Çocuklara yaramaz,haylaz gibi ifadelerle suçlamak doğru değil
Çocuğunuzu asla "yaramaz, hırçın, haylaz ve agresif" gibi ifadelerle damgalamayın. Abartılı şekilde ödüllendirmeyin." uyarısında bulunuyor. Eğitimci Yazar Psikolojik Danışman Ahmet Kocacan, Değirmenlikızık Yurdu'nun davetlisi olarak geldiği Bursa'da anne babalara "Davranış Reçetesi"ni anlattı. Ördekli Kültür Merkezi'ndeki konferansı çok sayıda kişi ilgiyle takip etti. Çocukların hayatı öğrenmeye öncelikle en yakını olan anne babasından başladığını ve onları taklit ettiğini anlatan Ahmet Kocacan, "Çocuk eğitiminde kararlı, tutarlı ve devamlı olmak en önemli üç unsurdur. Anne babanın tutum ve davranışları kişiye, yere, zamana ve birbirlerine göre farklılık göstermemeli. Ebeveyn, kararlılıkla konular kuralların ve alınan kararların arkasında durmalı. Asla birinin "evet" dediğine, diğeri "hayır" dememeli. Birinin onay verdiğine, diğeri de onay vermeli. Bu sayede çocuğun psikolojik dengesi netleşerek ileriki hayatında birbiri ile tutarlı tutum ve davranışlar sergilemesi sağlanmalı. Anne-baba; çocuğa hayatı, kuralları, doğru ve yanlışı böyle öğretmelidir" dedi. "REZİL OLMA KORKUSUYLA İSTEKLERİNİ YERİNE GETİRMEYİN"Anne-babanın çocuğun asabi ve hırçın davranışlarına asla prim vermemesi gerektiğine dikkat çeken Kocacan, "Çocuk agresif davranışlar sergilediğinde yakınında bulunan yetişkinler, "Sussun, aman rezil etmesin" düşüncesiyle çocuğun isteklerini yerine getirmemeli. Çocuğun hırçınlıkla herhangi bir şey elde etmesine müsaade edilmemeli. Çocuk, ancak sakin ve uyumlu davrandığı zaman isteklerine ulaşabilmeli. Böylece çocuğun, taleplerine ulaşmak için sürekli asabi davranışlar sergilemeyi problem çözme metodu olarak kullanmasına engel olunmalı. İletişim kanalları daima açık tutularak, çocuğa istek ve ihtiyaçlarını ifade edeceği doğru yollar öğretilmeli" diye konuştu. "ÇOCUĞUNUZA "AGRESİF, HIRÇIN" DAMGASINI VURMAYIN"Çocukların sürekli ayıplandığında o davranışın daha da pekişeceğini anlatan Ahmet Kocacan, "En yakın ve etkili model olan ebeveyn, çocuğun yanında tutum ve davranışlarını kontrol edebilmeli. Ebeveyn doğru davranışlarla çocuğa rol model olmalı. Karşılaştıkları problemlerde soğukkanlı yaklaşımlar sergilemeye özen göstermeli. Çocuğun anne babanın davranışlarını doğru bir yöntem olarak kabullenerek, kendi hayatına uygulayacağının farkında olmalı. Çocuğun dönem dönem farklı ve istenilmeyen davranışlar sergileyebileceği kabul edilmeli. Ebeveyn ve eğitimciler anlayışlı davranarak çocuğa zaman tanımalı. Çocuk asla, "agresif, haylaz, hırçın, yaramaz" gibi ifadelerle damgalanmamalı. Zira çocuğu surekli ayıplayıp, olumsuz tutum ve davranışına dikkat çekildiğinde o davranışının daha da pekişeceği bilinmeli. Anne-baba; çocuğun nasıl davranmasını bekliyorsa o şekilde hitap ederek, onun olumlu yönlerini kabullenmeli ve o yönde davranmasını teşvik etmelidir" diye konuştu. "ABARTILI ÖDÜLE ALIŞAN ÇOCUK DOYUMSUZ OLUR"Bir çocuğun ruh sağlığının temellerinin atıldığı ilk ve en önemli yerin aile ortamı olduğunu kaydeden Ahmet Kocacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "O iklimdeki olumlu olumsuz her şey çocuğu birebir etkiler. Bu noktada anne babanın çocuğuna verebileceği en değerli şey sıcak bir aile ortamı olmalıdır. Eşler her halükarda birbirlerine sevgi, saygı çerçevesinde davranarak ç ocuğun olumlu bir aile atmosferinde büyümesine özen göstermeli. Herşeyden önce hayatta ödül ve ceza vardır, olmalıdır. Ancak ceza denildiğinde vurma, dövme, psikolojik baskı yapılmamalı, "çocuğu sevdiği şeylerden mahrum etme" anlaşılmalıdır. Aksi halde her türlü şiddet ve baskı çocuğu büyüklerinden intikam alma duygusuna yönelterek daha agresif olmasına neden olur. Diğer taraftan abartılı ödüle alışmış çocuk da doyumsuz olur. Hep daha fazlasını ister. Bulamayınca da hırçın davranışlar sergiler. Bu itibarla davranışla ödül ve ceza arasındaki denge mutlaka gözetilmeli. Ailede aşırı sıkı ya da gevşek tutumlar yerine herkesin sınırlarını ve sorumluluklarını bildiği demokratik bir tutum benimsemelidir"
02 Kasım 2014 15:00