Beynimize önem verelim

 

22 Mayıs 2014 14:50
Beynimize önem verelim




Sağlıklı yaşam için beyninizi sevin


  Nörolojik hastalıklar,  ırk ve yaş ayırt etmeksizin her kesimde görüen önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. 2014 beyin yılı kapsamında İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nce Hamidiye Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde  düzenlenen ve Türk Nöroloji Derneği’nce desteklenen ’Nörolojik Hastalıklar Bilgilendirme Sempozyumu’nda beynimiz ve işleyişi hakkında bilgiler verildi. Nörolojik hastalıklarda büyük bir artış yaşandığına işaret eden Türk Nöroloji Derneği Genel Başkanı  Prof. Dr. Ersin Tan,”Beynimiz en önemli organımızdır. Zira yapay kalp ile hastalar yaşama dönebilmekte. Ancak beynimizi yerine koymamız mümkün değil.  Sağlıklı yaşamak için beyninizi sevin” dedi.Oldukça karmaşık bir yapı Beyin ve işleyişi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Seher Naz Yeni “Bundan önce X ışınları ve röntgen oldukça önemli tetkiklerdi. Daha sonraki EEG ve MR gibi ileri tanı yöntemleri ile birlikte; tüm organlarımızdan sorumlu olan beyin yapısını keşfetmemiz ve en ince ayrıntısına kadar görüntülememiz mümkün oldu. İki parçadan oluşan ve cevize benzeyen görüntüsü ile oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan beynin sağ ve sol lobunun işleyişi farklıdır.  Zira sağ taraf vücudun solundan, sol taraf ise vücudun sağ tarafından sorumludur ifadelerini kullandı.Beyninizi koruma altına alınYeterli uyumaya, sağlıklı belenmeye, fazla şeker ile yüksek kalori içeren boş gıdaları tüketmemeye dikkat etmeli ve spor yapmalıyız. Tütün kullanımından da kesinlikle kaçınmalıyız.  Cep telefonlarının beyin tümörü oluşumuna neden olduğu da hala tartışma konusudur. Bu nedenle cep telefonlarıyla uzun süre konuşmaktan sakınmalıyız. Her derde deva olduğu iddiası ile tüketiciye sunulan bitkisel karışımlarını kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Bu bitkilerin etkileri noktasında yeterince araştırma yapılmamakta ve güvenliği test edilememektedir.Ayrıca kullanılan ilaçlarla nasıl bir etkileşimde bulunacağı da bilinmemektedir bilgisini verdi.Yanlış inanışların kurbanıEpilepsiyi yanlış inanışların kurbanı olan bir hastalık olarak tanımlayan Prof. Dr. Candan Gürses, “Çoğu zaman hastalarımız bu rahatsızlıklarını saklamak zorunda kalıyor. Hastalığın zeka geriliği ile ilişkisi yoktur. Epilepsi hastası olduğu bilinen ve tarihe geçmiş Van Gogh, Dostoyevski ve  Sezar  gibi birçok isim vardır. Beynimiz bir  bilgisayar gibidir. Nöronlarda en ufak bir hata olduğun da nöbet geçirmek söz konusudur.  Bu nöbetlerin çeşitli sebepleri vardır.  Beyin tümörleri, anevrizma,  başa alınan bunlardan sadece bir kaçıdır.  Her hastanın nöbetleri farklıdır, yüzlerce çeşit nöbet vardır. Kimileri aniden gelişip işaret vermezken, kimileri de geleceğini hissettirir ifadelerini kullandı.Epilepsinin tedavisi mümkündürNöbetler yaklaşık 2 dakika sürer ve kendiliğinden durur. Dışarıdan müdahale ile sonlanmaz. Bu nedenle hastaya soğan, kolonya koklatmak ve kasılmasını engellemek için tutmak yanlış bir davranıştır. Bu şekilde hastanın kemikleri zarar görebilir. Nöbet geçiren hastanın başının altına yastık koyun ve başını yana çevirin. Çevrede kesici cisimler varsa uzaklaştırın. Ağzı  kilitlenmişse de açmak için uğraşmayın. Bu diş kayıplarına neden olabilir. Ancak nöbetler 5 dakikadan fazla sürerse ve hasta başını çarptıysa hastaneye başvurun.   Epilepsinin İlaç kullanımı ve cerrahi operasyonla tedavisi mümkündür. Ancak ilaçlarını düzenli alması ve kontrollerini ihmal etmemesi şarttır bilgisini verdi.MS ömür boyu süren bir hastalıktırSon dönemlerde öne çıkan MS (Multipl skleroz) hakkında bilgiler veren  Prof. Dr. Ayşe Altıntaş,  “Dünyada yaklaşık 2,5 milyon hasta olduğu tahmin edilmektedir.  Tam olarak nedeni bilinmeyen bu hastalık ömür boyu sürdüğünden, hastalarımızla birlikte yaşlanmaktayız. Hastalığın en zorlu yanı ise, her MS hastasının farklı bir hastalık öyküsü vardır” dedi. Akli melekelerde değişiklikle kendisini gösteren  bunama hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Lütfü Hanoğlu, hastalığın özellikle 65 yaş ve üstünde görüldüğüne işaret ederek, temel semptomun unutkanlık olduğunu aktardı.En şanssız hastalarHerkesin ortak şikayetlerinin zirvesinde bulunan baş ağrısı hakkında açıklamalarda bulunan  Prof. Dr. Baki Göksan “Baş ağrısı çekenler en şanssız hastalardır.  Hastalık ataklar halinde tekrarlar ve çevresi tarafından sürekli ‘Yine mi ağrı?’ şeklinde sorgulanırlar.  Hastalar bu nedenle hekime gitmeyi ihmal eder ve ağrılarını saklamak zorunda kalır. Bu ağrılar en çok kadınları etkiler. Ayrıca hekim kontrolü dışında tavsiye ile ilaç kullanımı da oldukça hatalı bir davranıştır. Birçok ağrı kesici (aspirin dâhil olmak üzere) ağrıyı artırabiliyor. Bu da daha çok ağrı ve daha çok ilaç olmak üzere kısır döngüye sebep olabilmektedir” ifadelerini kullandı.Ülkemizin baş belası sigaraDünyanın en karmaşık yapısı olan beynimizin sırlarının henüz tam olarak çözülemediğine işaret ederek, İnme hakkında bilgiler veren  Doç. Dr. Dilek Necioğlu Örken, ” Bilinenin aksine sadece yaşlıları değil, gençleri de etkileyebilmektedir.  İnme yüzde 80 önlenebilir bir hastalıktır.  Başlıca risk faktörleri ise, hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp ritim bozuklukları, obezite, kolesteroldür. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de baş belası olan sigara baş rolde oynamaktadır. Sigara bırakıldığı zaman, etkileri hemen vücuttan atılmaz.  Etkileri ancak 10 yıl sonra yok olur. Bu nedenle beynimizi iyi korumalıyız” dedi.   



Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.