Yemeklerde tat alma nezaketle öğrenilir
Toplumsal kurullar vardır. Yazılı olmasa da toplumun kabul ettiği ve hayata geçirdiği kurullar. İnsani ilişkileri canlı tutan ve insani ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayan hareketlerin başında nezaket geliyor. Nezaket toplumsal kuralların içerisinde insani ilişkilerin güçlenmesinde önemli etken. Ve bu kural çocukluk döneminde aile içerisinde başlıyor. Hatta bebeklik döneminde, annenin çocuğa yönelik yemek yedirmesiyle kendini gösteren ve ilerleyen dönemlerde de farklı davranışlarla kendini geliştiren bir durumdur.Uzmanlar, tat alma duygusunun en çok çocukluk döneminde zarar gördüğünü söylüyor.Pedagog Adem Güneş, birçok anne-babanın çocuğunu yemek yemeye zorlarken onun tebessümünü kaybettirdiğini aktarıyor. “Hâlbuki tat alan tebessüm eder. Aceleyle, damak tadını almadan yemek yemek, kişiye yemek masasında zarafetini kaybettirir.” diyen Güneş, böyleÇocukların saldırır gibi yemek yediklerini ve nezaketlerini de kaybettiklerini vurguluyor. Çocuğun ruh ve beden bütünlüğü içinde eşyayla nasıl ilişki kuracağını da anne-babasından duyması gerektiğini belirten pedagog, şunları kaydediyor: “Örneğin, kapalı bir paketi hızla, parçalayarak açmak yerine eşyaya saygı duyarak, belli köşelerden başlayarak açmayı öğrenmeli. Böylece ruhun bedende yansıması nezakete dönüşür. Çocuğun çıkardığı kıyafeti nasıl katlayacağını da ‘saygın bir şekilde' anne-babasından öğrenmesi gerekir. Bardak gövdesinden mi, üstten mi, alttan mı tutulur; anlatılmalı. Çocuk, aldığı bilgilerle ruhundaki incelikle bütünleşirse ortaya estetik çıkar.”
27 Mayıs 2015 20:24