ÇİZGİ FİLM DEYİP GEÇME!

Halis Bilgi, 22 Temmuz 2020 13:56

ÇİZGİ FİLM DEYİP GEÇME!

ÇİZGİ FİLM DEYİP GEÇME!

  

Günümüzde en yaygın kitle iletişim aracı olan televizyon, dünyaya açılan pencere görevini üstlenerek birçok evde başköşede yerini aldı. Ülkemizde de son yirmi yıl içerisinde televizyonun maddi açıdan ucuzlaması, özel kanalların açılması nedeniyle bireyler, en çok da çocuklar, üzerindeki etkileri iyice arttı. Uzağı yakın etmesi, bilgiyi artırması, olumlu davranışlar sergileyen modeller sunması gibi pozitif etkileri olsa da medya ve çocuk konusunda yapılan çalışmalar, daha ziyade medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde yoğunlaştı.
Modernle
şme ile birlikte sokaklar ortadan kalktı, çocuklar evde daha fazla vakit geçirir hâle geldi. Meşgul anne babalar, ilgisiz bakıcılar derken çizgi filmler sinsice çocukların hayatında gittikçe daha çok yer aldı. Çocuklar bu yapımlara ilgi gösterdikçe dev bir sektöre dönüştü ve çocukları günbegün kıskacına almaya başladı. Artık günümüz çocukları, vakitlerinin çoğunu ekran karşısında, özellikle de çizgi film izleyerek geçiriyor. Ve maalesef, bu çizgi filmlerin birçoğu masum değil!
Yap
ılan çalışmalar, okul öncesi dönem çocuklarının haftada ortalama 23,8 saatlerini televizyon karşısında geçirdiğini ve izledikleri programların % 89,9’unu çizgi filmlerin oluşturduğunu ortaya koyuyor. Dolayısıyla zamanının önemli bir kısmını televizyon karşısında geçiren çocuğun, çizgi filmlerdeki davranış kalıplarını, düşünce tarzlarını, model olabilecek kişilerin genel özelliklerini benimsemesi de kaçınılmaz oluyor. Ayrıca erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre; aile gelir düzeyi düşük olanların yüksek olanlara göre; ailede üye sayısı fazla olanların az olanlara göre; ebeveyn eğitimi düşük olanların yüksek olanlara göre ve kent çevresi okullarında yer alanların kent merkezindekilere göre daha fazla oranlarda model alma davranışında bulundukları da tespitler arasında yer alıyor. Model alınan davranışların hepsinin iyi davranış örnekleri olmadığı da aşikâr.
Çizgi Filmlerin Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Bili
şsel fonksiyonları köreltme/azaltma: Yapılan araştırmalar, günde ortalama 3-4 saat televizyon (dolayısıyla çizgi film) izleyen çocukların, dikkat eksikliği ve hiperaktivite olasılıklarının diğerlerine göre %30-%40 daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.
Çocuk televizyon izledi
ğinde çok yönlü sinirsel uyarılma mahrumiyeti yaşamakta, bu nedenle beyin hacmi, normal çocuklara göre %20-30 daha küçük kalmaktadır.
Televizyon, geli
şmekte olan çocukların dikkatini yoğunlaştırma sürelerini ve beyinsel işlevlerini tembelliğe alıştırmaktadır.
Şiddete yöneltme: Masum ve eğlenceli olduğu düşünülen çizgi filmler, gerçek yaşamdakinden daha fazla şiddet unsuru içermektedir. Günümüzde büyük bir toplumsal sorun olarak görülen şiddet eylemleri, çizgi filmler aracılığıyla çocuklara kolayca ve denetimsiz olarak aktarılmaktadır.
Şiddet içerikli çizgi film izleyen çocukların yaşıtlarına oranla daha fazla kavga ettikleri; daha gergin, agresif, sabırsız ve asi davrandıkları; başkalarının acı ve üzüntülerine karşı daha az hassas oldukları; çevrelerindeki şiddet unsurlarından rahatsız olmadıkları gibi şiddete daha meyilli oldukları gözlemlenmiştir.
He-man, Voltran, Bugs Bunny, Ninja Kamlumba
ğalar, Temel Reis… Çocukluğumuzun çizgi filmlerine dönüp baktığımızda birçok çizgi filmin ekseninde şiddetin durduğunu görmekteyiz. Bu çizgi filmlerde “kötü”yü yenmek için yapılan her şey mübah(!)tır. Ayrıca ana karakterin şiddet eylemi sonrası ödüllendirilen bir konumda olması, çocuğun karakteri daha fazla örnek almasına; şiddet eylemine uğrayan karakterde acı, ağrı gibi ifadelerin olmaması ise çocukların şiddeti daha kolay kabul edilebilir olarak görmesine yol açmaktadır.
Riskli davran
ışlara yöneltme: Özellikle küçük yaş grubu çocuklar, kahramanlarını çok ciddiye almakta, onlarla özdeşlik kurmaktadır. Bu özdeşleşme sonucunda da çizgi filmlerin içeriğinde olan uçma, yüksekten atlama, görünmeyeni görme gibi gerçeküstü davranışların gerçek hayatta da olabileceğini varsayıp bunları denemekte ve hayatlarını tehlikeye atabilmektedirler.
Yanl
ış beslenme alışkanlığı edindirme: Çizgi filmlerde, reklamlarda, dizilerde hazır yiyecekler, bisküviler ve çikolatalar çocukların ilgisini çekmekte ve bu durum beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilemektedir.
Ger
çeklikten koparma: Sihir/büyü içeren çizgi filmler, çocukların gerçeklik algısını bozduğu gibi, onlara kolay yoldan sonuca ulaşabileceği mesajını vermektedir.
Fiziksel geli
şimi kısıtlama: Çocuklar, büyük ve küçük kaslarını çeşitli oyunlar yoluyla geliştirmekte, pek çok hareketi oyun yoluyla kendiliğinden öğrenmektedirler. Kaslarını en çok geliştirebileceği dönemde devamlı televizyonun karşısında, televizyona odaklanmış şekilde durması, çocuğun hareket yeteneğini kısıtlamaktadır.
Gelene
ğe yabancılaştırma: Çizgi filmlerde kahramanların inanış biçimleri, dinî törenler, kutsal saydıkları şeyler çocuklar tarafından çabucak benimsenebilmektedir. Çizgi dünyanın tamamen sahte ve kurmaca akışına inanan çocuk, içinde bulunduğu toplumun geleneklerine uyumda zorlanabilmekte yahut geleneğe yabancılaşabilmektedir. Örneğin kız çocukları tarafından çok sevilen bebekler, uçan atlar, erkek çocuklarının vazgeçilmezi olağanüstü güçlere sahip kahramanlar bambaşka bir dünyadan seslenmektedir. Bu kahramanların düzenli aile ilişkileri yoktur. Seküler yaşam tipinin ve gelenekle bağlarını koparmış bireyselliğin mümessilidirler. Dinî ve millî değerlerden kopuk bir yaşamın sanal kahramanlarıdırlar.
Dil geli
şimini geriletme: Çizgi filmlerde kullanılan sözcük sayısının azlığı nedeniyle çocuklarda kelime dağarcığı kısırlaşmakta; Türkçenin yanlış, kötü, yabancı özentili ve kısır bir şekilde kullanılmasından dolayı dil yozlaşması yaşanmaktadır.
Çocukluk masumiyetini kaybettirme: Bazı çizgi film kahramanları, çocuklarının yetişkinlerin dünyasına psikolojik ve fizyolojik olarak hazır olmadan girmelerine neden olmaktadır. Bu kahramanlar mükemmel yaşamlara sahiptir. Fiziksel olarak kusursuzdurlar. Ulaşılması neredeyse imkânsız güzellik yahut güçtedirler. Bu durum, çocuklarda sağlıksız bir güzellik ve güç takıntısı yaratmakta; kişilik zedelenmesi, düşük öz güven ve zedelenmiş bir benlik algısına sebep olmaktadır. Kimi çizgi filmlerde ise kahramanların arasında yaşanan entrikalar, çocukların masum zihinlerini kirletmekte, kahramanların dili saf ve temiz dimağlarına nahoş kelimeleri işlemektedir.
Çizgi Filmlerin Ürün Satışları Üzerindeki Etkileri
Ürün satışlarında çocuklar büyük bir pazar oluşturmaktadır. Bağımsız ve analitik düşünce yetisi olmayan bu yaş grubunu etki altına alma yolu da çizgi filmlerden geçmektedir. Çizgi film karakterlerinin veya ünlü kişilerin reklamlarda tanıtılan ürünü över konumda yer alması, çocuğun ürünle beğendiği karakteri özdeşleştirerek ürünün iyi olduğuna inanmasına ve ona sahip olma isteği duymasına neden olmaktadır. Oyuncaklar görünüşte bir çeşitlilik algısı oluştursa da aslında büyük ölçüde aynı düşünce yapısının aktarılmasında birer araç olarak kullanılmaktadır. Dünyanın bütün çocukları, aynı oyuncağın dolayısıyla aynı yaşam tarzının alıcısı durumundadır. Toplumların kendi kimlik ve değerlerini taşıyan yerel ya da mahallî oyuncaklarla birlikte bu tür oyuncaklarla oynayan çocuklar da tarihe karışmaktadır.
Peki, ne yapmal
ı?
Ebeveynler,
çizgi filmlerde ve diğer programlarda seçici davranmalı; özellikle okul öncesi çocuğun gelişiminde olumsuz unsurlar taşıyan, şiddet içeren çizgi filmleri çocuğuna izlettirmemelidir.
Okul
öncesi çocuklara yönelik çizgi filmlerde çocuğun eğlenmesi yanında, temel eğitimle ilgili özelliklerin de kazanılması gereklidir. Çizgi filmlerde “eğlendirirken eğitme” ilkesi geçerli olmalıdır. Çocukların ilgisi, şiddete değil, eğlendirici ve eğitici yönü ağır basan çizgi filmlere çekilmelidir.
Televizyonlarda yay
ımlanan çizgi filmlerin seçiminde uzman-programcı iş birliği yapılmalı, özellikle okul öncesi çocuklara yönelik çizgi filmler daha özenli ele alınmalıdır.
Kendi tarihimizi, kültürümüzü, örf ve adetlerimizi yansıtan yerli yapım çizgi filmler ço
ğaltılmalıdır.

  

Halis Bilgi, 22 Temmuz 2020 13:56

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Tetanoz aşısı hangi durumlarda yapılır?

Neden Çok Yorgunuz

Neden Çok Yorgunuz

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Huzursuz bağırsak sendromunun nedeni stres olabilir

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Seyahat Edin Sağlıklı Kalın

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Bebeklerde Oluşan Pişiklere Çözümler

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Sıcak havalarda kalp sağlığını korumak için 5 yöntem

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Narın Faydaları Nelerdir

Narın Faydaları Nelerdir

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Tokat mutfağından Düğü Pilavı (Dolmaiçi)

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Evlilikte “Güven” oluşunca ömür boyu aşk başlıyor

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Tarihi külliyede kum oyunu terapisi eğitimi ile kiltelere ulaşıyorlar

Neden uykusuzuz?

Neden uykusuzuz?

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Vazelin Nedir Nerelerde Kullanılır

Tavuklu Kağıt Kebabı

Tavuklu Kağıt Kebabı

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Çocuklarda Öfke Nöbeti

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Güçlü bir bağışıklık bulaşıcı hastalıklardan korur

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Saglıklı uyku için karanlıkta uyuyun

Evlilikte üç önemli adım

Evlilikte üç önemli adım

Beslenmede  Yaşlılık Çağı

Beslenmede Yaşlılık Çağı

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Günde 30 Dakika Egzersizin Vücuda İnanılmaz Etkisi

Özgül Fobi Nedir

Özgül Fobi Nedir

Tefekkür

Tefekkür

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kış depresyonuyla baş etme yolları

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Kişisel ve Toplumsal Huzurun Teminatı: Ahde Vefa

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Saatlerin İcadı ve Tarihsel Gelişimi

Çok üşüyorsanız  bunları okuyun

Çok üşüyorsanız bunları okuyun

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Kardeş kıskançlığını önlemek için önemli ipuçları

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Coğrafi işaretli ürünlere her geçen gün ilgi artıyor

Magnezyum eksikliği belirtileri

Magnezyum eksikliği belirtileri

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Tuvalet eğitimi için ideal dönem: 18-36 ay arası

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Nişanlılar Arasındaki Münasebet Ne Şekilde Olmalıdır?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

Yangın çıkarma: Piromani hastalığı nedir? Piromani hastalığının belirtileri nelerdir?

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

En kolay kabak tatlısı nasıl yapılır? Canan Karatay'dan kabak tatlısı tarifi

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Tanışmalarımız Tevazu Koksun!

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Gerçek sebebi ortaya çıktı! Burnunuz sürekli bu haldeyse...

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Aileler çocuklarına karşı dürüst ve net olmalı

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Kalsiyum bakımından zengin: Deve kuşu yumurtasının faydaları nelerdir? Nasıl tüketilir?

Peygamberler ve Duaları

Peygamberler ve Duaları

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?

Uzmanların mevsim geçişlerinde tüketilmesini istediği: Yeşil mandalinanın faydaları nelerdir?