Önceden keyifli bir anın ya da manzaranın tadını çıkarırken, bu anın fotoğrafını çekip sosyal ağlarda paylaşılmazdı. Şimdilerde herkes o anın keyfini yaşamadan hemen fotoğraf çekip paylaşmaya koyuluyor, sürekli beğeni ve yorumlara gebe bir gün geçiriyor.
İletişim Uzmanı Pınar Pişirgen, bu insanlar için ‘sosyal medyanın köleleri’ diyor. Teknoloji hayatı kolaylaştırıyor fakat bağımlılık da yapıyor. Pişirgen, bu bağımlılıkla gelen iletişimsizlik, içine kapanma ve ağızdan çok ellerin işlemesinin insanlar arası yüz yüze iletişimin baş düşmanı olduğunu söylüyor. Evli çiftlerin sabah uyanır uyanmaz birbirine günaydın demek yerine eline telefon aldığını belirten Pişirgen, en az gençler kadar anne ve babaların da sosyal medya bağımlısı olduğunu dile getiriyor ve ekliyor: “Sabahtan akşama kadar çocuğunun fotoğraflarını, yaptığı keki-pastayı, neredeyse her dakikasını paylaşan bir anneyle, yine akşamdan geceye kadar tüm zamanını internet karşısında geçiren bir baba da maalesef ki çoktan bağımlı olmuşlardır. Evin içinde dolaşan küçük çocuklara son derece yanlış model olduklarının da farkında değillerdir.”Madde bağımlılığından daha tehlikeliPınar Pişirgen, en ufak bir internet kesintisinde gerginleşen, endişeye kapılan ve çözüm arayışına geçerken gerçek hayatını unutanların sosyal medya kölesi olduğunu dile getiriyor ve şu uyarıda bulunuyor: “Beğeni sayısı ve uzayıp giden ama hiçbir işe yaramayan arkadaş listesiyle kendini motive eden ve bu durumlara endeksli mutlu olan insanlar var. Öyle sanıyorum ki; önümüzdeki yıllarda durum daha da vahim bir hal alacak ve tedavisi en zor psikolojik rahatsızlıklardan birisi olacaktır.” Pişirgen’e göre eğer herhangi bir maddeye, sigaraya ve hatta şans oyunlarına bağımlı olarak yaşayanın uzman desteğiyle kurtulma şansı var. Ancak sosyal medyanın bağımlısı ve hastası olmuşsanız durum daha da zorlaşıyor çünkü telefon ve internet her saniye elinizin altında. Her saniye erişebilir olma durumu, bağımlılıktan kurtulmayı bir o kadar zorlaştıran tek durumdur.
30 Haziran 2015 20:19