Televizyon, çocuk ve iletişim
Halis Çocuk, 18 Nisan 2017 15:19
Televizyon çoğumuzun evinde olmazsa olmaz olarak düşündüğümüz, özenle oturma odamıza ya da salonumuza üzerine dantel örterek yerleştirdiğimiz vazgeçilmez iletişim aracı.
Anneler; ev işlerini yetiştirmek, ya da ağlayan çocuğu susturmak için, en kolay yol olarak çocuğu televizyon karşısında oturmayı seçerler. Böylece, rahat rahat bulaşığımı yıkar, evimi siler süpürürüm diye düşünürler.
Babalar ise; çok yoğun ve yorucu geçen bir günün ardından yemek yiyip, haberleri ve futbol maçlarını izlemeyi tercih ederler.
Çoğu zaman da, evde bir tane televizyon olması sorun haline gelir. Baba spor maçlarını, anne yerli dizileri, çocuklar da sevdikleri şarkıcıları ya da dizi filmleri izlemek istedikleri için tartışmalar yaşanır. Bu durumda herkesin odasına birer televizyon alınması, sorunu çözmenin en kolay yolu olarak düşünülür. Akşamlara herkes kendi odasına çekilerek, istediği programı seyrederse sorunun çözüleceği sanılır. Bu durumda sorun çözülmüş gibi görünse de, aslında aile içi iletişiminin ortadan kalkmış olması, çok daha ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacaktır.
Aile bireylerinin bir araya gelebildiği akşam saatlerinde zamanın çoğunun televizyon karşısında geçmesi aile içi iletişimi olumsuz yönde etkiler. Oysa tüm aile fertlerinin bir araya geldiği bu saatler değerli zamanlardır. Birbirimize hal-hatır sormak, günümüzün nasıl geçtiğini anlatmak, sorunlarımızı paylaşmak kısacası birbirimize değer verdiğimizi hissettirmek gerekir. Bu saatler özellikle çocuklarımızın bizde beklediği ilgi ve sevgiyi onlara verebileceğimiz önemli vakitlerdir.
Çocuklarımızın televizyon karşısında çok fazla vakit geçirmelerini istemiyorsak, öncelikle anne-baba olarak, onlara bu konuda örnek olmamız gerekir. Her şeyden önce onlarla birlikte zaman geçirmeye özen göstermeliyiz. Örneğin; birlikte oyun oynamak, resim yapmak, masal veya hikâye kitabı okumak, yazı yazmak, sohbet etmek çocuklarımızla yapabileceğimiz etkinlikler olarak sıralanabilir. Tüm bu etkinlikleri anne ve babasıyla birlikte yapan çocuk, televizyonu izlemeyi unutarak, aklına bile getirmeyecektir. Anne ve babayla geçirilen saatler, onun için her zaman daha cazip olacaktır.
Çocuğun televizyonu izlemesini engellemek için yasak koymaya kalktığınızda bu işi daha çok inatlaşmaya götürecek, faydası da olmayacaktır. Yasak koymak ya da ceza vermek yerine birlikte yapılabilecek alternatif etkinlikler çocukları zaten kendiliğinden televizyondan uzaklaştıracaktır.
Buradaki amaç; çocukları tamamen televizyondan uzaklaştırmak, hiç izletmemek değil; yapılmak istenen mümkün olduğu kadar çocukları televizyonun olumsuz etkilerinden uzak tutmaktır. Çünkü biliyoruz ki televizyonun çocuklar üzerinde çok ciddi etkileri var.
Örneğin; saldırgan davranış gösteren çocuklar özellikle şiddet içeren programları seyretmeyi tercih ediyorlar. Bu programlar da yer alan kahramanları kendilerine örnek alarak, bunu günlük yaşantılarına da yansıtıyorlar. Yine şu sıralar çok revaçta olan, sihirli-büyülü dizileri seyreden bir kız çocuğunun; annesinin bulaşıkları yıkamak için hazırlandığını gördüğünde “Sen dur anne ben şimdi hallederim” deyip “hokus-okus pokus “ yaparak bulaşıkları yıkamaya çalıştığını biliyorum. Eminim sizler de benzer olaylarla karşılaşmışsınızdır.
Çocuğun televizyon karşısında saatlerce kalarak, zamanını boşa harcaması, tamamen televizyonun esiri haline gelmesi, çocuğun sosyalleşmesini de engellemektedir. Şu anda Esenler Çiftehavuzlar Bilgi evi Müdiresi olan Leyla Bakış hocamız, yüz yetmiş beş ilköğretim öğrencisi ile, “televizyonda en çok izledikleri program ve izleme nedenleri” ile ilgili bir anket çalışması yaptı. Bu anket çalışmasına göre çocukların en çok izlediği programlar: yerli dizi, yarışma programları, çizgi filmler, spor müsabakaları, magazin programları ve kadın programları. İzledikleri programların içeriğinde çocukları en çok etkileyen ve ilgisini çeken başlıklarsa şöyle: Şiddet, korku, gerilim, gerçeküstü kahramanlar, büyü, sihir, komedi, sevdikleri şarkıcıların varlığı, merak, aksiyon. Anketten edinilen bilgilere göre, çocukların büyük çoğunluğunun günde ortalama üç-dört saat televizyon izledikleri görülmüştür.
Televizyon kanallarının çok fazla olması, har evde birden fazla televizyon olması, anne babaların da televizyon karşısında esir olmaları, elbette çocukların televizyon izlemelerini cazip hale getirmektedir. Televizyon izleme tamamen yasaklanamayacağına göre, bu durumda televizyonu bilinçli kullanma yoluna başvurmamız gerekli. Ancak bu şekilde televizyonun olumsuz etkilerinden sıyrılarak, verimli kullanılmasını sağlamış oluruz.
Her şeyde önce, model olarak anne ve babanın, televizyon izlerken seçici ve dikkatli olması gerekli. Mesela; haberleri izlerken, çok fazla şiddet ve saldırganlık içeren görüntülerin çocuklarla birlikte izlenmemesine, ya da yemek saatlerinde televizyon izlenmemesine özen gösterilmelidir. Çocukların sosyal ve ahlaki gelişimlerine katkıda bulunacak programlar tercih edilmelidir. Çocuklar uzun süre televizyon başında yalnız bırakılmamalı, izledikleri filmler kontrol edilmeli. İçeriğinde şiddet, cinsellik, içki, sigara gibi kötü alışkanlıklar olan filmler izletilmemeli.
Zaman zaman ailece bilgilendirici programlar, (yarışmalar, belgeseller) iyi olan bir film, ya da bir dizi izlenebilir.
Hatta bazen haftalarca bir iki gün “televizyon kapatma günü” seçilerek, o gün hep birlikte alternatif bir etkinlik yapılabilir. Etkinlik olmasa bile karşılıklı birbirini dinlemek çocuğumuza değer verdiğinizi gösterecek ve sağlıklı iletişim kurmanızı sağlayacaktır.
Çocukların gelişimine olumlu katkılar sağlayacak; eğitici, bilgilendirici programları izlemelerini sağlayarak, sınırlı ve bilinçli bir şekilde kullanıp televizyonu olumlu hale getirebiliriz.
Halis Çocuk, 18 Nisan 2017 15:19
Yorumlar (0)