Aile'lerde bağımlılık korkutuyor
Şifa Bahçesi, 15 Eylul 2014 14:30
Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu'nun (UBAM) 2000 uyuşturucu bağımlısı ve ailesi üzerinde yaptığı "Evlilik ve Bağımlılık" araştırmasına göre, evli çiftlerin yüzde 3' ünde karı veya koca bağımlılık sorunu yaşıyor.
Bağımlıların yüzde 43'ünün maddeyi bırakabilmek umuduyla evlendiği belirtilen raporda, "Evlilik sürecinde maddi sıkıntılar ve şiddet aileyi yıkmaya başlıyor ve eşlerden biri evi terk ediyor."denildi. Araştırmaya göre kadınların yüzde 56'sı baba evine geri dönmüş ve eşlerinin tedavi olmasını bekliyor. Bağımlıların yüzde 11'i de madde nedeniyle eşinden ayrılmış durumda.
Psikiyatri ve ilaç karşıtı yöntemlerle yüzlerce uyuşturucu bağımlısını yeniden hayata kazandırmayı başaran UBAM, 2000 bağımlı ve bağımlı ailesi üzerinde yaptığı araştırmayı kamuoyuna duyurdu. Araştırmanın ürküten sonuçlarına göre; UBAM Federasyonuna başvuran insanların yüzde 37' si evli ve yüzde 21'i bir ile dört arasında çocuk sahibi. Evlilik ve bağımlılık araştırmasında en önemli can alıcı nokta ise insan hayatını karartan gerçeği ortaya çıkarıyor. Evli olan çiftlerin yüzde 68'i eşlerinin bağımlı olduğunu sonradan öğrenmişler. Bu korkunç gerçeği bir çoğu evlendikten bir ile üç yıl gibi bir zaman geçtikten sonra fark etmiş.
Daha elim bir durum ise toplumun temel yapı taşı aile bireylerinden hem anne hem de babanın madde bağımlısı olması. Rapora göre evli çiftlerin yüzde 3'ünde karı koca bağımlılık sorunu yaşıyor. Bağımlıların yüzde 43'ü maddeyi bırakabilmek umuduyla evlenmişler. Madde bağımlılarının büyük bir bölümü bulundukları sosyal ortamdan uzaklaşma ve yuva kurmak amacıyla nikah masasına oturmuşlar. Ancak kullanılan maddelerin vücuttan atılmaması ve zaman zaman kriz yaşamalarına sebep olduğundan tekrar başlamışlar. Neredeyse tamamı maddeden kaynaklı hissizlik ve duygusuzluk problemi nedeniyle uyanarak sorumluluk almak istemedikleri için geri dönüş yapmışlar.
"BİNLERCE YUVA YIKILMAK ÜZERE"
Bağımlının günlük yaşamsal faaliyetlerindeki değişiklik, uyku bozuklukları, eve geç gelme ve sinirlilik hallerinin yaşanmasıyla ortaya çıkmaya başlaya sorun sonrasında işini kaybetmek ve borçlanmalar ile devam ediyor. Bağımlı bu süreçte ya fark ediliyor ya da ilk olarak durumu eşine açarak yardım istiyor. Bunun üzerine ilk olarak psikiyatri uzmanlarına ve amatemlere müracaat ediliyor. Ancak defalarca uygulanan tedavi ler hiçbir işe yaramıyor ve bağımlı verilen ilaçlarla daha ciddi bağımlılık sürecine giriyor. Bu süreçte maddi sıkıntılar ve şiddet aileyi yıkmaya başlıyor ve eşlerden biri evi terk ediyor. Araştırmaya göre evli çiftlerin yüzde 56'sı baba evine geri dönmüş ve eşlerinin tedavi olmasını bekliyor. Bağımlıların yüzde 11'i madde nedeniyle eşinden ayrılmış ve 517'si ayrı yaşıyor.
"BAĞIMLILAR MADDE EÇİN EVLERİNİ EŞYALARINI SATIYOR"
Rapora göre bağımlı olan eşlerin yüzde 91'i çalışamıyor ve her yüz aileden 22'sinde eşler çalışarak hayata tutunmaya çalışıyor. Bunun yanı sıra çalışamayan madde bağımlılarının ailelerinden yüzde 98'i çocuklarının bütün masraflarını karşılayarak evliliğin devam etmesini sağlamaya çalışıyor.
Araştırmada diğer bir üzücü sonuç ise bağımlı eşlerden yüzde 100/nün ev eşyalarını uyuşturucu karşılığında satmış olmaları. En kolay paraya dönen şey cep telefonu ve her biri en az iki veya üç telefonunu kolay yoldan satarak uyuşturucu tacirlerine yedirmişler. Bunun yanı sıra diz üstü bilgisayar, notebook, televizyon gibi elektronik ürünlerde yine uyuşturucu almak için satılıyor. Uyuşturucuya ulaşmak için evindeki tencereden yatağına kadar satan madde bağımlısı bulunuyor.
MADDE BULAMAYINCA AİLE İÇİ ŞİDDET BAŞLIYOR
Flört dönemlerinde kullandıkları maddenin etkisiyle son derece rahat olan madde bağımlıları her kadının isteyeceği hassas ruh yapısına sahip oluyorlar. Kısacası kadının ne istediğini veya neye ihtiyacının olduğunu gören madde bağımlılarında durum evlendikten sonra hiçte öyle olmuyor. Çünkü araştırmaya göre bağımlı bulunan çiftlerin yüzde 86'sı fiili yüzde 14'ü sözlü şiddete maruz kalmışlar.
Bağımlı eşlerinin yüzde 48'i polise başvurarak yardım istemiş ancak savcılığın verdiği evden uzaklaştırma kararı bağımlıları hiç birinde uygulanmamış. Eşler tehditle sindirilerek aynı problemi yaşamaya devam etmişler. Evli çiftlerden yüzde 71'i cezaevine girip çıkmış.
BAĞIMLI AİLELERİN YÜZDE 78'İNDE AYRILIK SORUNU VAR
UBAM'ın araştırması bağımlılığa iten sebeplerden önemli bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Araştırmaya göre bağımlılık tuzağına düşmüş insanlarımızın yüzde 78'inin anne babası ayrı, yüzde 12 si ebeveynlerden birini çok küçük yaşta kaybetmişler. Diğer yüzde onluk dilim içerisinde de aile içi huzursuzluk ve şiddetin olduğu gözlemlendi.
BAĞIMLILIARIN YÜZDE 65'İ ANTİDEPRASAN KULLANIYOR
Yaşanılan travmalar, aile içi şiddet vakaları, hırsızlık, her an ölüm haberi duymak ve kaybetme korkusu eşleri psikolojik destek alma mecburiyetinde bırakıyor. Bunun üzerine çözüm sunmak veya problemleri yok etmek için doğru yönlendirme yapmak yerine kendilerine bağımlılık yapan ilaçlar yazılıyor. Bu kez eşler yuvalarını kurtarmak için yardım almaya gittikleri psikiyatri uzmanlarınca legal madde bağımlısı haline getirilerek hayatları boyunca içinden çıkamayacakları ilaç lobisi tuzağına düşürülüyorlar. Araştırma bunun çarpıcı sonucunu da ortaya çıkarıyor. Zira bağımlı eşlerinin yüzde 65'inin antidepresan kullanıyor ve her kullanımda dozaj yükseliyor.
TEZEMİR: MÜCADELEYİ TABANA YAYMALIYIZ
UBAM Federasyon Başkanı Dila Tezemir ve araştırma faaliyetlerini bizzat kendisi takip ederek sonuçlandıran Federasyon Genel Müdürü İsmail Karakaş yaptıkları yazılı açıklamada ise madde ve alkol kullanımı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel taşı ve en küçük parçası olan aile yapısına sayısız zararlar verdiğini belirterek, bu kapsamda devletin birçok çalışma yapmasına rağmen başarısız olduğuna dikkat çekti. İzlenen yöntemler tamamen yanlış olduğu vurgulanan açıklamada, "Aslında çok kolay olan çözüm yöntemleri yerine işi daha da zorlaştıran sözde bilimsel faaliyetler yürütülmektedir. 2014 yılı yaptığımız rehabilitasyon uygulamalarıyla biz onlarca bağımlıyı kurtarmayı başardık ve onlarca yuvayı yeniden bir araya yüce Allah'ın izni ve yardımıyla getirdik. Çalışmalarımızın taban yayılması ve devletimizce sahiplenmesi halinde bu sorunu kökten çözebileceğimizi biliyoruz. Bunu her fırsatta basınımız aracılığıyla ilgililere duyurmaya gayret ediyoruz. Umarız çok geç olmadan farkımıza vararak bizden yardım talep ederler ve yıkılmakta olan binlerce yuvayı birlikte yeniden topluma kazandırmayı başarırız." denildi.
Şifa Bahçesi, 15 Eylul 2014 14:30
Yorumlar (0)