Beynimiz bilgisayar mı?

Halis Teknoloji, 05 Mart 2018 13:44

Beynimiz bilgisayar mı?

Beyin, bedenimizin kumanda merkezidir. İşitme, görme, tat ve koku alma, dokunduğumuzu hissetme, hareket etme, kalbin çalışması, nefes alma gibi hayati fonksiyonlarımızın tümünü beynimiz gerçekleştirir. Ayrıca hormonlar üreterek vücudun ihtiyaçlarına göre çok hassas düzenlemeler yapar ve biz bundan haberdar bile olmayız.

  

Beynimiz hiçbir zaman bütünüyle dinlenme içine girmez. Uykuda bile çalışmasını devam ettirir. Zira uyurken de nefes alırız, kalbimiz atar, iç organlarımız çalışır, beden ısımız düzenlenir, karaciğer iki binin üzerindeki görevlerini yapmayı sürdürür, kanımız böbreklerden süzülür, idrar torbası dolar, beynimize giden sinyal bizi erken uyandırır. Kısacası, biz uyurken bile beynimiz hiç durmadan vücut makinesinin aksamaması için Rabbimizin yarattığı fıtrat üzere çalışır.

Beynimiz beden ağırlığımızın % 2'si kadar olmasına rağmen bu yoğun çalışması ile tüm enerjimizin % 20'sini kullanır.

Ortalama ağırlığı 1400 gram olan ve ancak kafatasımızın içini dolduracak büyüklüğe sahip olan beynimizdeki sinir hücrelerinin sayısı yaklaşık 100 milyardır. Hepsi ayrı birer görev üstlenen bu hücreler sayesinde beynimiz fonksiyonlarını yürütür. 100 milyar nöron hayatımız boyunca üstlendikleri görevleri hiç aksatmadan yerine getirirler.

Sinir hücreleri (nöronlar) beyindeki temel ünitelerdir. Sinapslarla her nöron bin ilâ on bin başka nöronlara bağlanırlar ve iç bağlantıyı oluşturan çerçeve böyle ortaya çıkar. İnsan beynindeki bu bağlantıların sayısı sonsuza yaklaşır. Bağlantıların uzunluğu ise 800 bin kilometreyi bulur.

BİLGİSAYARLAR

Yapay zekâ denilen bilgisayarlar, insanın geleceğini etkileyen fikirlerin ön sırada gelenidir. Bazı düşünürler gelecek zamanın "İnsanların makinelere boyun eğmesine yol açacağına" inanmaktadırlar. Yapay zekâ üzerine araştırma yapan bilim adamları ise "bu tür saçmalıkları" hemen yalanlamaktadırlar. Bu konuda David S. Touretzky şöyle yazmıştır:

"İnsan beynine eşit olan makinelerin yapılabileceğini varsayarsak, insan beyninin bedeninin görevini anlamada benzersiz olduğunu da dikkate almamız gerekir."

Evet, bilgisayarların becerileri geliştirilmektedir, ama bunların çoğu makinelerin hız ve hafızaya yükleme yetenekleriyle sınırlıdır. Bu "hızı yüksek aptallar" (bilgisayarları aşağılayıcı adlar çoktur) kaprislerimizin hizmetçisidir. Biz nasıl iki kere ikinin dört ettiğini söylüyorsak, bilgisayarlar da en karmaşık hesapları bu şekilde yapabilir. Ama becerdikleri aslında sınırlıdır. Makinenin zekâsı başka bir problemdir. Bugünün hızlı aptalları geleceğin çok hızlı dâhileri olabilirler mi? Makineyi savunanların ateşli taraftarı olan Donald Miche bile bu soruyu şöyle cevaplamaktadır: "Bilgisayarlar öğretmen gibi, sekreter veya oyun arkadaşı gibi, araştırma asistanı gibi bize yardımcı olacaklardır. Hizmetçi ve efendi pozisyonu söz konusu değil."

Bazı konularda bilgisayarlar insanlardan daha başarılı olabilirler. Çok miktarda veri çözümleyebilir, uzun ve karmaşık hesaplamaları çok daha kısa sürelerde yapabilirler. Satrançta en iyi oyuncularla mücadele edebilir, hastalıkların teşhisinde doktorlara yardımcı olabilirler. Bu becerilere sahip insanları akıllı kabul ediyoruz. Ama bu bilgisayarların da akıllı olduğu anlamına gelmiyor. Aslında, bilgisayarın tek yaptığı, akıllı bir insanın hazırlayıp yüklediği programları çalıştırmak, yani bir dizi kuralı yerine getirmekten ibarettir.

Sözgelimi bilgisayara yüklenmiş satranç programı bir hamleden sonra neler olabileceğini giderek daha hızla düşünebilir, bir saniye içinde binlerce ihtimali hesaba katıp avantajlarıyla kıyaslayabilir ve insanı yenebilirse de burada oyunu kazanan zekâ değil, tekniktir. Makineler yine yalnızca hızlı aptallar olmaya devam etmektedir.

KIYASLARSAK

Bilgisayarlar konusunda bilim adamlarının uzun yıllar süren büyük gayretlerine rağmen kat edilen mesafe beyinle kıyaslandığında 'hiçbir şey' denilecek kadar azdır. Dünyanın en hızlı bilgisayarı saniyede 109 (1 milyar) hızıyla işlem yapabilmekte iken beynin hızı 1015 yani 1 katrilyondur. Hafıza kapasitesi olarak ise beyin 1000 kat daha fazladır. Yani beyin, en süper bilgisayarların bin adedinin kapasitesine eşittir. Tabii beynin hafızadan başka sayısız fonksiyonları olduğunu da unutmayalım.

Yine beyinde istenen bilgileri bulup yerinden çıkaran ve bize ulaştıran 100 milyar nöron bulunmaktadır. Bu noktada, beyni bilgisayarlarla kıyaslarsak; bilgisayarın hafızasını yüklediğimiz bir bilgiye tekrar ulaşabilmek için daha önceki uyarının tıpatıp aynısını yazmak gerekir. Meselâ bir dosyayı ararken ismini tam olarak yazmazsak, tek harf dahi farklı olsa, bilgisayar bize dosyayı bulamaz. Oysa tanıdığımız bir insanı on yıl sonra gördüğümüzde, sakalı uzamış, saçları dökülmüş, kilosu artmış dahi olsa bilebiliriz. Yüzünü hep önden gördüğümüz bir insanı yandan da tanırız.

Bilgisayar teknolojisinde en büyük firmalardan biri olan IBM'in deneyimli teknoloji uzmanı Kerry Bernstein, beynin birçok yönüyle bilgisayar tasarımında taklit edildiğini ancak beyindeki tasarımın aynı kalitede kopyalanmasının var olan hiçbir teknolojiyle mümkün olamayacak kadar mükemmel olduğunu söylemektedir.

Bernstein, "Beyinde olağanüstü bir paralellik hâkim. Yani tek bir bilgi, bir arada 100 bin nörona yayılabiliyor" diyor ve ekliyor: "Böylece beyin, bilinen en hızlı bilgisayardan yüzbinlerce kat daha hızlı oluyor. Bizim ise bunu elektronikte gerçekleştirmemiz mümkün değil."

Gerçekten insan beyni bir mühendislik şaheseridir aynı zamanda. Yaşadığımız sürece omuzlarımızın üzerinde taşıdığımız, az yer kaplayan, özlü, güçlü ve sürekli değişebilen, kendini güncelleyebilen, milyarlarca bilgiyi aynı anda işleyebilme becerisine sahip canlı bir 'bilgisayar'dır.

BEYNİN KİMYASAL YÖNÜ

Beynin işlemleri her aşamada farklı iletici kimyasal işlemlerle olur. Müthiş bir esneklik ve çok yönlülük söz konusudur. Bu moleküler senfoninin, bir bilgisayarla kıyaslanması abestir. Bilgisayarlar beynin yaptığı işlerin bir kısmını yapabilir ama bu, ikisinin benzer şekilde çalıştıklarını veya benzer bir amaca hizmet ettiklerini göstermez.

Beyin cerrahisi dalında ABD'de 'yüzyılın bilim insanı' seçilen Prof. Dr. Gazi Yaşargil'in "Beyin mi olağanüstü bilgisayar mı?" sorusuna verdiği cevap ilginçtir(*):

"Elbette beyin. Bilgisayarlar iki boyutludur yani binary çalışan bir sistemdir. Bizim beynimizse kaç dimensiyonlu, kaç boyutlu çalışıyor hayret edersiniz. Bir profesörden öğrendim, insan beyninin 11 boyutlu olduğunu söyledi. Bizler bu 11 boyutun 4 boyutunu bile kavrayamadık daha."

Ayrıca bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi bilgisayarların kendini geliştirerek insanlığın başına dert olmaları ihtimal dışıdır; çünkü kendilerine program olarak verilen temel bilgileri geliştirmeleri, programın dışına çıkmaları imkânsızdır. O bilgileri de zaten insan beyni üretmiş olduğundan ve insan kendisinden daha mükemmel (veya karmaşık) bir sistemi üretemeyeceğinden, bilgisayarlar insanlardan daha basit yapıda olmak zorundadır.

Hâlbuki beyin programları önceden tespit edilmiş ve değişmez değildir. İnsan beyninin kıstasları ve değer yargıları değişebilmektedir. Her an farklı harici (dış) şartlara adapte olmaktadır.

BEYNİMİZ ÖZELDİR VE FARKLIDIR

Kısacası beynimiz çok müthiş ve harikulade bir organımızdır. Özelliklerini sayarsak:

Herhangi bir süper bilgisayarla kıyaslanmayacak derecede daha esnek ve çok boyutludur.

Hayatımız boyunca, her saniyede yedi bilgi öğrenebilir ve daha da çok öğrenecek yeterli yeri bulunur.

Doğru şekilde kullanırsak yaşlandıkça gelişir.

Beynimizi sadece kafa içinde gibi değerlendirmek de yanlıştır. Bütün vücuda dağılmış sinirlerle beyin bir bütündür.

Biriciktir (yegânedir). Halen yaşamakta olan yedi milyar ve daha önce yaşamış olan milyarlarca insandan hiçbiri tıpatıp (tek yumurta ikizimiz olmadığı sürece) tam olarak bizimle aynı beyne sahip değildir. Yaratıcı vasıflarımız, parmak izlerimiz, ifadelerimiz, düşünce şeklimiz, DNA'mız, hayallerimiz benzersizdir ve yalnız bize özgüdür.

Hemen hemen sınırsız sayıda kromozom bağlantısı yapma kabiliyetine veya düşünce potansiyeline sahiptir. Bu husus ilk olarak Moskova Üniversitesi'nden psikolojinin öncüsü Pavlov'un öğrencisi olan Pyotr Anokhin tarafından ortaya konmuştur. Anokhin 1968'de yayınladığı araştırmasında, ortalama bir beynin yapabileceği asgari düşünce kalıbının 1'den sonra bilgisayarla yazılmış 10,5 milyon kilometre sıfır ile meydana gelecek sayı kadar olduğunu gösterdiğinde bütün bilim dünyasını derinden sarsmıştı.

  

Halis Teknoloji, 05 Mart 2018 13:44

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Neden Çok Yorgunuz

Neden Çok Yorgunuz

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Narın Faydaları Nelerdir

Narın Faydaları Nelerdir

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Neden uykusuzuz?

Neden uykusuzuz?

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Tavuklu Kağıt Kebabı

Tavuklu Kağıt Kebabı

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Evlilikte üç önemli adım

Evlilikte üç önemli adım

Beslenmede  Yaşlılık Çağı

Beslenmede Yaşlılık Çağı

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Özgül Fobi Nedir

Özgül Fobi Nedir

Tefekkür

Tefekkür

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Çok üşüyorsanız  bunları okuyun

Çok üşüyorsanız bunları okuyun

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Magnezyum eksikliği belirtileri

Magnezyum eksikliği belirtileri

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Peygamberler ve Duaları

Peygamberler ve Duaları

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?