Doç. Dr. Sadi Akşit insanların yetişkinlikteki karakterinin çocuklukta yaşadığı olaylarla belirlendiğini söyledi.
Eskiden ebeveynlerden tokat yemek çocuk terbiyesinin neredeyse ayrılmaz bir parçasıydı. Bu yüzden, şimdiki erişkinler arasında tokat yemeyen birini bulmak oldukça zordur.Günümüzde de özellikle kırsal kesimde ve büyük şehirlerin varoşlarında çocuklar hala büyüklerinden tokat yemektedir. Hatta okullarda bile zaman zaman öğretmenlerin dayağa başvurduğu bilinen bir gerçektir. Peki bu "cennetten çıkma (!)" olduğu tabir edilen dayağın çocuk eğitiminde yeri var mı? Amerikan Pediatri Akademisi tokadın çocuk eğitiminde kullanılmaması gerektiğini, eğer çocuğun cezalandırılması gerekiyorsa ona alternatif diğer yöntemlerin kullanılmasını önermektedir. Dayak atmanıneğitiminde yeri yoktur, çünkü: çocuk O an için işe yaramış görünse bile, çocuğun davranışını değiştirmede aslında daha önce söz edilen bir sandalyede bekleme cezasından daha etkili değildir.Tokat atmak çocuğa sorumluluk öğretmezTersine onun daha da kızmasına ve hırçınlaşmasına neden olur. Ebeveynlerin çoğu, daha sonradan tokat attıkları için pişmanlık duymaktadırlar. Sürekli tokat yiyen çocukta zamanla bu yöntem de artık işe yaramaz olacaktır. Tokat atmak, şiddetine bağlı olarak çocukta ciddi fiziksel hasarlara neden olabilir. Sürekli dövülen çocuklarda depresyon, alkol kullanımı, diğer çocuklara saldırganlık daha sık görülür, hatta erişkin olduklarında kendi eş ve çocuklarını dövme ve suç işleme oranları diğer kişilere göre daha fazla olmaktadır.Yapılan çalışmalar, dayak yiyen çocukların, erişkin olduklarında diğer kişileri –onları sevseler bile- daha çok cezalandırma eğiliminde olduklarını ortaya koymuştur. Onun için, hekimler olarak bizler, çocuk eğitimi konusunda ebeveynlere doğru yolu göstermeli, sağlıklı bir nesil yetiştirmek için her türlü şiddetten kaçınmaları gerektiğini onlara olabildiğince öğretmeye çalışmalıyız. Son söz olarak, Dorothy Law Nolte'un aşağıdaki satırları bu konuda söylenmesi gerekenleri çok güzel bir biçimde dile getirmiyor mu?Çocuk yaşadıklarından öğrenir... Eğer bir çocuk eleştiriyle yaşarsa, kınamayı öğrenir. Eğer bir çocuk düşmanlıkla yaşarsa, savaşmayı öğrenir. Eğer bir çocuk utançla yaşarsa, suçlu hissetmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörü ile yaşarsa, sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk övgüyle yaşarsa, değer vermeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alayla yaşarsa, utanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk adil yaşarsa, adaleti öğrenir. Eğer bir çocuk güvenceyle yaşarsa, inanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk dürüstlükle yaşarsa, doğruyu öğrenir. Eğer bir çocuk yüreklendirmeyle yaşarsa, kendine güvenmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk arkadaşlıkla yaşarsa, dünyada sevgiyi bulmayı öğrenir. Eğer bir çocuk onaylamayla yaşarsa, kendinden hoşlanmayı öğrenir.
28 Haziran 2015 15:00