çaput kilim dokumacılığının ne olduğunu bilmiyordu. ''Üniversiteye başladığım günden beri geri dönüşüm ile ilgili bir şeyler yapmak istiyordum'' diyen Yasin, Yoldaş ile tanışmak için İstanbul'dan kalktı, Balıkesir'in Sarıbeyler köyüne gitti. Artık kullanılmayan kıyafetlerin geri dönüşümünün nasıl sağlanabileceğini bulmuştu.
71 yaşındaki Faize Yoldaş, 18 yaşından beri evindeki el tezgahında çaput kilim dokuyor.
Fotoğraf: Güray Ervin
"Eskiden olanı beğenir mi herkes?"
Faize Yoldaş 71 yaşında. 18 yaşından beri Balıkesir'in Sarıbeyler köyündeki evinin bir odasına kurduğu el tezgahında eski, artık kullanılmayan kıyafetleri şerit şerit kesip, dokuyarak kilim yapıyor. Yoldaş, eskiden köyün bütün genç kızlarının evlerindeki kilimlerini kendilerinin dokuduğunu anlatıyor. Bugün ise kendisi ile birlikte köydeki sadece üç dört kişi çaput kilim dokumacılığına devam ediyor. Çaput kilim dokumacılığı kültürünün neden yok olmaya yüz tuttuğunu şu sözlerle anlatıyor Yoldaş:
"Pazarda halı var, kilim var, sırtlarının kıyafeti tamam, evine yazacak kilim tamam, eskiden olanı beğenir mi herkes, gençler beğenir mi?''
Yasin Sert, Balat'taki atölyesinde çaput kilimleri modern tasarımlarla buluşturuyor
Fotoğraf: Güray Ervin
"Çevreyi kirletirken çok iştahlıyız"
Yasin Sert, Faize Yoldaş'ın deyimiyle artık gençlerin beğenmediği kilimleri satın aldı. Arkadaşlarının da desteğiyle İstanbul Balat'ta küçük bir atölye kurup, dikiş makinesinin başına geçti. Kilimleri modern tasarımlarla buluşturdu. Faize Yoldaş'ın kilimlerinden modern tasarımlarla tablet kılıfı, çanta, yastık üretti. Ortaya 'Chapputz' çıktı. Yasin, çaput kilim dokumacılığı kültürünü yeniden canlandırma fikrinin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor:
''Üniversiteye başladıktan sonra hep 'faydalı ama farklı ne yapabilirim' diye soruyordum kendime. Geri dönüşümü önemsediğim için çevre alanında bir şeyler yapmalıyım diye düşündüm. Çünkü insanoğlu olarak çevreyi kirletirken maşallah çok iştahlıyız, fakat iş onu onarmaya geldiğinde maalesef aynı kararlılığı gösteremiyoruz. Faize Teyze'den çaput kilim dokumacılığının sorunlarını dinledim. Artık insanların ihtiyaç duymadığı çaput kilimleri farklı, modern tasarımlarla kullanılabilir, pazarlanabilir bir hale getirebileceğimi düşündüm. Sadece köyde kalan kilimleri, İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde tanıtabilmek için kolları sıvadım ve başta Tuğrul Ağırbaş, Banu Uğural, ve terzi Zeynep Hanım olmak üzere birçok arkadaşımın, ablamın, ağabeyimin desteğiyle Chapputz isminde bir marka oluştu.''
"Kadınlar yine tezgah başına geçti"
Faize Yoldaş'ın Sarıbeyler köyünde dokuduğu, Yasin Sert'in Balat'taki atölyesinde modern tasarımlarla buluşturduğu ürünler, İstanbul'un Nişantaşı, Cihangir, Karaköy gibi lüks semtlerinde satılıyor. Ürünlere sosyal medyadan ve direkt satış sitesinden de ilgi büyük. Öyle ki, kilimleri değer kazanan Sarıbeyler'deki kadınlar yeniden tezgâhlarının başına geçti. Faize Yoldaş; artık kendi dokuduğu kilimlerin yetmediğini, komşularını, hatta civar köyleri gezip kadınların dokuduğu kilimleri topladığını anlatıyor:
''Yasin gelip benden kilimleri alınca komşular, kilimi çok olanlar bana gelmeye başladı. 'O Yasin'le bizi de tanıştır, biz de kilim satalım'' diyorlar. Yasin'in ikinci gelişinde benim kilimler azalmıştı, komşuları, civar köyleri gezip onların kilimleri de Yasin'e sattım. Onları da para sahibi yaptım.''
"Şimdi amaç bu kültürü yurt dışına taşımak"
Yasin Sert'in şimdiki amacı, çaput kilim dokumacılığını yurt dışında da tanıtmak. Yasin, ''Kendimizi geri dönüşüm konusunda eksik görüyoruz. Halbuki bu bizim kendi kültürümüzden gelen bir değer. Bu değerin, geri dönüşümün Türk kültüründe önemli bir yeri olduğunu ispatlamak için Chapputz'u yurt dışına taşımak istiyorum'' diyor.
Örnek, 31 Mart 2016 14:44
Yorumlar (0)