Mahallenin “ulu çınarları”
Bizim Aile, 13 Nisan 2019 14:18
Malatya'nın Darende ilçesinde yaşayan Medine ve Yusuf Umaç çifti, evlilikleri, aile bağları ve yaşantılarıyla çevrelerine örnek oluyor.
İlçe merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki kırsal Ağılyazı Mahallesi'nde yaşayan, 5'i erkek 7 çocuk ve 34 torun sahibi Umaç çifti, mutlu evlilikleriyle gençlere örnek olurken geçmişin samimiyetini de yansıtıyor.
Yokluğun ve imkansızlıkların tevekkül ve sabırla aşıldığı dönemleri en derinden yaşayan Umaç çifti, 75 yıllık evliliklerinde bir parça ekmeği bölüşerek saygı ve sevgilerini hiç kaybetmedi.
Annesi, babasını kaybeden ve bir takım kıyafetle gelin olan 96 yaşındaki Medine nine, kendisine büyük bir sadakatle bağlanan ve elini hiçbir dönem bırakmayan çoban Yusuf'u, alnına yazılmış en büyük zenginlik görüyor.
Zor şartlarda yaşasa da yüzünden gülümseme hiç eksilmeyen Anadolu insanlarından biri olan Umaç çifti, yöre halkına özellikle aile hayatında örnek oluyor.
Mutlu aile örneği sergileyen çift, yüzlerce insana manevi desteğini sürdürüyor.
Birlikteliklerinde 75 yılı deviren ve hiçbir gün birbirlerini incitmeyen, kötü söz söylemeyen "ulu çınarlar", evliliklerini ilk günkü heyecanla sürdürüyor.
Yörede yeni evlenecek çiftlerin ziyaret edip hayır dualarını aldıkları çift, mutlu ve huzurlu evliliğin saygı ve sevgiden geçtiğine dikkati çekiyor.
"Sebat ettik, bugünlere geldik"
Nüfus kayıtlarında 1930 doğumlu geçtiğini ancak daha yaşlı olduğunu belirten Yusuf Umaç, AA muhabirine, gençliğinde çobanlık yaparak ailesinin geçimini sağladığını anlattı.
Yaşadığı dönemi "yokluk yılları" olarak adlandıran Yusuf dede, 13-14 yaşlarında adını bile bilmediği köye çoban olarak gönderildiğini, o dönemin parasıyla 15 kuruşa çalıştığını söyledi.
"Yokluk vardı, herkes açtı." diyen Yusuf Umaç, şöyle devam etti:
"Bir kıyafetim vardı, başka da bir şeyim yoktu. Sabrettik, sebat ettik, bugünlere geldik. Askerliğimi yapıp köyüme döndüğümde anam, eşimi bulmuş, öyle evlendik. Evlendiğim evde aynı yastığa baş koyalı 75 yılı geçti. Bu kadar uzun olmasının sebebi Allah'a imanımızı yoldaş etmemiz. Babamızın evinde 3 kardeş, 30'un üstünde çocukla yıllarca beraber, çok güzel yaşadık. Yokluk gördük, günde bir öğün yemek yediğimiz, bir şeyler olmayınca oruç tuttuğumuz zamanlar oldu."
Yusuf dede, hayatından kesitleri paylaşarak, "Darendeli, Tokat'ta yaşayan bir öğretmen varmış, buradaki aldığı koyunlarına kimse bakmamış, bizi söylediler. Ben de 'Olur' dedim, 10 koyunu alıp köye getirdim. Üç beş yıl baktıktan sonra Allah bir bereket verdi, sürüyü ikiye böldüğümüzde 100'er koyun düştü. Sonra öyle bereketli yıllar geçti ki bini aşkın koyunum oldu. Ben de çoban tutmaya başladım. O şekilde Allah nasibimizi bol bol verdi ve hayvancılık yapmaya başladık." diye konuştu.
"Sevgimiz hiç bitmedi"
Şimdiki gençlerin aileleriyle kalmak istemediğini dile getiren Yusuf Umaç, şöyle konuştu:
"Keyfe, rahatlığa bakıyorlar. Eskiden birbirine saygı, hürmet fazlaydı, şimdi birçok değer kaybedilmiş durumda. Gelin 'İhtiyarlara mı hizmet edeceğim?' diyor hatta evde ihtiyar olursa kız vermiyorlar. Eskiden olsa atalarımıza bakalım da sevap kazanalım anlayışı vardı, ayrıca şimdi gençler okuyoruz diye evlenmiyorlar. Yaşları geçiyor, yine evlenmiyor. Bu, hiç iyi bir şey değil. Yaşı gelen evlatlarımızı evermek bizim ilk ve en önemli görevimiz. Eskiden ayrılanları, boşananları ayıp görür, kınarlardı. Şimdi de yaşlısı var, evde annesi, babası var diye kız vermiyorlar. Bizim birbirimize saygımız, hürmetimiz, sevgimiz hiç bitmedi."
Yusuf Umaç, ailesini hep bir arada tuttuğunu belirterek, hala çocukları ve torunlarıyla aynı evi paylaştığını ve mutlu bir yaşantıları olduğunu söyledi.
"Hiçbir zaman kötü söz duymadım"
Medine Umaç da geçmiş yıllarda aile birlikteliklerinin daha güzel olduğunu belirtti.
Şimdiki gençlerin mutlu olmadığını ifade eden Medine nine, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşlıları sevmiyor, illa ayrı ev tutup yaşamak istiyorlar. Biz eskiden eşimin 3 kardeşi ile aynı evde çoluk çocuk mutlu bir şekilde yaşardık. Hanemizde huzur ve bereket vardı. Eşimden hiçbir zaman kötü söz duymadım. Birbirimizi hiçbir zaman kırmadık, incitmedik. Ne eşimin ne de çocukların ağızlarından olumsuz bir cümle duyulmaz. Gençlere tavsiyem iyi geçinsinler, birbirilerini sevsinler. Allah haklarında hayırlı yazılar yaza da mutlu, mesut olalar. Ben 75 yıldır evliyim. Eskiden hiçbir şeyimiz yoktu, mutluyduk. Şimdi gençlerin her şeyi var ama mutlu değiller. Saygı, sevgi olmayınca mutlu da olamıyorlar. Eşim bana yıllarca çok çeşitli hediyeler alamadı ama beni hacca götürdü.
Benim için en büyük hediye budur. Eşim beni seviyordu, ben de onu. Hala da birbirimizi çok severiz."
"Yıllardır beraber yaşıyoruz"
Medine ve Yusuf Umaç çiftinin gelini 53 yaşındaki Meryem Umaç da kayınbabası ve kaynanasının ailelerinin en önemli dayanağı olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 35 yıldır evli olduğunu ve eşi, kayınbabası ve kaynanasıyla aynı çatı altında yaşadığını anlatan Meryem Umaç, hayatından memnun olduğunu kaydetti.
Umaç, kayınbabası ve kaynanasından bugüne kadar hiçbir kötülük görmediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Her zaman bana iyi bir örnek oldular. Onlardan nasıl saygı ve sevgi gördüysek biz de evlatlarımızı öyle yetiştirdik. Ben gelin geldiğimde evde eltim ve kayınbabamlarla 11 kişi, 8 yıl beraber yaşadık. Büyüklerimizin sözünden hiç çıkmadık. Onları dinledik, onların sözlerini kanun bildik. Bizim de bir fikrimiz vardı ama ilk sözü büyüklerimiz söylerdi. Yıllardır beraber yaşıyoruz. Ben daha birini incittiğini, kötü söz söylediğini duymadım. Onlar bizi öz kızı gördü, biz de onları kendi annemiz, babamız bildik."
"Köyümüzün ulu çınarlarıdır"
Kayınbabası ve kaynanasının 75 yıldır evli olduğunu anlatan Meryem Umaç, şunları kaydetti:
"Demek ki aralarında derin bir muhabbet var. Kaynanam, kayınbabam köyümüzün ulu çınarlarıdır. Köyde önemli gün ve gecelerde vatandaşlar gelir, babamın, annemin elini öperek hayır duasını alır. Önceleri kız istemeye babamı götürürlerdi, söz keser, herkes memnun olur, sözünü dinlerlerdi. Şimdi yeni evlenen çiftler ziyarete geliyor. Kayınbabam da hem dua ediyor hem de saygı ve sevgi içinde ibadetlerini yapmalarını istiyor. Aynı zamanda hanelerinin huzurlu ve bereketli olması için nasihatlerde bulunuyor.
Kayınbabam sofraya oturduğunda ilk olarak ekmeğin arasına bir şeyler kor ve anneme uzatarak onun başlamasını ister. Evlendiği günden beri böyle yaparmış."
"Ziyaret edip hayır dualarını alırız"
Mahalle sakinlerinden 47 yaşındaki Nebi Tulum da "mahallenin ulu çınarları" diye nitelendirdiği Umaç çiftine saygı ve sevgilerinin sonsuz olduğunu söyledi.
Mahallenin en yaşlısı olan çifte herkesin değer ve saygı gösterdiğini belirten Tulum, "Yusuf amca hayatıyla bizlere örnek olmaktadır. Eşi Medine anne de kadınlarımızın annesidir. Çocuklarımızı evlendirmeden mutlaka ziyaret edip hayır dualarını alırız. Onların yaşantısı bizler için hep örnektir. Kızımıza, oğlumuza evlendirirken onların tavsiyelerini almalarını tavsiye ederiz. Allah onlara uzun ömür versin." şeklinde konuştu.
Bizim Aile, 13 Nisan 2019 14:18
Yorumlar (0)