Azerbaycan Kafkas ülkelerinden. Nüfusun büyük bir çoğunlu
yani %90’ı müslüman. Uzun yıllar,
Komunist rejimin baskısı altında kalmış. Ama, halk baskıya rağmen inançlarından
taviz vermemiş. Kaynak yetersizliğinden dolayı, islami bilgiye ulaşmada sıkıntı
çekse de inanç değerlerini korumuş. Aile yapısına yönelik komunist rejimin
yozlaştırma siyasetlerine rağmen, geleneksel aile yapısını hala yaşatıyor.
Mübarek Ramazan ayı münasebetiyle biz de Azerbaycan’da aile yapısı ve ailelerin ramazan geleneklerinin nasıl olduğunu Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Lamia Necefova’ya sorduk. Lamia Necefova, Azerbaycan aile yapısının, ataerkil bir yapı içerinsde olduğunu belirtiyor ve ekliyor, “Azerbaycan toplumu, ataerkil bir toplum. Ailede babanın sözü geçerli”.
Gerçi, Ataerkil toplum olsa da, annenin de ev içerisinde önemli bir saygınlığı var. Anne, evin düzenini sağlar hatırlatması da yapan Necefova, “Her ne kadar baba egemenli bir toplum olsa da, annenin saygınlığı da dini referanslarla sağlanıyor, dini referanslar, annenin aile içerisindeki gücünü arttırıyor” diyor.
Mübarek Ramazan’da aileler arasında iftar davetlerinin olduğunu belirten Necefova, davetlerde sofrada vazgeçilmezlerden biri “katık çorbası” diyor. Katık çorbasının yanı sıra ailenin maddi durumuna bağlı olarak mutfakta muhtelif yemekler hazırlanır.Biraz zahmetli olmakla birlikte Köfte ve Bozbaş yemekleri oldukça geniş ölçüde yapılır. Bu yemekler aynı zamanda Azerbaycan’ın geleneksel yemekleridir. Pilav çeşitleri de oldukça zengin diyen Necefova, toplu iftar programları daha çok cami gibi dini mekanlarda yapılır diyor.
Sahur yemeklerinin de fazla ağır olmadığını hatırlatan Necefova, genel olarak hafif yemeklerin yanı sıra kahvaltı türü yiyecekler masada eksik olmaz vurgusunu yapıyor.
İslam dünyasında yaşanan gelişmelere dikkat çeken Lamia Necefova, Gazze’de yaşanan katliamlarda kadın ve çocukların mağdur olduğunu, Suriye’deki çatışmalarda da bir çok kadın ve çocuğun hayatını yitirdiğini, eşlerini kaybeden kadınların çok zor şartlarda hayatlarını devam ettirmek zorunda kaldıklarını ve sığınmacı duruma düştüklerini, Irak’taki gelişmelerde mağdur olanların çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğunu belirtiyor.
Müslümanlar arasında irtibat kopukluğuna da vurgu yapan Necefova, “aslında müslümanlar arasında bir doğru ve sağlıklı irtibat sağlanmış olsa, diyalog ve istişareler gerçekleşmiş olsa, belki bugün bunca acı yaşanmayacak, yanlış anlaşılmalar ortadan kalkacak” diyor.
Mübarek Ramazan ayında, müslümanların birbirleriylel daha iyi irtibat kurma vesilelerinin bulunduğunu da belirten Lamia Necefova, bu gün Mübarek ramazanda iftar sofralarında ihtiyaç sahiplerini hatırlamış olsak, Gazze başta olmak üzere, Suriye, Irak, Afganistan, Somali, Nijerya gibi ülkelerdeki Müslümanların durumlarını düşünmeye odaklansak o zaman ümmet olabiliriz hatırlatmasında bulunuyor.
Ümmetin, Mübarek Ramazanının tebrik eden ve gelecek bayramların islam ümmetinin gerçek bayramları olması dileklerini de belirten Lamia Necefova’nın temennilerine biz de amin diyoruz.
Yorumlar (0)