Yardım topluyor, hizmet ediyor

Birsen Kiycak, 37 yaşında bir hayırsever. 17 yıllık evli olmasına karşın çocuğu olmayan Kiycak, onlarca öğrenci için yardım topluyor. 2 kez denediği tüp bebek uygulamasının başarısız olduğunu kaydeden Birsen Hanım, “Yardım ettiğimiz öğrenciler, her Anneler Günü ararlar. Aslında bir sürü çocuğum var benim.” diyor.

Çocukluğu İstanbul sultan gazi Mahallesi’nde geçen Birsen Kiycak, 2000 yılında çalıştığı bir özel hastanede Hizmet gönüllüleri ile tanıştı. “Hayatımın miladı oldu o tanışma.” diyen Kiycak, eşinin de içinde bulunduğu hayır faaliyetlerini desteklediğini vurguluyor. Yardıma muhtaç öğrencilere burs vermeye önce kendisi başlayan Birsen Hanım, 150 lira maaş aldığı günlerde her ay maaşından 10 lira burs vermiş. Parasının böylece daha da bereketlendiğini dile getiren Birsen Hanım, şunları söylüyor: “Gücüm yettiğince dışarıdan gelen ihtiyaç sahibi öğrencilere sahip çıkmaya çalışıyorum. Eşim konfeksiyonda işçi olarak çalışıyor. Zengin bir aile değiliz. Yatlarımız, katlarımız yok. Gerçi zenginlere de imreniyorum. Özellikle burs ve kurban vereceğimiz zamanda. Diyorum ki keşke ben 10 öğrencinin bütün masraflarını karşılayacağım, diyebilsem, Afrika’ya 100 kurban gönderiyorum, diyebilsem.”

Doktor, malî müşavir, mühendis tanıdıkları olduğunu ve bunlardan öğrenciler için yardım topladığını aktaran Birsen Hanım, “Ama bunların hiçbirisinin karşısına eşime iş verir misiniz, ihtiyacım var, diye gitmedim. Aslında samimiyetimiz de var. Eşimin 2 ay-3 ay işsiz olduğu dönemler de oldu. Çok da nazımın geçtiği insanlar var.” diye konuşuyor.  Hayır işlerinden vakit buldukça ev temizliğine giderek, maddî imkân sağladığını vurgulayan Kiycak, “Hani bazıları bu paralar nereye gidiyor diyor ya. Oysa bir öğrencinin bursunu almaya hayır sahibinin yanına gitmek için 3-4 vesait değiştirdiğim oluyor. Onların parasını bile cebimden veriyorum. Bu hayırlar için kimse bize para vermiyor, maaş da vermiyor. Niyet yalnızca Allah rızası.” diyor.

Öğrencimin getirdiği anneler günü hediyesini asla unutamam

Urfa’dan İstanbul’a okumaya gelen Talha, Birsen Kiycak’ın sahip çıktığı öğrencilerden birisi. Öğrencilere yardım için düzenledikleri kermeste tanışmışlar Talha ile Birsen Hanım. Sonra bayramlarda kendisini ve arkadaşlarını kahvaltıya çağıran Birsen Hanım’ın çocuk sahibi olamadığını da o sırada öğrenmiş Talha. Urfalı  Talha, kahvehanede okey oynarken, dershane öğretmeni tarafından ikna edilip İstanbul’a okumaya gönderilmiş. “Orada kalsaydım okumazdım, gelmeseydim dağda olabilirdim abla!” diyen Talha, Anneler Günü’nde Birsen Hanım’a unutamayacağı bir sürpriz yapmış. Kiycak, o günü şöyle anlatıyor: “Anneler Günü ister istemez benim için biraz hüzünlü geçiyor. Talha, bir pazar günü elinde kocaman bir paketle geldi. Çok şaşırmıştım. Şimdiye kadar hiç kimse bana böyle bir şey yapmamıştı. Benim de akrabalarım var, kardeşlerim, kuzenlerim var. Hiçbiri o inceliği göstermemişti. Hâlâ daha saklarım o hediyeyi. Vazo ve şekerlikten oluşan bir takım. Evimize gidip geldikçe öğrenmişti çocuğumuzun olmadığını. Şimdi yine Anneler Günü’nde, bayramlarda mesaj atarlar, ararlar çocuklar sağ olsunlar. Aslında bir sürü çocuğum var benim…”