Bozuk bir moral ile uyumayın
Halis Bilgi, 19 Nisan 2016 22:56
Uzman Psikolog Özge Genlik, bozuk moralle uyunmaması gerektiğini söyledi. Beynin dinlendiğinde kötü gelen her şeyin daha da belirginleştiğini ve daha da mutsuz edeceğini belirten Genlik, olumlu duyguların kişide dinginlik, olumsuz duyguların ise daha gergin bir hava oluşturduğunu ifade etti.
Beynimizin, vücudumuzdaki tüm sinir ağıyla sürekli irtibat halinde olan milyonlarca sinir hücresinden oluşan esnek ve her an dönüşüm halinde olan muhteşem bir organ olduğunu anlatan Uzman Psikolog Özge Genlik, “Olumlu duygular deneyimlediğimizde; nöronlar arasında daha fazla ve güçlü bağlar kurulur çünkü beyin olumlu duygulanımlar deneyimlediğini algıladığında “endorfin" salınımını arttırır bu da parasempatik sinir sisteminin aktifleşmesini sağlar; kendimizi daha dingin, rahatlamış, mutlu, iyi hissederiz" diyen Uzman Psikolog Özge Genlik, daha sonra şunları kaydetti; “Olumsuz duygular deneyimlediğmiz de ise; beyin organizmanın bütünselliğini korumak onu hayatta tutmak için kortizol salınımını arttırır böylelikle sempatik sinir sistemi aktifleşir beynin kortkes alanındaki işlevsellik azalmaya başlar. Kişi konsantrasyon güçlükleri deneyimler, geçmiş deneyimlerini hatırlamakta güçlük çekmeye başlar, içgüdüsel olarak davranmaya başlar. Kendimizi gergin, huzursuz hisseder, otomatik eylemlerde bulunuruz.
Duygularınızı yönetmek sizin elinizde
Beyin; vücudu yönetir-kontrol eder-organizmanın çevreye uyumunu sağlar. Yaşamımızda, bilinç sadece %3 oranında etkili; kalan yüzde 97'si bilinçaltı mekanizma tarafından yönetilmektedir. Bu bağlamda sürekli odaklandığınız düşünceyi; beyin organizmayı hayatta tutacak kadar önemli bir olgu zannettiği için siz farkında olmasanız da tüm enerjisini o duygu, düşünce üzerine toplar böylece “üzüntü" duygusunu deneyimliyorsanız daha fazla “üzüntü" duygusunu deneyimlemeye başlarsınız. Ve beyin nöronları kendi aralarındaki iletişimde “üzüntü" duygusunu çağrıştıran diğer anıları da çağırırlar ve böylece bu duygu daha da güçlenir, büyür. Halbuki dış dünyayı ilk algılayan kalptir. Kalp tıpkı beyin gibi sürekli dönüşüm gerçekleştiren sinir hücrelerine sahiptir. Kalbin oluşturduğu hormonlar; duygusal hafıza-hisleri algılama-mekan-çevre algılama-problem çözme de önemli ölçüde rol oynamaktadır.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Anadolu, Dünya Uyku Tıbbı Derneği tarafından her yıl mart ayının üçüncü cuması kutlanan ve sağlıklı uyku konusunda farkındalık oluşturmayı hedefleyen "Dünya Uyku Günü" dolayısıyla açıklamalarda bulundu.Uyku apnesi veya diğer olumsuz durumlara bağlı kalitesiz uykunun, sıklıkla sabah yorgun uyanmak, keyifsizlik ve sinirlilik hali, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara yol açtığına dikkati çeken Anadolu, "Kaliteli uyku, kişinin yaşam standartlarını yükseltirken gün boyu kendini dinç hissedebilmesini, olay ve konulara daha rahat odaklanabilmesini sağlarken kalitesiz bir uyku ise kişiyi depresyona sürükleyebilir, trafik ve iş kazalarına neden olabilir" diye konuştu.Kaliteli bir uyku için sırt üstü yatılmaması gerektiğine işaret eden Anadolu, sırt üstü yatış pozisyonunda hava yolu daralmasıyla solunum probleminin daha fazla ortaya çıktığını, yüzükoyun ya da yan dönerek yatıldığında ise kesintisiz uykunun mümkün olduğunu söyledi. Anadolu, "İyi uyku için yastık sert ve yüksek olmalı. Mümkünse kuş tüyü olmamalı. Çok yumuşak yastıklarda boyun pozisyonu bozuluyor" dedi.
Kalp algılar, beyin kontrol eder
İnsan varlığı olarak dönüşüm gerçekleştirebilmemiz için öncelikle; sürüngen beyin ve limbik sistem ile çalışmamız gerektiğini belirten Uzman Psikolog Özge Genlik, “Limbik sistemi dönüştürmek için; duyguların ifade bulması; sürüngen beyini dönüştürmek için ise; hareket etmek gerekir.
Günde 5 dakika kendinizi dinleyin
Gün içerisinde, kendi kendinizle konuşun. 'duygularım-düşüncelerim-eylemlerim' aynı hizada mı? Hangi eylemler gerçekten bana ait? Sessizlik alanları oluşturun her gün 5 dakika boyunca tek başınalık deneyimleriniz olsun. Sadece nefesinizi gözlemleyin ve bedendeki değişen hisleri takip edin. Hayal edin; gününüzün 20 dakikasını nasıl bir hayat deneyimlemek istediğinize dair hayal ve düş kurmaya ayırın bunu yaparken renkli boya kalemlerinizi kullanarak resim ya da mandala çizmek beynin sağ yarım küresini aktif hale getirecek böylece yaratıcılığınız gelişecektir. Olanı olduğu gibi kabul edin. Dış dünyayı, diğer insanları yargılamak, eleştirmek yerine her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi tercih edin ve sadece kendi benliğinizde dönüşüm gerçekleştirmek için enerjinizi harcayın. Tebessüm edin sokakta yürürken yüzünüzde tebessüm olsun; her gün en az bir kişi ile kendi bilgi ve tecrübelerinizi paylaşmayı tercih edin.
Halis Bilgi, 19 Nisan 2016 22:56
Yorumlar (0)