Klasik diş fırçası tarihe karışıyor

Tancan Uysal, yaptığı açıklamada, 8 farklı ana bilim dalını bünyesinde barındıran İKÇÜ Diş Hekimliği Fakültesi'nin 3 yıldır hizmet verdiğini ve bu süre içinde 80 bin hastaya ulaştığını belirtti.

Diş sağlığını etkileyen en önemli faktörün beslenme olduğunu, fast food tarzı beslenme, çiğneme süresinin azalması ile hastalıkların arttığını kaydeden Uysal, düzenli hekim kontrolü ve fırçalama alışkanlığının diş ve diş eti için en önemli koruyucu olduğunu ifade etti.

Elektrikli diş fırçalarının geçmiş yıllarda ellerini rahat kullanamayan, engelli ve ileri tedaviye ihtiyacı olan hastalara önerildiğini hatırlatan Tancan Uysal, bilimsel araştırmalar sonucu artık klasik diş fırçalama anlayışının da değiştiğini ifade etti.

Uysal, elektrikli fırçaların daha etkili olduğunun kanıtlandığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bize öğretilen klasik diş fırçalarının daha iyi olduğuydu. Ancak son zamanlarda okuduğumuz güncel araştırmalar gösterdi ki elektrikli diş fırçaları hem plakların uzaklaştırılması hem de ağızdaki her yere erişim sağlanması açısından motivasyon kaynağı. Ben hem ortodonti hem de genel diş hekimliği hastalarına manuel değil, elektrikli diş fırçası öneriyorum. Diş konusunda iki temel hastalık var. Bunlardan ilki diş etinde oluşan hastalıklardır, erken dönemde diş kaybına, çürüksü dişlerin düşmesine neden oluyor. İkinci temel hastalık ise şekerlerin yapışmasıyla dişlerin çürümesinden kaynaklanıyor. Elektrikli fırçalar diş yüzeylerinin temizlenmesi açısından üst düzey etkinlik gösteriyor. Özellikle de ağızda braket varsa" dedi.

"Ruh sağlığına da dikkat"

Günümüzde diş tedavisi konusunda dikkat edilmesi gereken bir başka konunun da "ruh sağlığı" olduğunu söyleyen Tancan Uysal, düzenli diş fırçalama, hekim kontrolünün yanı sıra hastaların ruh sağlığına da özen göstermesi gerektiğini aktardı.

Ruh sağlığının dişleri olumsuz etkileyebileceğine dikkati çeken Tancan Uysal, gündelik yaşamında olumsuzluklarla sık sık karşılaşan bireyin geceleri stresini dişlerinden aldığını, diş sıkma, gıcırdatma anlamına gelen buruksizme yakalandığını aktardı.

Buruksizmin hem dişlere hem de çevresine zarar verdiğini kaydeden Uysal, "Hasta sabahları çene çevresi ya da şakak bölgesinde ağrıyla uyanıyor. Bize geldiğinde dişlerin üstünde olması gereken sivrilikler yerine dümdüz tabla görüyoruz. Ancak öğütme işlemi için buruksizmle yok olan o sivriliklere ihtiyacımız var" dedi.

Buruksizmle diş eti problemlerinin de arttığını ifade eden Tancan Uysal, plakların fazlalaştığını anlattı.

Stres nedeniyle diş gıcırdatan kişi sayısında yükseliş olduğunu da kaydeden Uysal, "İyi kapanmayan dişler nedeniyle bir süre sonra diş etleri çekilir, travma nedeniyle hasta da dişlerini kaybedebilir. Biz günümüzde bu hastalarımızın önce tedavilerini gerçekleştiriyor sonra da psikolojik faktörün ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.