Şifa niyetine ölüme gidiyordu
Küçük canlı alabalıkları "şifa niyetine" yutan kadın bu kez tam 16 santimetre uzunluğunda, 3 buçuk santimetre genişliğinde istavriti yutmaya çalıştı. Balık kadının yemek ve nefes borusunu tıkadı. Nefes alamayan kadının vücüt fonksiyonları durdu. Hastaneye getirilen kadın ölümden döndü.66 yaşındaki bir kadın, sahilde balık tutanların kovasından aldığı 16 cm uzunluğunda 3.5 santim eninde canlı istavriti "mide hastalığıma şifa olsun" diye yutunca mutlak bir ölümle burun buruna geldi. Bu büyüklükteki istavrit, daha önce de küçük alabalıkları canlı yuttuğu öğrenilen kadının nefes borusunu tıkadı. Nefes alamadığı için vücut fonksiyonları duran kadın yakındaki hastaneye kaldırıldı. Doktorlar hemen müdahale etti bir bölümü gözle görünen balığı kadının boğazından çıkardı. Ardından kalp masajı yapıldı, kadının yeniden nefes alması sağlandı. Doktarların ölümün kıyısından aldığı kadın, bu sürede organların gördüğü hasar nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındı. Hastanede tedavisi süren kadının sağlık durumunun halen ciddiyetini koruduğu öğrenildi.BALIKÇININ KOVASINDAN ALDIĞI 16 CM'LİK İSTAVRİTİ CANLI YUTMAYA ÇALIŞTIGeçtiğimiz Cuma günü meydana gelen olay şöyle gelişti;Gelini ile birlikte Eminönü'ne gezintiye çıkan kadın, sahilde dolaşırken balık tutan bir vatandaşın kovasından aldığı canlı balığı ağzına attı. Çok geçmeden nefessiz kalıp yere yığılan kadını yanındaki gelini hastaneye götürdü. Kadına acil serviste müdahale edildi. Kadının boğazındaki balığı gören anestezi uzmanı, tutulabilir durumdaki balığıeliyle müdühale edip geri çıkardı. Nefes borusuna tüp koyularak hava alması sağlanan kadın hayata döndürüldü ve tedavinin devamı için yoğun bakım ünitesine alındı.Kadının nefes borusunu tıkayan istavrit balığının boyunun 16 santim eninin de 3.5 santim olduğu görüldü. .BALIĞIN KAFASI NEFES BORUSUNU TIKAMIŞKadının boğazında kalan balığı çıkaran anestezi uzmanı, acil servise indiğinde nefes alamadığını gördüğünü ifade ederek, “Solunum yolu tıkalıydı, ağzının içine baktık, kocaman bir balık gördüm balığı elimle çıkarıp aldım. İşte yaklaşık 15-17 cm boyunda hareketsiz duran bir balıktı. Balığın kafası hastanın nefes borusunu tıkamış durumdaydı. Hasta nefes alamıyordu. Onu çıkardıktan sonra nefes borusuna tüp koyup havalandırmaya başladık. Daha sonra tıbbi müdahalede bulunduk. Kalbi çalışsın diye kalp masajı yapıldı. Hastayı yoğun bakıma aldık“ dedi."KUYRUĞUNDAN TUTUP ÇIKARDIM"Panik yaşamadığını belirten anestezi uzmanı, “Ağzını açtığımda bir cisim gördüm. Bu ne ağzında birşey var dedim. Yanındakiler 'balık yuttu' dediler. Öyle deyince gördüğüm şeyin balık olduğunu anladım. Kuyruğundan tutup çıkardım. Sıra dışı bir şey sonuçta, gördüğüm bir şey değil. Zor çıktı tabi ki balık kayıyor. Başkası da çıkarabilirdi. Oğlunun bana söylediği zaten küçük canlı balık yutarlarmış. Ben ilk kez duydum. Mide ve bağırsakları temizlediğine inanıyorlarmış. Bir insan canlı balık yutacaksa. 17 cm balık yutmaz. Genel durumu kötü eğitimsizlik, cahillik işte" dedi."CANLI BİR ŞEKİLDE YUTMAYA ÇALIŞMIŞ"Acil hekimi Dr. Zülfü Özkılıç ise hasta yakınlarının acil servise geldiklerinde 'Annem balık yuttu', diyerek bağırdıklarını belirterek, “Biz de 'balık yedikten sonra kılçık mı yuttu?' diyerek acil servise aldık. Acilen kalp masajına aldık, nabzı yoktu hastanın, tansiyonu sıfır, herhangi bir ritim yoktu. Acil kodu verdik. Bununla beraber ilgili branşlardan hekim arkadaşlarımız geldi. Boğazında yabancı bir cisim gördük. Yabancı cismi anestezi uzmanımız elleriyle çıkardı. Balığı hasta canlı bir şekilde yutmaya çalışmış. Yutmaya çalışırken de soluk borusuna kaçmış. Şu an yoğun bakımda. Ama henüz bilinci ve veya uyanıklığı yok. Hayati riski hala devam ediyor." diye konuştu"YUTULAN CANLI BALIK TEDAVİ ETMEZ"Özkılıç, hasta yakınlarına 'bu balığı neden yuttu' şeklinde sorduklarını kaydederek, "Annelerinin canlı balık yutmayı daha önceden de yaptığını söylediler. Ama balığın bu kadar büyük olmadığını daha küçük alabalık yuttuğunu söylediler. Yutulan canlı balığın hastalıklara iyi geldiğini düşünüyorlarmış. Bu nedenden yutmuşlar balığı. Hekim olarak böyle bir şeyin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Herhangi bir sağlık literatüründe böyle bir uygulama yok. Yanlış bir uygulama" dedi.
29 Ocak 2015 15:12